TBMM Başkanı Bülent Arınç, ‘’Demokraside korkularla kuşkularla hareket edemeyiz. Birisinin bağımsız olarak adaylığını koyup, parlamentoya girmesini önleyecek tedbirler almak, bence antidemokratik bir uygulama olur’’ dedi.
Tatilini geçirdiği Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde, Seçim Kanunu ve seçim barajı konusundaki tartışmaları değerlendiren Arınç, son 4 yıldır ‘’temsilde adalet’’in demokrasinin olmazsa olmaz şartı olduğunun altını çizdiğini söyledi. ‘’Maalesef son yıllarda temsilde adalet unsurunun gitgide göz ardı edildiğini görmekteyiz’’ diyen Arınç, şunları kaydetti:
‘’Benim şahsi düşüncem; ‘temsilde adalet’ çok önemli bir konudur ve bunun mutlaka temin edilmesi gerekir. Mademki Anayasamız gereğince, siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır; bu siyasi partiler aldıkları oy nispetinde bir şekilde parlamentoda temsil edilmelidirler. Bir tanesi yüzde 10’luk barajdır. Dünyada, özellikle Avrupa ülkelerinin hemen hemen çok büyük bir kısmında yüzde 10’luk bir genel baraj söz konusu değildir. Dolayısıyla baraj ya düşük rakamlardadır, 2.5, 3, 4 gibi, en nihayet 5 gibi... Ama yüzde 5’in üstünde baraj hiçbir Avrupa ülkesinde söz konusu değildir.’’
“BAŞKA ARGÜMANLAR BULUNABİLİR’’
Arınç, ‘’Türkiye’de baraj oranının indirilmesinin, şu ya da bu şekilde mahsurlu olacağının’’ söylendiğine, ayrıca parlamentodaki siyasi partilerin hiçbirisinin barajın indirilmesine sıcak bakmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
‘O zaman barajı muhafaza etmek suretiyle nispi usulde, yine partilerin parlamentoda aldıkları oy nispetince temsil edilmesini sağlayacak başka argümanlar bulunabilir. Bu mesela, adına ‘Türkiye milletvekilliği’ diyebileceğimiz bir başka uygulamadır. 450 milletvekilinin genel seçim esasıyla parlamentoya girdiği, yüzde 10’luk barajın geçerli olduğu, ama 100 milletvekillik listenin ise o partinin aldığı oy kadar baraj olmaksızın parlamentoda temsil edilebileceği bir sistem kurulabilir.”
“TEMSİLİ ADALETİ SAĞLAMAYA MECBURUZ’’
‘’Türkiye’de temsili adaleti veya temsili demokrasiyi sağlayabilecek bir sistem bulmaya mecburuz’’ diyen Arınç, şöyle konuştu:
‘’Yoksa 3.5 milyon oy almış bir partinin parlamentoda tek bir milletvekili bile olmaz, bugün olduğu gibi. DYP yüzde 9.5 oy almasına rağmen, parlamentoda 1 milletvekiliyle bile temsil edilememişti, 2002 sonuçlarına göre söylüyorum. Ama, mesela bir şehirden 5 bin oyla milletvekili çıkabiliyor, ister bağımsız olsun, ister bir partiden. Dolayısıyla temsilde adaleti sağlayacak organizasyonları bulmak zorundayız. Bu Türkiye milletvekilliği mi olur, partilerin bir listede aynı ad veya farklı isimlerle bir blok oluşturarak seçimlere girmesi mi olur, bunları özgür biçimde tartışıp, gerekirse Anayasa değişikliği yapmak suretiyle bunu temin etmeliyiz. Mesela siyasi partilerin TBMM’de grup kurması, bugünkü Anayasa ile 20 milletvekiliyle mümkün olmaktadır.’’
|