Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye’de Amerikan karşıtlığı bulunduğuna inanmadığını, ancak politikaları tenkit eden, benimsemeyenlerin her yerde bulunduğunu söyledi. Gül, bu konunun sadece hükümetin değil, basının ve aydınların da konusu olduğunu, özellikle “büyük basının” bu konuya daha çok önem vermesi gerektiğini savundu.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İsrail ile Filistin arasında, İsrailli askerin kaçırılmasıyla tırmanan gerginliğin çözümünde Türkiye’nin daha fazla katkıda bulunması yönünde talep geldiğini ve Şam’a da bu çerçevede Türkiye’den bazı mesajların iletildiğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile bugün bir araya gelecek olan Gül, Washington’da Türk basın mensuplarının soruları cevapladı. İsrail-Filistin gerginliğine ilişkin sorular üzerine Bakan Gül, bölgede olaylar tırmanmaya başlayınca, önce İsrail Dışişleri Bakanı’nın kendisini arayarak yardım istediğini, daha sonra İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Filistin Lideri Mahmud Abbas’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı aradığını, kendisinin Hamas lideri İsmail Haniye ile görüştüğünü, Başbakan Erdoğan’ın da ABD Başkanı George Bush ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile temasta bulunduğunu anlattı. Taraflara düşenin, olayları tırmandırmamak olduğunu belirten Gül, şunları söyledi:
‘’Tabii bunu biraz daha açacak olursak; İsrail’in Gazze’deki operasyonları durdurması, kaçırılan askerin serbest bırakılması, hapishanelerdeki kadınlar ve çocukların bırakılması, seçilmiş insanların bırakılması, İsrail’in attığı füzelerin durdurulması yeni bir iklim doğurabilir. Yeni iklim inşa edilidğinde, iki tarafla da iyi niyetli olarak görüşmek lazım. İki devletli bir çerçevede çözüm olabilir.’’
Türkiye’nin, İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda kendisine ‘’arabulucu’’ rolü biçmediğini söyleyen Gül, ‘’prestij, şöhret arayışında olmadığını’’; bölgede sadece huzur, barış ve güvenliğin istendiğini belirtti. Gül, Washington’da ‘’Stratejik Ortak Vizyon Belgesi’’nin tamamlandığını, ve bunun bir anlaşma olmadığını ve ‘’karşılıklı mutabakat’’ anlamına geldiğini söyledi. Gül, Türk-Amerikan ikili ilişkilerinin iyi olduğunu ve ‘’Stratejik Ortak Vizyon Belgesi’’nin ‘’faydalı’’ olacağı düşüncesiyle gerçekleştirildiğini kaydetti.
ABD temaslarında ağırlıklı konuların sorulması üzerine Gül, bunları ‘’ikili ilişkiler, bölgesel konular, İsrail-Filistin meselesi, Ortadoğu, İran’ın nükleer meselesi, Irak, terörle mücadele ve Kıbrıs’’ olarak sıraladı. Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ndeki katkısının sorulması üzerine Gül, demokrasi, şeffaflık, hesap verebilme, kadın-erkek eşitliğinin her yere yayılmasının Türkiye’nin önem verdiği konular olduğunu ve bunları içeren hangi proje olursa olsun, nereden gelirse gelsin işbirliği yapılacağını söyledi. Gül, bu projenin Türkiye için yeni bir şey olmadığını, Türkiye’nin kendi içinde reformları başlattığını ve proje ortaya çıkmadan bir yıl önce kendisinin Tahran’da İslam Konferansı Örgütü toplantısında çok açık çağrılar yaptığını hatırlattı.
|