Pandemi sürecinde maliyetlerin artışı, kimi ürünlerin yeterli üretilememesi ya da üretilenlerin kısıtlamalar sebebiyle yeterince satılamaması gıda fiyatlarında ciddî artışlara sebep oldu. Independent Türkçe’ye değerlendirmede bulunan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’a göre Türkiye bir gıda krizi yaşıyor ve önümüzdeki süreçlerde de gıda fiyatlarında artan maliyetler sebebiyle ciddî bir düşüş yaşanma ihtimali yok. Kendisi de çiftçi olan Sarıbal, özellikle 17 Mayıs’a kadar sürecek olan kapanma döneminde semt pazarlarının birçok yerde açılmaması sebebiyle sebze meyve hallerinin mal almamasıyla çiftçinin birçok ürününün elde kaldığına dikkati çekti.

Saman kıtlığı da kapıda

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Melik ile Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez yaptıkları açıklamalarla yaşanan soruna işaret etti. Melik, geçen günlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Mardin, Siirt, Batman son yılların en kurak mevsimlerden birini yaşadığını belirterek, “Kuraklıktan dolayı çiftçi ciddî anlamda rekolte düşüklüğü yaşayacaktır. Rekolteyle birlikte ülkemizde saman kıtlığı da yaşanacaktır” dedi. Konuyla ilgili ilk olarak yaşanan sorunun merkezinde olan Abdullah Melik, yaşanan durumu Independent Türkçe’ye değerlendirdi. Melik, kuraklık sebebiyle Güneydoğu’da buğdayda 2 milyon tonun üzerinde rekolte kaybı olacağını öne sürerek, Şanlıurfa özelinde kuraklığın etkilerini şöyle anlattı: Örneğin ilimizde 3 milyon dönüm arazide buğday ekili. Bunun 2 milyonu sulanabilir alanda. 1 milyonu ise kuru alanda. Kuraklıktan dolayı kuru alanda yüzde 70’e yakın bir ürün kaybı var. 1 milyon dönüm kuru alanda arpa ekiliydi. Burada da yüzde 85’e yakın rekolte kaybı oluşacak. Kırmızı mercimek ise ilimizde 1 milyon 100 bin dönümde ekili. Bunun 300 bini sulu alanda. 800 bin dönüm kuru alanda ekili kırmızı mercimekte yüzde 80-85 rekolte kaybı olacak.

GAP projesinin bitirilememesi kuraklıkla mücadeleyi etkiliyor

Melik, yaşanan sıkıntının en önemli sebeplerinden biri olarak GAP projesinin halen tamamlanamamış olmasına bağlıyor. GAP’ın enerji üretiminde kullanılan projelerinin yüzde 74 oranında tamamlanmasına karşın sulama projelerinin yüzde 54 oranında kaldığına dikkat çeken Melik, bu projelerin tamamlanması halinde kuru tarım yapılan alanların da sulanabileceği, böylece kuraklık dönemlerini daha az zarar ile atlatmanın mümkün olacağını kaydetti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kuraklıkla mücadele planının olduğunu hatırlatan Suiçmez, sözlerini şöyle tamamladı, “Bu plan kâğıt üstünde kalmayarak hayata geçsin. Kuraklığın etkileyeceği yerler önceden duyurularak buralardaki çiftçilerin o yıl daha az su gerektiren ürünlere yönelmesi sağlanabilir.”