Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Muhammet Şevki Aydın, “Ülkemizde din konusunda cehalet çok ciddî bir sorundur’’ dedi. Aydın, “Türk-İslâm Düşünce Tarihinde Erzurum’’ konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada şöyle konuştu: ‘’Eğitimsizlik ve bilgisizliğin olduğu bir toplumda İslâmın evrenselliği nasıl kavranabilir. Din konusundaki cehalet katilin elindeki bir bıçak gibidir.’’
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Muhammet Şevki Aydın, ‘’Ülkemizde din konusunda cehalet çok ciddî bir sorundur’’ dedi.
Aydın, Atatürk Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ‘’Türk-İslâm Düşünce Tarihinde Erzurum’’ konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Kur’ân-ı Kerim’in mutlak bilimi teşvik ettiğini söyledi.
Günümüzde İslâm dünyasında cehaletin önde gittiğini belirten Aydın, şunları kaydetti: “Ülkemizde din konusunda cehalet çok ciddî bir sorundur. Kur’ân-ı Kerim bilimi temel alırken ona inanan insanların din konusunda cahil olmaları çok üzücüdür. Eğitimsizlik ve bilgisizliğin olduğu bir toplumda İslâmın evrenselliği nasıl kavranabilir. Din konusundaki cehalet katilin elindeki bir bıçak gibidir.’’
Aydın, Türkiye’de aydın kesiminin de din konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığına dikkat çekerek, ‘’Ülkenin aydını dindar olmak zorunda değildir ama İslâmı bilmek zorundadır’’ dedi. Aydınların ülkenin kültürünü anlamak için mutlaka İslâm hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini anlatan Aydın, ‘’Basit bir fıkranın anlaşılmasında bile o bölgenin kültürü etkilidir. Bu sebseple aydınlarımız insanımızın kültürüne etki eden İslamı bilmek zorundadır’’ diye konuştu.
Şevki Aydın ayrıca, din konusunda halkın bilgilendirilmesinde İlahiyat Fakülteleri ve Diyanet İşleri Başkanlığına önemli görevler düştüğünü belirterek, herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
ERZURUM TARİHTE ÖNEMLİ BİR MERKEZDİ
AÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahattin Kök ise ‘’Erzurum, dün olduğu gibi bugün de stratejik konumunun önemini korumaktadır’’ dedi. İktisadî, askeri ve kültürel yönden Erzurum’un her zaman gözde bir yerleşim mekânı olduğunu anlatan Kök, şunları söyledi: “Erzurum Osmanlı döneminde bir silâh üretim merkeziydi. Burada üretilen silâhlar Paris, Viyana’da sergilenmekteydi. Ayrıca, Erzincankapı semtinde darphane bulunmaktaydı. Gürcükapı da ise İranlı, Hintli ve uzakdoğulular yaşıyordu. Erzurum, bu özelliklerinin yanında,
Türk-İslâm tarihinde her zaman ayrıcalıklı bir yere sahiptir.’’
A.Ü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkol Demirci de ancak paylaşılan bilginin gerçek değerine ulaşılabileceği düşünüldüğünde düzenlenen organizasyonun katılımcılara ve bölge insanına farklı ufuklar açacağına inandığını kaydetti. (aa)
|