Altay, Başbakan Binali Yıldırım’ın Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı, "59-60 maddede uzlaşma sağlandı, devamı gelmedi. Buna devam edilmesi konusunda bir görüş birliği var. Ancak bunun dışında gerek yargıyla, gerek yargı birliğiyle ilgili daha küçük bir paketin yine anlayış birliği içerisinde çıkarılması için ortak bir zemin olduğu görülmüştür" açıklamasını değerlendirdi. 

Mini paketin yüksek yargı ve HSYK’nın yeniden yapılandırılmasını kapsayacağını kaydeden Altay, HSYK’nın mevcut modelinin yargıyı siyasallaştırdığını savunarak, yapısının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Altay, mini paket için daha önce oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının, kaldığı yerden devam edebileceğini ya da yeni baştan bir çalışma yapılabileceğini ifade etti. Altay, yeni Anayasa için şartlarının ise ilk dört madde muhafazası, parlamenter sistemin korunması ve darbe hukukunun temizlenmesi olduğunu söyledi. 

"YARGITAY VE DANIŞTAY'A YENİ ÜYE ATANMASI, KÖTÜ BİR SAMİMİYET TESTİ"

Yargıtay ve Danıştay’ın yapısını değiştiren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıklayan Altay, liderler zirvesinin olduğu bir zamanda Yargıtay ve Danıştay’a üye atanmasının kötü bir samimiyet testi olduğunu ileri sürdü. Altay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarında Fetullahçı Terör Örgütü’nden ve Gülen’den bahsetmemesiyle ilgili bir soru üzerine, "Fetullah Gülen dememek, paralel devlet dememekten bir şey çıkmaz" diye konuştu. 

OHAL uygulamalarının cadı avına dönüştüğünü iddia eden Altay, eski bir CHP milletvekilinin kızının işine son verildiğini, kendi yeğeninin de öğretmenlik lisansının iptal edildiğini ifade etti. CHP’nin, FETÖ soruşturmalarındaki mağduriyetleri tetkik etmek için bir komisyon kurduğunu açıklayan Altay, Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Binali Yıldırım’a benzer bir komisyonun hükümet tarafından kurulması önerisini ilettiğini belirtti. Altay, medya mensuplarının gözaltına alınmasının darbeyle mücadeleye gölge düşüreceğini öne sürdü.