"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Derd-i maişetin artması

Risale-i Nur'dan
20 Aralık 2021, Pazartesi
Dördüncüsü: Bizimle alâkadar bir zat, pek çokların şekva ettikleri gibi eskiden şiddetli bir tarikatte okuduğu evradındaki zevk ve şevkini kaybettiğini ve sıkıntı ve uyku galebe ettiğini müteessifâne şekva etti.

Ona dedik: Maddî hava bozulduğu vakit nasıl ki sıkıntı veriyor, asabî sinelerde inkıbaz hali başlıyor; öyle de bazen manevî hava bozuluyor. Hususan maneviyattan yabânîleşmiş bu asırda ve bilhassa hevesat ve müştehiyat-ı nefsaniyeyi taammüm etmiş memleketlerde ve hususan Şuhur-u Muharreme ve Şuhur-u Mübarekede manevî havayı tasfiye eden âlem-i İslâmın intibah ve teveccüh-ü umumîsi, o mübarek şuhurun gitmesiyle tevakkuf etmesinden fırsat bulup, havayı bozan dalâletlerin tesirleri zamanında ve bilhassa kış tazyikatı altında, bir derece hayat-ı dünyeviye ve hevesat-ı nefsaniyenin tasallutlarının noksaniyetinden, ehl-i İslâm ve ehl-i imanda, hayat-ı uhrevîye çalışmak iştiyakı, baharın gelmesiyle hayat-ı dünyeviyenin ve hevesat-ı nefsaniyenin inkişafıyla o iştiyak-ı uhreviyeyi gizlemesi anında elbette böyle kudsî evradlarla zevk, şevk yerinde esnemek ve fütur gelir.

Fakat madem “İşlerin en hayırlısı, zahmetli olanıdır.” sırrıyla, meşakkatli, külfetli, zevksiz, sıkıntılı a’mâl-i saliha ve umûr-u hayriye daha kıymetli, daha sevaplıdır; o sıkıntıda, o meşakkatteki ziyade sevabı ve makbuliyeti düşünüp, sabır içinde mesrurâne şükretmek gerektir.

Beşincisi: Risale-i Nur’un bir talebesi, Risale-i Nur’a çalışmadığının bir sebebi, derd-i maişetin ziyadeleşmesi olduğunu söyledi.

Biz de ona dedik: Risale-i Nur’a çalışmadığın için derd-i maişet sana şiddetlendi. Çünkü bu havalide her talebe itiraf ediyor ve ben de ediyorum ki Risale-i Nur’a çalıştıkça yaşamakta kolaylık ve kalpte ferahlık ve maişette sühulet görüyoruz.

Altıncısı: Bu bîçare Said’dir. Herkesin arzu ettiği ve istediği ve ferahla kabul ettiği şahsına karşı hürmet ve muhabbet ve sohbet, fakat Risale-i Nur’a taallûk eden noktalar haricinde bana ağır geliyor, beni sıkıyor, müteessir oluyorum.

Tahmin ediyorum ki Risale-i Nur’un yüksek hâsiyetleri ve şakirdlerinin şahs-ı manevîsinin pek büyük meziyetleri, şahsım gibi meslek-i aczde fazla ileri giden bir âciz ve bîçarenin zaif omuzuna o dağ gibi manalar yüklense altında ezilir, sıkılır diye anladım.

Bu âhirki iki meselede pek kısa kesmeye kâğıt mecbur etti. Nur, Gül, Lütfi’nin kahraman vârisleri Mübarekler Yüksek Heyeti ve Medrese-i Nuriye ve Masumlar ve Ümmî İhtiyarların her birisine binler selâm ediyoruz.

Duanıza muhtaç, size müştak kardeşiniz

Said Nursî

Kastamonu Lahikası, 85. mektup, s. 140

Okunma Sayısı: 2513
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • H.ibrahim Karahan

    20.12.2021 15:36:18

    Allah razı olsun

  • H.ibrahim Karahan

    20.12.2021 15:35:23

    Allah razı olsun

  • Cenk Çalık

    20.12.2021 10:28:53

    "Ona dedik: Maddî hava bozulduğu vakit nasıl ki sıkıntı veriyor, asabî sinelerde inkıbaz hali başlıyor; öyle de bazen manevî hava bozuluyor." Tam da üstadımızın tarif ettiği zaman dilimini yaşıyoruz. Belki de en dehşetli anlarına şahit oluyoruz. Şimdi dik durma zamanı. Yani Risale-i Nur prensiplerine sımsıkı sarılmalıyız. Aksi takdirde dünyamız gibi ahiretimiz de zarar görecektir vesselâm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı