"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Türkiye çok kanallı tek sesli bir ülkeye dönüşüyor'

27 Aralık 2018, Perşembe 16:35
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşçı RTÜK’ün son cezalarıyla ilgili soruları cevapladı.

Bazı televizyon kanallarına verilen cezaları değerlendiren İlhan Taşçı şöyle konuştu:

Bunlar ağır yaptırımlar. Oysa AİHM’in pek çok kararında, basın özgürlüğü konusunda “ifadeler rahatsız edici, şok edici ve abartılı olabilir; hatta saldırgan ifadeler kullanılabilir; yeter ki beyan ya da yayın; şiddeti, silahlı ayaklanmayı ve isyanı teşvik etmesin” ilkesi benimsemiştir. Aynı doğrultuda Anayasa Mahkemesi kararları da var.

Bu durum belli yayıncılara ceza verilmesinden daha ağır. Çünkü bu gelişmeler ve kararlardan sonra otosansür kendiliğinden devreye girecek. RTÜK şu anda yaklaşık 1700 radyo ve televizyonu denetliyor. Ancak bu sizi şaşırtmasın bu kadar çok kanal olması Türkiye’nin çok sesli olduğu anlamına maalesef gelmiyor. Çok kanallı tek sesli bir ülkeye dönüşüyor Türkiye.

 

Bu cezalar diğer yayıncıları da etkileyecek nitelikte mi?

Bu kanallar aynı ihlâlin tekrarında (halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu ikinci kez işlemelerinde), bu sefer 10 günlük yayın durdurma cezası alacaklar. Yani kanalın yayını 10 gün kesilecek. Bir daha tekrar ettiğinde ise yayın lisansı tamamen iptal edilecek. Ekranı tamamen karartılacak. Dolayısıyla aslında Türkiye’deki televizyonculuk, yayıncılık bu gelişmelerden sonra lisans iptaline giden yola girmiş oldu.

Gazeteciler düşünmeyecek, eleştirmeyecek, sorgulamayacak, konuşmayacak ve yorum yapmayacaksa kamu çıkarı adına neyi yerine getirecekler. Hitler'in propaganda bakanı Goebbels, “Gazeteciler bir piyanonun tuşları gibi olmalıdır, biz hangi tuşa basarsak o sesi çıkarmalıdır” diyordu. Siyasi iktidar gazetecilerden bunu bekleyebilir, ancak RTÜK’ün gazetecilerin piyanonun birer tuşu haline getirmeye çalışılmasına karşı çıkıp, iktidarın tuşu olmayı reddeden gazetecileri ve yayıncıları koruması gerekir.

 

 RTÜK'ün şeffaf ve bağımsız çalıştığını söyleyebilir misiniz? 

"Evet” demeyi çok isterdim. Ancak son cezalar da gösterdi ki, siyasi otoritenin ciddi etkisi altında. Oysa RTÜK siyasilerin medyaya ayar verme sopası değildir, olmamalıdır. Bu hale de getirilmemeliydi. Dünyadaki benzer yapılar gibi RTÜK’ün de hem denetleyici, hem düzenleyici niteliği var. Ama ısrarla düzenleyici olmalı.

RTÜK Başkanı istediği anda, istediği konuyu gündeme alıyor. Yasa böyle. Düşününüz ki, bu ülkenin kurucusu Atatürk’e “zurnanın son deliği” denilen televizyon yayınları için rapor düzenlenmiyor, kurul gündemine getirilmiyor. Canlı yayında bir milletvekiline “pezevenk” denilmesine karşın harekete geçmiyor RTÜK. Gerçeklerden kaçmanın demokrasiye hiç faydası yok, hem de hiç. RTÜK bunu görmeli.

Deutsche Welle Türkçe

Etiketler: RTÜK, basın, Türkiye, ceza
Okunma Sayısı: 2117
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı