Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, "Paris'te yapılan saldırılar ne kadar insanlık suçuysa, bu kadar sivilin öldürülmesi, pek çok insanın evsiz, çocuğun öksüz ve yetim bırakılması aynı şekilde bir insanlık suçudur" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, bakanlıkta düzenlediği olağan basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Harf'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında söylediği sözlere ilişkin "Şiddetle karşıyız" açıklamasının sorulmasına üzerine Bilgiç, bunun "talihsiz bir yorum" olduğunu söyledi.
İsrail'in ablukası nedeniyle hali hazırda "açıkhava hapishanesine dönen Gazze'ye" düzenlediği "insafsız saldırı" sonucu 521'i çocuk, 283'ü ise kadın, toplam 2 bin 205 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Bilgiç, 11 bin Filistinlinin yaralandığını, 110 bininin ise evsiz kaldığını kaydetti.
"İsrail, bu saldırılarıyla başta sivillerin korunması yükümlülüğü olmak üzere uluslararası insani hukuku ayaklar altına aldı" diyen Bilgiç, "Paris'te yapılan saldırılar ne kadar insanlık suçuysa, bu kadar sivilin öldürülmesi, pek çok insanın evsiz, çocuğun öksüz ve yetim bırakılması aynı şekilde bir insanlık suçudur. Harf'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadeleri hakkında yorum yapmak yerine İsrail'in eylemleri hakkında yorum yapması gerektiğini söylemek yerinde olur" diye konuştu.
Çin'de tutuklu bulunan Türkler
Bilgiç, Çin'de sahte pasaport temini iddiasıyla tutuklu bulunan Türkler hakkındaki bir soru üzerine, Şanghay'da Kasım 2014'te 2'si kadın 10 Türkün, insanların yasa dışı şekilde sınırı geçmelerini organize etme suçlamasıyla göz altına alındığını dile getirdi. Bu kişilerden 9'unun 5 Kasım 2014'te, birinin ise 15 Kasım 2014'te Çin'e giriş yaptığını bildiklerini kaydeden Bilgiç, 24 Aralık'ta bu vatandaşlardan 2'sinin yasa dışı göçü organize etme, 8'inin ise sahte belge temin etme suçlarından tutuklanma talebi ile gözaltına alındığını belirtti.
Bu kişilerin 24 Şubat'ta mahkemeye çıkarılacağını dile getiren Bilgiç, Türkiye'nin süreci yakından takip ettiğini vurguladı. Bilgiç, "Geçen süre zarfında, daha önce de olduğu gibi başkonsolosluğumuz bu vatandaşlarımızla yakından ilgilendiler, akrabalarını da bilgilendirdiler" diye konuştu.
Sözcü Bilgiç, terörle mücadelede Türkiye ve Çin'in işbirliğini güçlendireceği yönünde Çin medyasında yer alan haberlere ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:
"Çinle özellikle son dönemde yakın bir çalışmamız mevcut. Kasım ayında Başbakan Yardımcısı düzeyinde Çin'den bir heyet geldi. Sayın Ali Babacan'la Ankara'da toplantılar yaptılar ve Ankara'da bir mekanizma kuruldu. Kurulan bu mekanizma çerçevesinde 10 Aralık'ta bir güvenlik heyeti de Türkiye'ye geldi. Heyet yaklaşık 15 toplantı yaptı. Heyetin bir kısmı hala Türkiye'de bulunuyor. Heyet aslında savunma ve güvenlik konuları dahil her konuda girişimlerde bulunuyor ve görüşmeler yapıyor. Bu çerçevede özellikle Çin'le terörizm konusunda kapsamlı bir işbirliğimizin, kapsamlı bir istişare mekanizmamızın bulunduğunu söylemek doğru olur."
Suriye konusu
Rusya'nın öncülüğünde Suriye rejimi ile muhalifler arasında yapılması planlanan görüşmelere, muhalefetin katılıp katılmayacağıyla ilgili soru üzerine Bilgiç, Türkiye'nin, sorunun çözümüne yönelik atılacak her adımı desteklediğini belirtti.
Bilgiç, "Bizim, muhalefete ilişkin bu aşamada gidilip gidilmemesine yönelik herhangi bir tutum ya da tavrımız yok" dedi.
Fransa'daki terör saldırıları
IŞİD'le mücadele konusunda istihbarat paylaşımına ilişkin bir soru üzerine Türkiye'nin uzun yıllardır terörle kararlılıkla mücadele ettiğini dile getiren Bilgiç, Türkiye'nin istihbarat konusunda işbirliğinin önemini başından beri vurguladığını kaydetti.
Bilgiç, Fransa'da yaşanan saldırıların teröre karşı istihbarat alanında bazı sıkıntılar olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, terör olaylarıyla ilgisi olduğu sanılan bir kişinin Madrid üzerinden Türkiye'ye gelmesinin de bunun bir kanıtı olduğunu söyledi.
Terörle mücadelede atılacak adımların Türkiye tarafından belirli çerçevede destekleneceğini ifade eden Bilgiç, yabancı düşmanlığı ve islamofobi konusunda uyarıda bulundu. Bilgiç, "Terörle mücadelenin, İslam karşıtlığına ve Müslümanlarla topyekun bir mücadele haline gelmemesi gerekir" dedi.