Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Uludere'de 34 kişinin hayatını kaybettiği olayının üzerinden üç yıl geçtiğini, hayatını kaybedenlerin yakınlarının ve Türk kamuoyunun adalet arayışının sürdüğünü belirten Gök, "Devletin tüm üst kademesinin müştereken sorumluluk sahibi olmasından kaynaklanan bir durum söz konusudur Roboski katliamında. Bu devleti yönetenler çocukları katletmenin sorumluluğunu yerine getirmediler, adalet önünde hesap vermediler. Üç yıldır Roboski'de annelerin yürekleri yaslı" diye konuştu. Gök, yarın Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Uludere'ye gideceklerini kaydederek, CHP olarak olayı unutturmayacaklarını ve sorumluların hesap vermesi için mücadele edeceklerini söyledi. 

"Türkiye Konya'da yaşanan bu tutuklamayla dünyaya rezil olmuştur"

Konya'da bir lise öğrencisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla önce tutuklanıp ardından serbest bırakılmasına da değinen Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:

" 27 yıl avukatlık yaptım. Avukatlık hayatım boyunca hakaret suçundan tutuklanmış bir tek kişiye rastlamadım, kaldı ki bu olaya karışan bir çocuk. Tutuklanmada kanunların tarif ettiği ölçülerin hiçbiri yok, hukuk yok, adalet yok. Cumhurbaşkanın keyfi yerine gelecek diye 16 yaşındaki çocuk tutuklanıyor. Roboski'de adalet vermekten kaçıyor ama kendilerine hakaretten dolayı bir çocuğu tutuklatıyorlar. Türkiye Konya'da yaşanan bu tutuklamayla dünyaya rezil olmuştur."

Gök, makama saygının önemli olduğuna işaret ederek, "Siz hergün Atatürk'e hakaret ediyorsunuz. Eski Başbakan 'iki ayyaş' dedi. Hangi savcı harekete geçti. Atatürk'ün bütün devrimlerine karşı tutum alıyor, ettiğiniz yemine sadık kalmıyorsunuz. Senin yaptığın hakaret bu çocuğun yaptığı hareketin yanında devasa bir konumda kalır. Sen muafsın ama 16 yaşındaki çocuk değil, öyle mi?" diye sordu. 

İktidarın kendi yargısı yoluyla muhalif olan herkesi susturduğunu ileri süren Gök, "Kendilerine göre sulh ceza mahkemeleri kurdular, her türlü kararı oradan alıyorlar. Bu hakimler mutlaka bu halka hesap verecekler. AKP'nin yarattığı terminatör hakim bunlar, tetikçi hakim" şeklinde konuştu.  

Konya'daki kararı veren hakimin sosyal medya paylaşımlarına bakıldığında tarafsız olmadığının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ilişkin övgüler bulunduğunu ileri süren Gök, bu hakim hakkında soruşturma açılması gerektiğini söyledi. 

"Cübbe giyip yargının yerine kendinizi koymayın"

Gök konuşmasında internete erişim ile ilgili yeni bir yasal düzenlemenin olabileceği yönündeki açıklamalar da hatırlatıldı. İnternet erişimi ile ilgili düzenlemenin CHP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinin altını çizen Gök, "Bir iktidarın görevi, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının arkasından dolanarak o karara karşı, bir başka karar geliştirmek değildir" dedi.

Düzenlemede yer alacağı belirtilen ilgili bakan ve başbakana verilen erişimi engelleme yetkisinin de temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu savunan Gök, iktidara yönelik "Cübbe giyip yargının yerine kendinizi koymayın. Buradan hükümeti uyarıyorum; bu yaptığınız da Anayasa'ya aykırıdır" ifadesini kullandı. 

Levent Gök, düzenlemenin TBMM'ye gelmesi halinde Anayasa'ya aykırılık iddialarını sürdüreceklerini ve gidilecek son yere kadar bu iddialarını taşıyacaklarını bildirdi.  

"Büyük ağabey, durduruyor"

Dört eski bakanla ilgili Meclis'te kurulan Soruşturma Komisyonu'nun çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gök, iktidarın tavrını eleştirdi. 

"Bunlar kıvırtıyorlar, kaçak güreşiyorlar" diyen Gök, şunları kaydetti:

"Hükümetin içinden kimi zaman başka sesler geliyor ama asıl büyük ağabey 'dur' diyor, 'şöyle yapın, böyle yapın' diyor. Talimatlar veriyor. Büyük ağabey, durduruyor. Büyük ağabeyin kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir başbakan var ama o başbakan değil, onun üzerinde bir organ var. Başbakanlık görevlerini hala yürüten, başbakan olduğunu sanan bir cumhurbaşkanı, bir büyük ağabey var. Büyük ağabeyden onay alamıyorlar. Ama Yüce Divan meselesi bu iktidarın peşini bırakmaz. CHP olarak biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını kovalayacağız."

"Çıkardığınız kanuna sadık kal"

Gök, Çözüm Süreci'ne yönelik kısa süre önce çıkarılan kanunda, sürece ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesi maddesi bulunduğunu, ancak iktidarın bu maddenini gereğini yerine getirmediğini de ileri süren Gök, "Hükümete çağrı yapıyoruz, çıkarttığınız kanununa sadık kal. Çıkardığın kanuna aykırı davranıyorsun, kamuoyunu, anamuhalefeti bilgilendirmiyorsun" dedi. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşlardan aldığı asfalt katılım payına da değinen Gök, 500 TL'den 2 bin, 3 bin TL'ye kadar ulaşan payın şaşkınlık ve tedirginlik yarattığını söyledi. Asfalt katılım payının belediye gelirlerine ilişkin kanunda bulunduğunu, ancak belediyenin bunu tahsil yönteminin yanlış olduğunu, vatandaşı cezalandırır gibi uyguladığını ifade eden Gök, ödeme yapmayanların tapularına haciz konduğunu söyledi. Gök, asfalt katılım payının düzenlenmesine ilişkin CHP olarak geçmişte verdikleri bir kanun teklifi olduğunu, bu teklifin en kısa sürede gündeme alınmasına yönünde girişimlerde bulunacaklarını da belirtti.

Gök, açıklamalarının ardından bir gazetecinin, Mustafa Sarıgül'ün partiden ihracının Merkez Yönetim Kurulu toplantısında görüşülüp görüşülmediğini sorması üzerine, böyle bir konunun gündeme gelmediğini söyledi.