Ey bu dünyanın keyfini seven kardeşlerim. Sizi içki sofrasına, kumar sofrasına, boş işlere, dedikoduya, günaha çağıran dostlarınıza çok güçlü bir “Hayır” deyiniz. Sizleri ayıplamalarından, “Ne oldu sana, gerici mi oldun?” demelerinden korkmayınız. Onları Allah ile aranıza almayınız. O’nun dostluğunu hiçbir dostlukla değişmeyiniz. Helâl dairesinin geniş olduğunu ve keyif için harama girmeye hiç gerek olmadığını unutmayınız.
Ey kalpleri teskin eden, ruhları ferahlandıran namaza çok hasret genç kardeşlerim. Ne olur arkadaşlarınızın tepkisinden korkarak namazdan uzak durmayınız. Onların Allah ile aranıza girmesine müsaade etmeyiniz. Dışlamalarından, alay etmelerinden, damga yemekten korkmayınız. Onların yanından namazınızla gurur duyarak ayrılınız. İki rekât namazın dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlı olabileceğini unutmayınız.
Ey pis nazarlardan bunalan, süslenmek zorunda olmanın külfetinden kurtulmak isteyen hanımefendiler. Dil yarası derindir, ama ne olur dil yarasından korkmayınız. Şafi-i Hakikî’ye tevekkül ediniz. Ben bunu Allah rızası için yapıyorum. Lütfen O’nunla arama girmeyiniz deyiniz. Dik durunuz. O’nun sizinle beraber olduğunu unutmayınız.
Ey beğenmediği siyasetçilere, ahlâksız dindarlara, dini sömürenlere benzemekten korkan kardeşlerim. Ne olur, bu kişilerin yaptıklarının Allah ile aranıza girmesine müsaade etmeyiniz. Dininizi daha fazla yaşamak istediğinizde sizi onlara benzeteceklere karşı cesurca direniniz. Beni onlara benzetmenizden korkmuyorum deyiniz. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayınız. Hiçbir kınayıcının Allah ile aranıza girmesine izin vermeyiniz.
Ey başarıyı, kariyeri, çok para kazanmayı seven tüccar veya iş adamı kardeşlerim. Rabbinizin rızasını daha çok aradığınızda işlerin kötüye gitmesinden korkmayınız. Çevrenizi kaybetmekten, işinizi kaybetmekten çekinmeyiniz. Rızkı sadece ve sadece O verir deyiniz. O’nun cömertliğine güveniniz. O’nun âyetlerini az bir dünya menfaati ile değişmeyiniz. Malınızın, kariyerinizin Allah ile aranıza girmesine izin vermeyiniz.
Ey Allah ile arasına kimsenin girmesini gerçekten istemeyen kardeşlerim. Ne olur şeytanın, günahlarla gelenin, nefsinizin Allah ile aranıza girmesine izin vermeyiniz. Sizi Allah yoluna çağıran kimseye de sakın “Allah ile arama girme” demeyiniz. Ona teşekkür ediniz, ona minnettar olunuz.
Gayet iyi anlıyorum, kimsenin size karışmasını istemiyorsunuz. Bu hayat bana ait, onu nasıl yaşayacağıma ben karar veririm diyorsunuz. Ama ne olur, bu düşüncenizin de Allah ile aranıza girmesine müsaade etmeyiniz. Gururunuzu, kibrinizi, bilginizi, okumuşluğunuzu, modernliğinizi, paranızı, gücünüzü, güzelliğinizi, gençliğinizi, kariyerinizi, çevrenizi ve hatta neyiniz varsa hepsini Allah ile aranızdan çıkarınız. Ne olursa olsun Allah ile aranıza hiçbir şeyi almayınız.