Çin’de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucunda asılı testilerle dereden su taşırmış evine.. Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış... Diğeri ise kusursuz ve çatlaksızmış. Her seferinde kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve... Ama çatlak olanı eve yarı dolu olarakvarırmış.
Aylar bu şekilde geçmiş. Kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel yaptığı için gururlanıyormuş... Fakat zavallı çatlağı olan kusurlu testi, utanıyor, doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş..
Bir gün çatlak testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş:-Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak sebebiyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor...
Adam gülümseyerek; "Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat kusursuz testinin tarafında hiç çiçek yok. Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlağını biliyordum... Senin tarafına çiçek tohumları ektim. Ve her gün ben su taşırken, sen onları suladın.. Uzun zamandır o güzel çiçekleri toplayıp, masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, çatlağın olmasaydı, o güzel çiçekler de olmayacaktı ve evime böyle güzellik, zarafet veremeyecektim demiş.
Her birimizin kendine has kusurları vardır. Ancak sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır hayatlarımızı ilginç yapan, mükâfatlandıran, renklendiren....
Çevrenizdeki herkesi olduğu gibi kabullenin, kimseyi yargılamayın.. Dışlarındaki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün...
|