"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi’ni dikkatle gez

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
17 Haziran 2018, Pazar
SÜLEYMAN DEMİREL DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜZESİ - 1

9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel’in vefat yıl dönümü münasebetiyle, ziyaret ettiğimiz Demokrasi ve Kalkınma Müzesi, İslamköy’de bulunuyor. Müze, Türkiye’nin dünü ve bugününü iyi anlayabilmek için, büyük önem arz ediyor. Türkiye’nin 50 yıllık sürecinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak da görev alan Süleyman Demirel’e ait bütün belgelerin yer aldığı bu müze, ülkenin demokrasi geçmişini gözler önüne seriyor. Süleyman Demirel’in doğduğu evle birlikte, annesi için yaptırılan caminin de bulunduğu müze içerisinde her döneme ait fotoğraflar, diplomalar, maketler, hediyeler, şehir anahtarları ile Demirel’e hediye edilen eşyalar yer alıyor. Müzede Demirel’in kardeşi Şevket Demirel’in şu sözleriyle karşılaşıyoruz:

“Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi’ni dikkatle gez. 50 yıllık medeniyet mücadelesini sende sez. Kafanı kaldır, kerpiç evleri, yeşil ovayı gör. Böylece Türkiye-Köy-Demokrasi arasındaki kader ağını ör.”

“Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım” 

Süleyman Demirel, çeşitli kereler Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i Nur hakkında müsbet ifadeler kullanmıştır. Köprü Dergisi’nin 1995 sayısında yer alan açıklamasında şöyle demiştir: 

“Ben Said Nursî bir âlimdir diyorum. Said Nursî, Kur’ân’ın en değerli müfessirlerinden biridir. Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım. Said Nursî’yi âlim olarak Türkiye’de birçok kimse kabul ediyor. Dışarda kabul ediyor. Said Nursî ne demiş, ne yazmış; bilen var mı? Birtakım insanlar Said Nursî’yi takip ediyorsa, herhalde körü körüne etmiyor. Yani, otuz sene sonra 25-30 bin kişi bir mevlide gelip o hatıraya saygı gösteriyorsa, belki bunun üzerinde durmak lâzım. Ben bunu şimdi söylüyor değilim. Ben bunu otuz senedir söylüyorum. 1966’da dünyanın lâfını ettiler. Daha sonra da ettiler. Onların hepsine cevap verdim. Bir santim geri çekilmeyiz inandığımız şeylerden. Gelin, Said Nursî’yi sevmeyenler, anlamayanlar, alâkadar olmak istemeyenler! Olabilir. Ama bunu düşmanlığa çevirmenin de bir mânâsı yok. Aydın gönüllere ve aydın kafalara hitap ediyorum. Hiç bilmeden, neyin ne olduğunu anlamadan peşin hükümle meselenin üstüne varmaya gerek yoktur.” (Köprü 1995 - Kış)

Demokrasi varsa Cumhurbaşkanı köyden de çıkar

17 bin metrekarelik alana kurulan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde, Demirel’in devlet memurluğuna başladığı 1949 yılından bu güne toplanan 45 bin kitap, 32 bin gazete ve dergi, 126 bin fotoğraf ve Demirel’in yurtiçi ve yurtdışı gezilerinde hediye edilen eşyalar da sergileniyor. Külliye içinde bulunan Müze Ev’de ise Demirel ve ailesinin 1920’den bu yana kullandığı eşyalar yer alıyor. Müze, ülkemize ve dünyaya şu önemli iki mesajı vermektedir; Türkiye Cumhuriyeti, eğer demokrasiyle, cumhuriyetle yönetilmemiş olsaydı bir köyde dünyaya gelen birinin başbakan ve cumhurbaşkanı olamayacağını göstermekte, böylelikle cumhuriyet ve demokrasinin önemini vurgulamaktadır. Türkiye, 1950 yılı başlarından bu yana nasıl bir gelişim ve değişim gösterdi, onu anlatmaktadır. Bu gelişim ve değişimi anlatırken de Süleyman Demirel’in bütün başkanlık dönemlerinde  yaptığı icraatları göstermektedir.

“İktidarlar halkın eliyle gelmeli, halkın eliyle gitmelidir”

Müzeye girdiğimizde Demirel’i ziyaretçileri karşılarken buluyoruz. Maziye yolculuğumuz o anda başlıyor. Sonrasında ise seçim sandığını görüyoruz. Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin hemen girişine yerleştirilmiş. 2014’de Müze’nin açılışında konuşan Demirel, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu müzenin kapısında bir sandık görürsünüz. Müzenin adını Demokrasi ve Kalkınma Müzesi koyduk. Neyi kast ediyorum? Ülkenin yönetimini yapacak iktidarlar, seçimle gelip seçimle gitmelidir. Kansız, kavgasız el değiştirmelidir. İktidarlar halkın eliyle gelmeli, halkı eliyle gitmelidir. Halkın tercihini ve milletin iradesini, halkın reyiyle gelen heyetler yapmalıdır. Halkın reyi dediğimiz olay, halkın millî egemenliğidir. Millî egemenliğin üstün olmasını istiyorsak, buna müdahale edilmemelidir. Birinci derecede önerdiğimiz istikrardır. Yani halkın hakimiyetinin sağlanmasıdır. Bu da sandıktır. “

“Çare demokrasinin içindedir”

“Demokrasiyi; öfke, üzüntü ve hiddetin kurbanı yapamayız” diyen Demirel’in imzasının yer aldığı duvarda şu ifadeler yazıyor:

“Karşılaştığımız sorunların, cinsi, sayısı, ciddiyeti, ne olursa olsun; onların altında ezilemeyiz! Ufkumuzu karartamayız! Geleceğimizden şüpheye düşemeyiz! Devletimize ve demokrasiye olan inancımızı kaybedemeyiz! Demokrasiden cayamayız! Demokrasiyi; öfke, üzüntü ve hiddetin kurbanı yapamayız! Çare yerine; çaresizliğe talip olamayız. Çare vardır ve bu çare demokrasinin içindedir.”

Siyaseti diyalogla sürdürmüştür

Türkiye’yi yasaksız hale getirenin millet olduğunu söyleyen Demirel, katıldığı programlarda fotoğraflarlar birlikte yaptığı konuşmaların yer aldığı bölümde  halka şöyle seslenmişti:

“Milletin hür iradesi ile gelip, milletin hür iradesi ile giden iktidarlar ve bunu kucaklayan sistem, mutlaka sahip bulmalıdır. Şartlar ne olursa olsun, Türkiye’yi büyük yapma mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi dünya âlem bilmelidir.” Müzeyi gezerken gördüğümüz fotoğraflardan, Demirel’in sözlerinden anlıyoruz ki;  Demirel yaptığı icraatlarla, devletlerle olan hukukuyla insanların gönlünü kazanarak, siyaseti diyalogla sürdürmüştür. “Eğer benim ülkem iç barış içindeyse herkes kol kola ise, herkes gönül gönüleyse, herkes omuz omuzaysa, düşmanlarımız bundan korkacaktır ve dostlarımız, ‘daha çok dost olmak lâzım bu memlekete’ diyecektir…” diyerek mutlak gücün birlikten geldiğini vurgulamıştır.

Dizi Yazısı: Kübra Örnek

-DEVAM EDECEK-

Okunma Sayısı: 5174
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı