Eenis Berberoğlu hakkındaki kararı değerlendirdi

Olağanüstü Tüzük Kurultayının 9-10 Mart tarihlerinde yapılacağı kararı aldıklarını söyleyen Bülent Tezcan, Enis Berberoğlu'nun 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin şunları söyledi: "Enis Berberoğlu suçsuzdur. Benzeri sanıklara ilişkin MİT TIR'ları ekseninde açılan bu davalar gazetecilere açılanlar hiç birisi çağdaş bir hukuk devletinde bırakın yargılama yapmayı soruşturma konusu bile yapılmaz. Haksız bir biçimde 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir Enis Berberoğlu. Beraat etmesi gerekirdi. Şimdi yargıtaya iş düşüyor. Devletin sırlarını ifşa etmekten 5 yıl hapis cezası verildi. Devletin sırlarını ifşa etme suçu oluşmamıştır. Bu fiilin faili olduğu ispatlanmamıştır. Öyle bir ispat yoktur dosyada. Devletin terör örgütlerine silah taşıma görevi yoktur ve böyle bir sırrı olamaz. Cümle alemin bildiği bir bilgiyi devlet sırrı diye kabul edemezsiniz. Bilinen bilgi devlet sırrı olmaz. Enis Berberoğlu ile ilgili verilen mahkumiyet kararı siyasi bir karardır. Hala tutuklu bulunması hiçbir şekilde kabul edilemez. Tutukluluğunun devam kararı bunun siyasi bir karar olduğunun açık kanıtıdır. Türkiye tek adam ittifakının saldırısı altındadır o yüzden böyle bir tabloyu yaşıyor."

Bahçeli'yi eleştirdi

Yerli ve milli ittifakın gerçekte bir tek adam ittifakı olduğunu savunan Tezcan şöyle devam etti: "Yerli ve milli ittifak gerçekte bir tek adam ittifakıdır. Türkiye'nin hukuk devletine saldırmaktadır. Demokrasi ve hukuku hızla yok etmektedir. Türkiye'de ya tek adam ittifakının yanında olacaksınız yada demokrasi adalet ve huzur ittifakının yanında olacaksınız. Tek adam ittifakının lideri var BOP Eş Başkanı. Bunu Erdoğan kendisi söylüyor. Liderinin BOP eş başkanı olduğu bir hareket milli olamaz gayri milli olur. BOP Türkiye için milli değil gayri milli bir projedir. Bu projenin eş başkanının başında olduğu ittifak Türkiye'yi bölme ittifakı olur. Demokrasi, adalet ve huzur ittifakının temsilcisi biziz. Dört sözcüye cevap vermek zorundayız her gün. Saray sözcüsü İbrahim Kalın, hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ, AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal ve  tek adam ittifakının sözcüsü Devlet Bahçeli. Ama bütün bunlara karşı demokrasi ittifakının sözcülüğünü yürütmeye kararlıyız. Bu ittifak milli ve yerli olamaz, Türkiye'ye huzuru getiremez. Huzur ve adalet içinde yaşamak istiyorsa millet bunun etrafında toplanacak. Milleti bölüyorlar bu ittifak adı altında. İdeolojik temelleri BOP EŞ Başkanlığına dayandıkları için doğal olarak bölücü bir ittifak. Kendinden olmayan herkesi terörist diye yaftalıyor.  İki lider var. Birisi PKK bölgede silah dağıtıp, sahte mahkemeler kurarken valilere sakın ha PKK ya ilişme talimatı vermiş. Kim bu lider Erdoğan. Öbür taraftan bir başka lider var PKK ona pusu kurmuş öldürmek için kim bu Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasi adalet ve huzur ittifakının sözcüsü. Ve çıkıp sıkılmadan dört sözcü her biri Kılıçdaroğlu ve kendinden olmayan herkese terörist yaftasını yapıştıracak kadar düşkünlük içindeler."

Man Adası Belgelerine ilişkin konuştu

Bülent Tezcan, Man Adası Belgelerine ilişkin şunları söyledi: "Cumhuriyet savcılığı bir takipsizlik kararı verdi. O ayrı bir tartışma konusu ama kararın içerisinde çok önemli tespitler var. 1 sterlinlik şirketle savcılığın tek tek sorduğu belgelerin dökümleri bunlar gerçek midir diye sordu ve savcının takipsizlik kararı ve bu belgelerin gerçek olduğunu savcılık tespit etti.Yani diyorki  Halk Bankasından istedik bir de MASAK'tan istedik Tezcan'ın  verdiği dekontlarla karşılaştırdık bunlar aynıymış. Hani sahteydi. Varsa sahte bir şey Erdoğan'ın söyledikleridir. Şimdi Erdoğan'a iki görev düşüyor bir istifa etmesi gerekiyor çünkü çıktı istifa edeceğini söyledi. 15 milyonluk tatlı ticareti kendisi açıkladı. Bu şirket hangi şirket açıklamak zorundasınız. Mal varlığı, sermayesi ne kadar. 5 liralık şirket 60 milyon lirayı nasıl ödedi. Nasıl bir ticaret bu."

'Siyaseten üzerinde durulması gereken başka bir nokta vardır'

Bülent Tezcan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün Zeytin Dalı Hakeratındaki şehidin emekli ikramiyesi ve aracına haciz isteyen avukat hakkında disiplin soruşturulması başlatıldığı açıklamasının anımatılması üzerine şöyle dedi: "Onu meslek örgütü olan baroların değerlendirmesi daha doğru olur. Siyaseten üzerinde durulması gereken başka bir nokta vardır. Bu hükümet şehitlerin icra takibine maruz kalacak ve şehitlik tazminatlarının da icra takibiyle tahsil edilecek oraya gidecek noktaya düşürmüştür. Yazıktır. Siyasetin vermesi gereken hesap budur, diğeri hukuki boyuttur."

DHA