|
Silifke’den Burak Saygıner soruyor: Pozitif düşünce ve bakış açısını nasıl elde edebiliriz?
Pozitif düşünce, olumlu telkinlerle pekişir. Kalıcı düşünceler, öğrenerek kendini besler ve merakının izinde yürür. Yapamam yerine, yaparım dediği başlıklara öncelik verir. “Olmaz” dediği konular yerine, olurlarını listeler. “Mümkün değil” diyeceği olumsuz düşünce kalıpları yerine, mümkün olan ve kendisi için imkânların elverdiği yerden başlamalı ve fikri çözümünü böyle kurmalı.
Bir anlamda kendimize yasak koymalıyız. Olumsuz ekleri, olumsuz telkinleri, önü kesen beyanları, ezberden ret edici yaklaşımları ve her şeyi çözümsüz gösteren telkin ve konuşmaları yapmamalıyız. Yapanları da uyarmalıyız.
Yapamam, edemem, mümkün değil, çok zor, olabilir mi ki? (isteksiz bir tavırla), bildiğin gibi değil, asla, hiç olmaz, kabul etmiyorum, olmaz, hayır, kalsın, sonra, düşünelim, bakalım, mecbur muyuz, ne gereği var, hiç görmedim böyle bir şey, nereden çıktı, daha önce duymadım, neden biz yapalım, bence yanlış, kafama yatmadı, bizim şartlar farklı, bizde uygulanamaz, ama, ancak, zaten, bizde biliyoruz, gerek yok, istemiyorum, dinleyemem, anlaşılmıyor, bize uymaz.... Bu ve benzeri olumsuz kelime ve ifadeleri uzatabildiğiniz kadar uzatın.
Bu kelimeler; daha tasarruflu, yerinde ve pozitif sonuçlara hizmet edecek bir zeminde kullanılmalı. Bunun dışında yasaklar listenizi yapın. Kendinizi engellemek için değil, engellerinizi elemek için olumsuzluklar listenizi tanzim edin.
Olumsuz kalıpları, mümkünse olumluya dönüştürün. Meselâ, “Kimse beni sevmiyor” yerine, “Beni sevenler var” deyin. “Hiç kimse çalışmıyor” yerine “Çalışanlar var” “Durumumuz farklı, bizde olmaz” yerine, “Farklı durumumuzdan dolayı, bizde de farklı olmalı ve gerekli” gibi…
Olumsuzlara yasak, olumlulara özgürlük istiyoruz.
|
