CHP Genel Başkan Yardımcısı Adıgüzel’in CİMER başvurusuna Adalet Bakanlığı’ndan cevap geldi. Yanıtta 88 bin kapasiteli 137 cezaevinin açılmasının planlandığı belirtildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in cezaevlerine ilişkin yaptığı CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) başvurusuna cevap geldi. Adıgüzel’in kamuoyuyla paylaştığı Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün yanıtında, Türkiye’de bulunan cezaevi sayısı Temmuz 2019 itibariyle 353 olarak açıklandı.
Bunlardan 75’inin açık, 7’sinin kadın açık, 9’unun kadın kapalı, 7’sinin çocuk kapalı ve 4’ünün çocuk eğitimevi olduğu belirtildi.
Cezaevlerinin toplam kapasitesi 218 bin 950 olarak açıklanırken, 2018-2019 yıllarında 27 ceza infaz kurumunun inşaatının tamamlandığı, yeni açılan ceza infaz kurumlarının toplam kapasitesinin ise 16 bin 566 olduğu belirtildi.
Toplam 137 yeni cezaevi yolda
Cevapta "Haziran 2019 tarihi itibari ile Türkiye’de inşaatı devam eden 114 adet Ceza İnfaz Kurumu bulunmaktadır" denilerek, toplam kapasitesi 14 bin 919 olan 23 cezaevinin de ihale aşamasında olduğu belirtildi.
İnşaatı devam eden 114 ceza infaz kurumu arasında 2 kadın, 1 kadın açık, 2 de çocuk cezaevinin bulunduğu belirtilirken, toplam kapasitesi 73 bin 448 olan bu 114 cezaevinin yanı sıra 23 cezaevinin de ihale aşamasında olduğu kaydedildi.
CHP’nin resmi internet sayfasında yapılan açıklamada, "inşaat ve ihale aşamasındaki ceza infaz kurumlarının maliyetine ilişkin soruların yanıtsız bırakıldığı" belirtildi.
Adıgüzel: Türkiye hapsetme oranlarında OECD ikincisi
Yanıta ilişkin değerlendirmede bulunan CHP İstanbul milletvekili Adıgüzel, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında hapsetme oranlarında ABD’den sonra ikinci sırada yer aldığına dikkat çekti.
Adıgüzel, "Ne acı ki eğitimde, sağlıkta, teknolojide ve daha birçok konuda OECD listelerinin son sıralarında yer alan Türkiye, hapsetme oranlarında ABD ve İsrail’le ilk 3 sırayı paylaşıyor” ifadelerini kullandı.
"Sayıları her yıl artan cezaevlerinin Türkiye’de adalet sisteminin bir parçası olmaktan çıkıp yandaş müteahhidi zengin etme aracına dönüştüğünü" belirten Adıgüzel, çözümün daha fazla cezaevi inşaa etmek olmadığını belirterek, önceliğin yerle bir edilen yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi olduğunu ifade etti.
Deutsche Welle Türkçe