|
Ankara’ dan Hatice Berker soruyor:
“Huzuru elde etmenin bir bedeli vardır” sözüyle diyalog, iyi niyet ve hoşgörüden mi bahsediliyor? Açıklayabilir misiniz?
En mutlu insanın, kral olduğu bir dönemde, kralın mutluluk aradığı söylenir. Krala demişler ki; “Mutluluğu devam ettirmen, şu adresteki çobanın gömleğini giymene bağlı.” Gitmişler, çobanı bulmuşlar. Halinden gayet memnun görünen çobanı, kral da merak etmiş. Yakından gözlemlemiş. Gömleğini istemiş. Çobanın cevabı anlamlı ve düşündürücü: “Benim gömleğim yok.”
Anlaşılan o ki, herkes huzur ve mutluluk adresi verebilir. Ancak söylenen adreste, karşılaşacağınız sonuç, her zaman aynı olmayabilir.
Huzur, ciddî bir isteğin ve ilkeli bir hayatın inanmışlık değeri ile mümkün olur. Huzurun kaynakları, huzura çıkılacak Yaratıcının arzuladığı bir şekilde gerçekleşir. Huzurun bedeli, mutlulukla unutulur.
Yüksek değerler için verilen bir emek vardır. Çok içten, sürekli ve davranış diliyle de desteklenen taleplerimiz de bir bedeldir. Daha doğrusu bir gayrettir. Elde edilenin kıymeti, isteğin derecesi ile alâkalıdır.
Bahsedilen soru ve yorum kısmı olan diyalog, iyi niyet ve hoşgörü üçgeni, huzurun bileşenleri olabilir. Ancak huzurun kaynağı, iç dünyamızın tatmin düzeyi ve yaratıcı ile buluşma hazırlığındaki hazzın derin, köklü ruhî ve zihnî latifelerinin duâ yüklü mazhariyetiyle elde edilebilir.
Huzur-u daimi, ebediyet arzusuna tekabül eder. Sonrasına hazırlığın kesintiyi unutturan lezzetleriyle kalben rahatlamanın ve tatminin ibresi, hareketin seyrini ve yaşayışın mutluluğunu döndürür.
| 
