Van'da yaklaşık 1 haftadır gözlemlenen yağmurdan sonra sabah saatlerinde yerini kar yağışı gözlemlendi.
Van- Bahçesaray karayolu geçici süreyle trafiğe kapandı.
Türkiye'nin bir çok yerinde deniz sezonu açılırken, Van'da mayıs ayında kar sürprizi yaşandı.
Dün akşam saatlerinden itibaren gözlemlenen yağmur sabahın erken saatlerinde belli bölgelerde kar şeklinde gözlemlendi.
Van'ın Özalp ve Bahçesaray İlçesi'nde yoğun bir şekilde yağan kar yağışı zaman zaman trafiği aksatırken Van- Bahçesaray karayolu geçici olarak trafiğe kapandı. Yaklaşık 1 saat süren ve vatandaşlar da şaşkınlığa yol açan kar yağışı ilçe merkezi ve yüksek kesimleri beyaza bürüdü.
***
Kar, yağmur, dolu; gelmiyor gönderiliyor, yağmıyor yağdırılıyor...
Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve nurlu bir tefsiri olan Risale-i Nur'da Cenab-ı Hakk'ın zerrelerden yıldızlara kadar tecelli eden ismlerini ve azim tasarrufatını tefekkür etmeye devam ediyoruz.
'İlimlerin esası, ilimlerin şâhı ve padişahı, imân ilmidir.' hakikati çerçevesinde Kainat Kitabı'nda gerçekleştirilen herşeye mana-i harfiyle bakarak eserden sanatkara yönelerek Cenab-ı Hakk'a ulaşıyor, nazarlarımızı Esma-ül Hüsna'sının tecellilerine çeviriyoruz...
Özetle diyebiliriz ki; Hissiz, şuursuz olan kar, yağmur, dolu, toprak, otlar, ağaçlar ve benzeri nice sebep bizlere şefkat edip, rızık yetiştirmek kabiliyeti olmadığından, su gelmiyor, gönderiliyor; toprak kendi kendine açılmıyor; Birisi o kapıyı açıyor, nimetleri ellerimize veriyor, meyveler, hububatı yetiştirmekten pek çok uzak olduğundan, onlar bir Hakîm-i Rahîmin perde arkasından uzattığı ipler ve şeritlerdir ki, nimetlerini onlara takmış, zîhayatlara uzatıyor.
Tefekkür haberinin devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/kar-yagmur-dolu-gelmiyor-gonderiliyor-yagmiyor-yagdiriliyor_410925
***
Tefekkür Penceresi...
Konuyla benzer içerikler:
Tevhide göre esbabın yeri neresidir?
“22. Söz 10. Bürhan’da yer alan şu ifadeyi nasıl anlayabiliriz? Örnekle izah edebilir misiniz? ‘Zeval bulan eşya ile beraber esbapları dahi kayboluyor. Hâlbuki onların arkasından, onlara isnat ettiğimiz şeyler, tekrar oluyor...”
Tevhide Göre Esbabın Yeri Neresidir?
Yirmi İkinci Söz, imanı taklitten tahkike çıkaran Risale-i Nur’un kuvvetli ve parlak tevhid derslerinden birisidir. Şirki katlediyor. Küfrü idam ediyor. Tabiatı defediyor. Esbabı tard ediyor. İmanı, tahkikî bürhanlarla gerçek imana yükseltiyor.
Esbap, taklidî imanların geçmekte zorlandığı bir sinsi engeldir. Tevhid inancının ilk sınandığı yerdir. Çünkü insan esbaba muhtaç kılınmıştır. Bu sebeple işlerini esbapla görüyor, dünü esbapla tartıyor, yarını esbapla plânlıyor! Ama esbaptan tevhide geçmekle de emr olunmuştur. Kur’ân şöyle uyarıyor: “Hiçbir şey hakkında, ‘Ben bunu yarın yapacağım’ deme. Ancak ‘Allah dilerse (inşallah) yapacağım’ de.”1 Esbap kudrete perdedar kılındığı için, esbap kapısını çalmak vaciptir; bu tamam!
Esbap kapısından içeri girdiğimizde ise bulduğumuz şey rahmet olacaktır. Rahmet Allah’a aittir. Bunu unutmamalıyız.
Esbabın gerçekte tesir etme ve yaratma gücü yoktur. Bu sebeple aç iken rızkı, hasta iken şifayı, dertli iken devayı, üzüntülü iken teselliyi esbapta aramaktan kaçınmalı; varsa esbap kapısını çalarak doğrudan rahmeti bulmalı, doğrudan Allah’a (cc) ulaşmalıdır.
Bediüzzaman esbabın lâyık olduğu yeri veciz biçimde şöyle ifade etmiştir: “İzzet ve azamet ister ki, esbap perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve celâl ister ki, esbap ellerini çeksinler tesir-i hakikîden.”2
Giden Eşya Esbabı İle Gidiyor
Bediüzzaman, yaratılış karşısında esbabın yetkisizliğini Onuncu Bürhan’da, güneşin kabarcıklarla olan ilişkisini örnek vererek açıklıyor. Irmağın kabarcıkları esbabıyla birlikte geçtiği halde, her gelen kabarcık güneşin ışığını yeniden yansıtıyor. Bunun sebebi, giden kabarcık değil; güneş ışığının her yeni kabarcığa yeniden yansımasıdır.
Bahsettiğiniz cümle bunu ifade ediyor. Örneklere geçelim: Meselâ son baharda onca bitkiler ve hayvanlar ölüyorlar. Ardından kış geliyor ve bu hayvanları ve bitkileri yeniden hayata döndürecek bütün esbap da devreden çıkıyor. Tohumlarda yeni bitkilerin hayat özetlerinin muhafaza edilmesi bir rahmet tecellisidir. Fakat bu bir sebep sayılmamalı. Çünkü aslında şiddetli kışın “esbap” olarak bu tohumları çürütmesi lâzımdı. Eğer çürütmüyorsa, burada rahmet, kudret, irade gibi ilâhî sıfatların hâkimiyetinden söz edilir. Esbaptan söz edilmez.
Çünkü esbaba kalsaydık bu tohumların çürümesi, ağaçların kuruması, hayatın sönmesi lâzımdı. Burada esbabı tesirsiz kılan bir güç var ve bu gücü bu zamana kadar hikmet-i beşeriye henüz anlamamıştır.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tevhide-gore-esbabin-yeri-neresidir_412855
***
Yaratılış kavramı nasıl anlaşılmalıdır? İki yaratılış kavramı: İbda ve inşâ
“İbda-ihtira-inşa ne demektir?”
İKİ İŞARET FİŞEĞİ
Bu kavramlar, hilkat mu’cizesinin iki işaret fişeğidir:
1- İhtira ve ibda’
2- İnşa, terkip ve san’at.
Bediüzzaman, müşahede ettiği hilkat sahifelerini bu iki tür kavramla güncelliyor, gündemimize getiriyor.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/iki-yaratilis-kavrami-ibda-ve-insa_336748
Okumak için tıklayınız:
Kış geldi, hoş geldi: Beyaz Rahmetin Sahibi, Müzeyyin ismiyle tecelli etti...
***
Okumak için tıklayınız:
Ankaralı turşucular yağmur duasına çıktı: ''Yağmur duâsı'' nasıl anlaşılmalıdır?
***
Okumak için tıklayınız:
Yağmur duası sırasında sevindiren yağış: Dua bitmeden rahmet gönderildi...
***
YAĞMUR DUASI HAKKINDA...
“Yağmur duâsı ile ilgili olarak sünnet olan nedir?”
Topraklarımız yağmura muhtaç. Canlılar suya muhtaç. Ruhumuz Allah’ın sayısız ikramına, ihsanına ve lütfuna muhtaç. İçimiz dışımız rahmete muhtaç. Allah âfet vermesin tek! Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, yağmur namazı ve duâsı bir ibadettir. Yağmursuzluk o duânın ve ibadetin vaktidir.1 Duâyı ve ibadeti vaktinde yapmalı, değil mi?
Yağmurlar kesildiği zaman tövbe ve istiğfar etmek, duâ edip namaz kılmak ve ikramı, ihsanı ve rahmeti sonsuz olan Cenab-ı Hak’tan yağmur istemek sünnettir. Kur’ân’da Nuh Aleyhisselâmın, kavmine şöyle dediği kaydedilir: “Dedim ki: ‘Rabb’inize istiğfar edin. Muhakkak o bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin.”2
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/2007/01/18/yazarlar/skosmene.h
DHA