Avcılar'da afetlere karşı hazırlık çalışmaları kapsamında sürdürdüğü, Kent Konseyi'nin de destek verdiği ABAG (Avcılar Belediyesi Afet Gönüllüleri) Projesi'nin son eğitim toplantısı yapıldı.

Kent Konseyi Başkanı Mert Ali Ak, tüm katılımcılara teşekkür ederken, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, depremin ne zaman ve hangi şiddette olacağı değil, buna ne kadar hazırlıklı olduklarına önem verdiklerini söyledi.

Avcılar'daki binaların çoğunun, eski yaşlı, yorgun olduğunu, bunların değişmesi gerektiğini anlattı. Avcılar'daki 7 mahallenin imar planı bulunduğunu, yüzde 95'inde yapılaşma bulunduğunu anlatan Başkan Handan Toprak Benli, 1999 Marmara Depremi ardından yeni binalar için getirilen 4 kat sınırının eski binaların yenilenmesinde önemli sorun olduğunu söyledi.

Bu sorunu aşmada büyük aşama kaydettiklerini ifae eden Avcılar Belediye Başkanı, şöyle dedi:

BİNA YENİLEMEDE 4 KAT ENGELİ İBB'DE AŞILACAK

"Avcılar'da 1982 planlarına göre yapılan evler çoğunlukla 6 katlı, ruhsatı olan ve her şeyi ile buna göre altyapısı bulunuyor. 2008 yılındaki düzenleme ile 4 kat sınırı getirildi. Yapılaşmanın yüzde 95 tamamlandığı 7 mahallenin imar planı hazırlandı, Büyükşehir Belediyesi'ne gönderildi. Önümüzdeki ay evlerimizin önündeki imar engeli kalkacak. Evlerimizi mevcut katları ile 'müktesep hak' olarak kabul edilecek, sizler evlerinizi yenileyebileceksiniz. Avcılar'da kat yüksekliklerini arttırmış olmuyoruz. Size kendi haklarınızı teslim etmiş oluyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, parsel bazındaki çözümlerin bir kentin kentleşmesinde yeterli olmadığını, imar planı yapılmamış kentlerde donatı alanları sorunlarını özellikle okul sorunlarını kültürel ve diğer sosyal donatıların aşılamadığını bildirerek böyle bir çözüm önerdiler.B iz de bu çözümü Avcılar halkının önüne koyacağız. Diğer 3 mahallemizde de çözüm konusunda son aşamadayız."

YARD.DOÇ.DR. GÜNDOĞDU'NUN ENDİŞELERİ

Deprem uzmanı Yard.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi'nde belirlenen yeni bir oluşumun 'Ters fay' olarak çözümlendiğini, buradaki fayın 'Bindirme, sıkıştırma' özelliği bulunduğunu söyledi. Yard.Doç.Dr. Gündoğdu, o bölgede görülen kabarcıkların daha önceki depremlerden kaynaklandığının belirlendiğini, bazı verilerin 1994 kırığının bir parça olsun harekete geçtiğini gösterdiğini vurgularken, "Bunları, kocaman, çok dehşetli kuzey Anadolu fay hattının yaptığı eylemler içerisinde değerlendiriyoruz" dedi. 

Yard.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, DHA muhabirinin, bu konudaki sorularını yanıtlarken şunları söyledi:

Bütün ufak olan kümeleşmelerin ortadaki kırılmasını düşündüğümüz Bakırköy önlerinden Tekirdağ açıklarına kadar giden fayın hareketli olduğunu yani sıkışmalar boşalmalar şeklinde bir hareket geçirdiğini bize anlatıyor. Bu depremin çok uzak bir tarihe kalmayacağının da bir belirtisi aslında.Burada konuştuğumuz şeyler uzaklık yakınlık meselesi haftalar, aylar değil, yıllarca zaman alıyor. Bu belirtiler şahsen beni huzursuz ediyor ayrı konu. Sahada bazı anomaliler de gördük sahada. O anomalilerin tekrarlanması olmadı. Sıkışma oldu ama tekrarlanması oldu ama kıramadı. Bir başka zamana kaldı."

Yard.Doç.Dr. Gündoğdu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin son dönemde dile getirdiği endişelerin çok doğru olduğunu, kentsel dönüşümün yapıların tek tek yenilenmesinden geçemeyeceğini anlattığını kaydederken şöyle dedi:

"Bunları ilk defa bir yetkili insanın söylemesi güzel bir şey. Biz de bunları söyleyip duruyoruz. Dünyada böyle bir kentsel dönüşüm yok. Fikirtepe’yi kendisi anlattı; 10 yılda hukuksal olarak çözememişler. Çünkü baştan kara giden bir şey. Yola çıkarken bazı şeyleri düzeltirsiniz ama hiç bu kadar da boş bırakılarak çözülmez. Devletin, hükümetin ağırlığını koyması gerekir. Hükümet desteği olmadan kentsel dönüşüm çok zor. Avcılar’ı düşünün. Binaların durumu hiç iyi değil. Bütün bunu buradaki gariban halkın üzerine yıkarsanız olmaz. Belediye, hükümet birlikte halletmeli. Belediye planlama yapıp ne yapacağını söylemeli. Bunu yaptılar İBB'ye gönderdiler. Kentsel çözümden başka bir tedavi yok."

Konuyla ilgili haberler:

Tedirgin eden gerçekler!

İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Prof.Dr. Haluk Eyidoğan, Türkiye’de ‘Kentsel Dönüşüm’ adı altında uygulanan projelerin ‘Yık- Yap-Yenile’ olarak değerlendirilebileceğini, 20’den fazla katlı binalarla ilgili henüz deprem yönetmeliği bulunmadığını söyledi.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/tedirgin-eden-gercekler_407185

Çanakkale ve Malatya'daki depremler hakkında önemli açıkama

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/politika/canakkale-ve-malatya-daki-depremler-hakkinda-onemli-acikama_423332

İstanbul hakkında korkutan açıklama

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/ekonomi/istanbul-hakkinda-korkutan-aciklama_421130

İlk kentsel dönüşümde sınıfta kaldık: ''Ortak alanımız 4 tane bank''

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/ekonomi/ilk-kentsel-donusumde-sinifta-kaldik-ortak-alanimiz-4-tane-bank_415283

Konutlar dönüşüyor, alışkanlıklar dönüşemiyor: Kentsel dönüşüm nasıl olmalıdır?

İzmir'de kentsel dönüşümün sembolü haline gelen Örnekköy ve Uzundere'deki sosyal konut alanlarına yerleşen vatandaşların yeni yaşam biçimleri ve beklentileri akademisyenlerin araştırma konusu oldu.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/ekonomi/konutlar-donusuyor-aliskanliklar-donusemiyor-kentsel-donusum-nasil-olmalidir_392428

Musibetler İlâhî birer ihtar ve ikazdır

Musibetler İlâhî birer ihtar ve ikazdır

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_352175

Dikkat çeken akademik araştırma: Deprem dindarlaştırıyor

Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Mehmet Zeki Duman, deprem ve din ilişkisi üzerine araştırma yaptı.

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/yurt-haber/dikkat-ceken-akademik-arastirma-deprem-dindarlastiriyor_390549

Musibetler İlâhî birer ihtar ve ikazdır

Çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır.

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_352175

MUSİBETLER BİZE NE SÖYLER?

Umumî musibetlerle ilgili “İlâhî ikaz” yorumları yapıldığında “Kullarını rahmetiyle kucaklayan değil, gazabıyla ceza veren ve bunu yaparken masumları da işin içine katan bir Allah imajı veriliyor” gerekçesiyle karşı çıkanlar, aşağıdaki satırları mutlaka okumalılar.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_352175

Felâket ve musibetlerin birer İlâhî ikaz veya gazap olduğu inancı, bütün semavî dinlerde mevcut. Kaynağı mukaddes kitaplar. Kullara düşen ise, musibetlerin bu mesajını gecikmeden okuyup, kendilerine çekidüzen vermeleri.

Yeni Asya Neşriyat Araştırma Merkezi'nin hazırladığı kapsamlı yazının 2. bölümünü okumak için tıklayınız;

http://www.yeniasya.com.tr/dizi/musibetler-birer-ilahi-ihtar-ve-ikazdir_176259

DHA