Tigana’nın yanlışları
Dün lâfımız yarım kalmıştı. Tigana’ya bir çift sözümüz vardı. Bugün onu diyelim. Tigana oyuncularını, maçın son 20 dakikasında kendilerine oynadığı gerekçesiyle eleştirmişti. Mösyö Tigana, söylediğiniz dakika, ne tesadüftür(!) ki, tam da sizin oyuncu değişikliklerinize denk geliyor.
Belki de en iyi, en olgun oyunlarından birini oynayan İbrahim Üzülmez’in oyundan çıkarılışı bizce doğru bir tercih değildi. Bu durum, Gaziantep’in, Beşiktaş’ın üzerine daha etkili gelmesini sağladı. İbrahim Akın, Üzülmez’in yerini dolduramadı.
Ayrıca bu değişiklik stratejik olarak da bir hataydı. Zira 2-0 geriye düşen Gaziantep’in Beşiktaş’ın üzerine geleceği belliydi. Zaten Bobo, Gökhan değişimi yapılmış, forvete yeni güç katılmıştı. İbrahim Üzülmez de yorgun değildi. Defansına yardımcı olacağı gibi, kontratağa da katkısı olabilecekti. Üstelik seyirciden aldığı destek moralini yükseltmişti. Nitekim, Üzülmez’in çıkmasıyla G.Antep’li Aytek de daha fazla hücuma çıkma cesareti ve fırsatı buldu. Zurita da etkili oynamaya başladı.
İlk yarıda ve ikinci yarının ilk 20 dakikasında yüksek tempoda oynayan Beşiktaş’ın, maçın sonlarına doğru temposunun düşeceğini de mi hesaplayamadı sayın Tigana?
Futbol oynatma felsefesi, taktik anlayışı, oyunu okuyuşu ve oyuna müdahaleleri hakkında Tigana, bende soru işaretleri bırakıyor. Bakalım, gelecek günlerde neler göreceğiz? Çünkü Tigana, gerçek Beşiktaş’ın Ekim ayında ortaya çıkacağını söylüyor. Bekleyelim, görelim. Bir çift sözüm de Kleberson’a var. Herkes bu futbolcudan, kariyerine bakarak, üst düzey işler bekliyor. Bense, beklemiyorum. Çünkü onda bu kapasite yok. Kleberson, adeta bal yapmayan arı gibi. İnce işler yapmak istiyor, olmuyor. Şut atmak istiyor, ama çoğu kez karavana atıyor. Zaten bu yüzden, Cuma akşamı Beşiktaş’ı birkaç golden etti. Şut atmak yerine pas vermeyi tercih etse, arkadaşlarını kaleci ile karşı karşıya bırakacak ve gol atmalarını sağlayacaktı. Hele bir pozisyonda, beşe iki yakaladıkları Gaziantep defansına, cezasahası içinde, ‘yaptığı kötü ortayla topu teslim etmesi, tam bir sorumsuzluk örneği idi. Beşiktaş bu golü atsa, G.Antep’in direnci kırılacak, maçın sonları bu kadar stresli geçmeyecekti.
Biri Kleberson’u bu lüzumsuz şut atma sevdasından vazgeçirmeli.
|
Mehmet SEYDA
14.08.2006
|
|
Mağdurluk ruha işlemiş
Malatyaspor da yeni sezon hazılıkları tüm hızıyla devam ediyor. Yeni yönetim bir yandan transfer bir yandan da şike iddialarıyla boğuşurken, Malatyaspor taraftarları “mağdurluk ruhumuza işlemiş” demekten kendilerini alamıyorlar.
Bundan 16 sene öncesi Boluspor’un şike yaptığı ve belgelendiği ortamlarda Federasyonun tutumunu tüm futbolseverler ekranlarda seyrettiler. Şike iddialarıyla ilgili en ilginç cevap ise Erman Toroğlundan geldi. Toroğlu “Neymiş Denizlispor’un üzerine oyunlar oynanıyormuş. Pes be Can... Hani yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, aynen öyle. Bari sus Can. Teşekkür et Futbol Federasyonu’na, zaten başkanın Ali İpek gerekli teşekkürlerini ve bağlılıklarını sayın federasyon başkanına iletmiştir..” Bu kadar açık net bir yazı için Toroğlu’nu tebrik etmek gerek.
Bu yazıları ustalarımızdan okudukça onlara hak vermemek inanın haksızlık olur. Bu olay Malatyaspor’un başına ikinci kez geliyor. 16 sene önce olduğu gibi bu sene de Malatyaspor’a sus payımı verilecek? Ki sus payını sağolsunlar zaten verdiler.
Transfer çalışmalarına gelince; yapılanlar, yerinde ve isabetli transferler. Tecrübe kokan Hikmet Karaman ve ekibi belli ki bunca olumsuz olaylara rağmen, Malatyaspor üzerine oynanan oyunlara rağmen aslanlar gibi lige hazırlanıyorlar. Yabancı oyuncu konusunda Karaman’ın, Katatua’nın kalmasını istemesine rağmen, sözleşmedeki 1 madde onun oynamasına müsaade etmemekte. Effa gönderildi. Şike iddialarına adı karışan Senkerik kadroya dahil edildi. Balazs ve Johansson’la devam kararı alan teknik heyet en sonunda yine Türkiye liglerinin tecrübeli kalecisi Şenol ve yine stoper mevkiindeki Şenol Yavaş’la sözleşme imzaladı.
Malatyaspor maalesef yine tek başına bırakıldı. Yönetim ve ekibi tam gaz çalışmakta. Ama bunca masraflar sonrası yalnız kalan yönetim öyle tahmin ediyorum ki sezonun ortalarına doğru çuvallayacak. Maddî kriz boy gösterecek.
Bu arada Elazığspor’un Ankaragücü’nden transferi 28 yaşındaki Gökmen Yıldıran geçirdiği kalp krizinden dolayı antrenmanda vefat etti. Tüm futbol camiasının başı sağolsun. Futbolcu kardeşimizin ailesine ise sabırlar diliyoruz.
|
Said OKUR
14.08.2006
|