Konya-Ankara Yüksek Hızlı Tren(YHT) hattı, bazı köylerde hayvancılık ve çiftçilikle uğraşan yöre halkını tarla ve meralarından ayrı düşürdü.
Köylüler, YHT'nin alt ve üst geçitlerindeki ihmaller nedeniyle yaklaşık 7 yıldır rayların diğer tarafına ne hayvanlarını ne de iş makinalarını geçirebiliyor.
Köylülerin hayvanlarını rayların diğer tarafına geçirebilmeleri için yapılan alt geçit suyla dolması sonucu gölete döndüğü için geçişler yasakladı. Üst geçitler ise ihaledeki şartnameye uygun olmayıp standartlardan dar yapıldı. Bu yüzden iş makinaları üst geçidi kullanamıyor.
Yöre halkı, üst geçitlerden hayvan geçirmenin trafik kanunlarına göre yasak olduğunu, ayrıca yayalar için kaldırım yapılmadığını aktarıp, "Vatandaş ne alt geçidi ne de üst geçidi kullanabiliyor. Böyle bir çıkmaza tabi tutulmuşuz. Karşıya nasıl geçeceğiz, uçacak mıyız?" diye soruyor.
YHT'nin Ankara-Konya hattı, yurdun önemli tarım ve hayvancılık alanlarından geçiyor. Söz konusu bölgede yöre halkının ekonomik faaliyetlerini ve yaşam koşullarını YHT'nin minimum seviyede etkilemesi için üst ve alt geçitler inşa edildi. Ancak bu geçitlerin hatalı ve baştan savma yapılması nedeniyle halk ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu nedenle özellikle tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde ciddi sorunlar ortaya çıktı.
RAMPAYI ANDIRAN ÜST GEÇİT KAZAYA DAVETİYE ÇIKARIYOR
YHT hattına yapılan alt ve üst geçitlerde belirlenen standartlarda uyulmaması yöre halkını mağdur etti. Konya'nın Kadınhanı ilçesine bağlı Sarıkaya, Çayırbaşı ve Örnek köylerinden tren hattının geçmesi sonucu bir tarafta yerleşim alanları, bir tarafta ise çiftçinin tarla ve meraları kaldı. Köylünün, ilçe ve tarlalarıyla bağlantısını sağlamak için yapılan üst geçit, belirtilen standartlardan çok daha dar olarak yapılmış. Bu nedenle yöre halkı iş makinalarını hattın diğer tarafındaki tarlalarına geçiremiyor. Yine üst geçidin adeta bir rampa gibi dik olması nedeniyle araçlar karşı yönden gelen araçları veya hayvanları fark edemediği için zaman zaman trafik kazaları yaşanıyor. Hayvanların geçişleri için yapılan alt geçitler ise metrelerce suyla dolmuş durumda. Sorunlarının çözülmesi için yıllardır çalmadık kapı bırakmayan köylüler, hiçbir netice alamadıklarını anlatıyor.
‘ALT VE ÜST GEÇİTLER YASALARA UYGUN DEĞİL’
Köy halkından Makine Mühendisi Mehmet Akbaş, köye yapılan üst geçit için hukuki haklarının 11,5 metre olmasına karşın 8 metre genişliğinde üst geçit yapıldığını anlatıyor. Akbaş "Konya-Ankara arasında 33 adet üst geçit var. Bunların bazısı 11.5 metre, bazısı 8 metre yapıldı. Bizim köyümüze yapılan köprünün genişlik ölçüsü 7.5 metre. Devlet Demiryolları'ndan bizim köyümüze yapılan köprünün ölçülerini alamıyoruz. Cevap verilmiyor. Devlet Demiryolları'ndaki yetkililer bana "Hiçbir üst geçidi biz müteahhitten devralmadık" denildi. Bunun nedeni, üst geçitlerin standartlara uymaması. Bizim köprümüz yerleşim alanına bitişik olduğu için köprüde yaya geçişi de olması gerekiyor ama yapılmamış. Alt geçitlerdeki hukuki hakkımız da 7 metre ama bizim köye yapılan alt geçit 5 metre. Ankara – Konya arasında 64 tane alt geçit var. Bu ödemeler ihaleyi alan firmaya- müteahhite kaç metre üzerinden yapıldığı belli değil. Bilmiyoruz. Ayrıca üst geçitlerde de çökme var. Bu gözle görülebilecek bir duruma geldi."
‘ALT GEÇİT YASAK, ÜST GEÇİT YASAK, UÇACAK MIYIZ?’
Köylüler, tarla ve meralarının yüzde 70'inin tren yolunun diğer tarafında kaldığını anlatıyor. Köy halkı adına konuşan Mehmet Akbaş, üst ve alt geçitlerin standartlara uygun yapılmadığı için iş makinalarının karşı tarafa geçebildiğini, algeçitlerin de suyla dolduğu için hayvanların kullanamadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Alt geçidi su bastığı için buraya 'İnsan ve hayvanların geçişi yasaktır' diye tabela asıldı. Üst geçitlerden de hayvan geçirmek yasak. Üst geçitte yayaların kullanımı için de yer yapılmamış. Jandarma, hukuki olarak üst geçitten hayvan geçirene ceza kesebiliyor. Vatandaş ne alt geçidi ne de üst geçidi kullanabiliyor. Böyle bir çıkmaza tabi tutulmuşuz. Karşıya nasıl geçeceğiz, uçacak mıyız bilmiyoruz!"
İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ: ALT VE ÜST GEÇİTLER GENİŞLETİLMELİ
Kadınhanı İlçe Tarım Müdürlüğü'ne, alt ve üst geçitlerin tarım işletmeleri için uygun olup olmadığına ilişkin inceleme yapması talebinde bulunduklarını anlatan Akbaş, ilçe müdürlüğünden kendilerine verilen resmi cevabın şu şekilde olduğunu vurguladı: "Yerinde yapılan gözlem ve incelemelerde, geçitlerin birbirinden uzak olmasından dolayı diğer tarafta kalan meranın kullanılmadığı, modern aletlerin geniş olmasından dolayı ilave olarak 4 kilometre yol kat etmek zorunda kaldıkları tespit edilmiştir. Zaman ve yakıt tasarrufu sağlamak, hayvanların otlatılması ve köylünün kazancının artırılması için geçitlerin genişletilmesi ve ilave geçitlerin yapılması uygun olacaktır."
Sarıkaya Muhtarı Vahattin Baysal ise, suyla dolan alt geçidi yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvanın kullanmak zorunda olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Bu alt geçidin üstüne "Dikkat su geçişi için yapılmıştır. İnsan ve hayvanların geçişi yasaktır" diye levha astılar. Bu yalan. Alt geçit hayvanların ve traktörlerin geçmesi için yapıldı. Bu yazı sonradan takıldı. Biz 'Alt geçit suyla dolu' diye sürekli telefon açtığımız için buna çare bulmayıp bu levhayı astılar."
'MÜTEAHHİTLER HAFRİYATI MERALARA DÖKTÜ'
YHT inşaatında çıkarılan hafriyatların, maliyetten kurtulmak için yasak olmasına karşın meralara dökülmesi de otlaklarda ciddi bir azalmaya neden olmuş. Eski maden ocakları, tarıma el verişli olmayan bozuk arazilere dökülmesi gereken hafriyatlar, taşıma maliyetlerinden kaçmak için meralara döküldü. Sarıkaya Köyü'nün orta yerindeki yaklaşık 30 dekarlık meraya dökülen hafriyat ise 'Bu kadarına da pes' dedirtiyor. Köylüler, binlerce ton hafriyatla köy ortasındaki meraya adeta bir tepe oluşturulduğunu dile getiriyor.
KOYUNLAR KUZU VERMEZ OLDU
Köy halkı, koyun sürülerini tren yolunun diğer tarafına mecburen geçirmek zorunda oldukları için alt geçitte biriken suyu kendi imkanlarıyla atıyor. Ancak su seviyesini sıfırlamak mümkün olmuyor. Su seviyesinin düşürülmesiyle koyunlar karşı tarafa geçiyor ancak bu da hayvanların hastalanmasına neden oluyor. Köyün çobanları, sudan geçen hayvanların kış mevsiminin de etkisiyle ıslanıp hastalandığını anlatarak şunları söylüyor "Hayvanlar soğuk sudan geçince ıslanıp hastalanıyor. Karnında kuzusu olan hayvan kuzu atıyor, süt veren sütten kesiliyor. Bu alt geçit 4-5 senedir bizim hayvancılığımızı bitirdi." diyor.