"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

So(r)ma ne haldeyim

Mehmet YAŞAR
16 Mayıs 2014, Cuma
-Kendi mezarını kazan onurlu adamlara-

Her sabah evden çıkarken bizi kucaklar ve helâlleşirdi babam.
Çünkü her madene gidişinde, ‘kim bilir belki bugün mezarımı kazmaya gidiyorumdur’ diye inanırdı.
Yer üstünde yürüyenlerin çoğu böyle düşünmez belki, ama madencilerin çoğunun kabullendiği en büyük hakikattir bu.
Akşam sağ salim geldiğinde, koca bir dağ girerdi sanki içeriye...
Dağlar kekik, babamsa kömür kokardı... Şimdi Cennet de kömür kokmuş mudur acep?
Siz bakmayın madencinin yüzündeki karalığa, Orhan Veli çoktan vermiş onun cevabını;  “Yüz karası değil, kömür karası.
 Böyle kazanılır ekmek parası.”
Hem nerede görülmüş, helâl lokma peşinde koşanların yüzünde kara? Onlar bu milletin gözbebeğidir. Ve herkes bilir ki, en nurlu kara gözbebeğinin karasıdır...  
Evet, benim babam da kendi mezarını kazan onurlu adamlardandı. Ayağında delik çorapları, yüzünde kömür karası, baretinin aydınlattığı yerde onun umutları vardı.
En büyük hayali evlâtları için iyi bir gelecek, sevdiceği için daha güzel bir ev, ana babasına kol kanat germekti, kömür kokulu babamın... Sanmayın ki onun hayallerinin gerçekleşmesi için bekleyip duruyorduk, biz onun sadece, ama sadece niyetini seviyorduk...
Babam, her seferinde kömüre değil, hayallerine vururdu kazmayı.
Kara elmas yeraltının ölümcül karanlığında gizlenmişti, ama kahramanlar hayallerinin peşinde koşarken korkmazdı. Yiğitler aradıklarını mutlaka bulurdu.
Babam da buldu, öyle kazdı öyle kazdı ki, madenin ucu cennete vardı.
Kimse kendi için inmez o kör kuyulara, sadece sevdikleri içindir o inişler... Kömürün karasında aydınlık arayan adamlardır onlar... Kimi çoluğu çocuğu, kimi anası babası, kimi kuracağı yuvası için iner ocağa...
Şimdi o, kömür karası kıyafetlerinin yerine saf ipekten libaslara, helâl rızkın peşinde koşan yiğitlerle birlikte cennetin aydınlığına kavuştu.
So(r)ma ne haldeyim...
Babamın ellerinde nasır, yüreğinde sabır vardı... Şimdi ben de babamın halindeyim...
Söylenecek çok söz varken, derin acılar karşısında susmak erdem, duâya durmak daha evlâdır derdi babam... Onun için susuyorum.
Alınterinin kokusuyla evlâdlarını kucaklayan babalara selâm olsun...
(Soma’da vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemîl diliyorum.)

Okunma Sayısı: 1986
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı