Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, iktidarın basını sansüre tabi tuttuğunu zaman zaman “alo” diyerek, zaman zaman yargı erki ile, RTÜK kararları ve çeşitli müdahaleler ile ölümü gösterip sıtmaya razı ederek oto sansüre de maruz bırakıldığını belirterek, “Türk basını artık hür değildir! Unutulmamalıdır ki ‘Hür medya, hür toplumun teminatıdır.’ Basın hürriyeti, öteki hürriyetlerin emniyet sübabıdır. Hak ve hürriyetlere karşı girişilen her hareket önce hür basını hedef alır. Susan yahut monofonik sesler çıkaran basının var olduğu ülkelerde demokrasi de yoktur” dedi.
İktidar basın hürriyetini 100 yıl geriye götürdü
Gazete Pencere’nin 1000. Sayısı için yazan Uysal, Anayasanın 28. maddesi veciz bir söz gibi görünse “basın hürdür, sansür edilemez” diye bir amir hükmün yer aldığını dile getiren Uysal şunları söyledi: “23 Temmuz 1908’de ilan edilen II. Meşrutiyet, Türk demokrasisi adına bugün kaybetmeye başladığımız bir dizi yeniliği hayata geçirmiştir. 24 Temmuz’da yürürlüğe giren Meşrutiyet kararları ile hükümet, padişaha değil meclise karşı sorumlu hâle getirilmiş, padişahın yetkileri sınırlandırılmıştır. (...)Bugünkü hâl ile mukayese ettiğimizde II. Meşrutiyet’in getirdiği ‘yenilikler’in ‘yeni’ adı altında yürürlüğe giren mevcut hükümet sistemi ile tarumar edildiği görülebiliyor. Bugünün Türkiye’si, bir asır önceki Türkiye’yi anımsatmaktadır.”