15 Temmuz sonrası ilan edilen Kanun Hükmünde Kararnameleri eleştiren ve demokrasiden uzak bulan aydınlar ‘meclis hukuksuzluğa alet edilmesin’ uyarısında bulundu. Gazeteci Ali Bayramoğlu da “yasamanın her konuda devre dışı olması darbecilerle mücadelenin bir gereği değil” dedi.
Gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan hukuksuzlukları Aljazeera’ye değerlendirdi. Yasamanın devre dışı bırakıldığını vurgulayan Bayramoğlu, “ KHK çıktığı zaman bunların Meclis’e getirilmesi ve onaylanması şekil şartıdır demokraside. Anayasa da bunu emreder. Ama yapılmadı. Hâlâ Meclis’ten hiçbir KHK onaylanarak geçmedi bildiğim kadarıyla. Yasamanın her konuda devre dışı olması darbecilerle mücadelenin bir gereği değil. KHK’lar olağanüstü hâlde çıktıkları zaman OHAL koşulları ve süresinde geçerlidirler. Dolayısıyla burada çıkarılan yasalar çok daha uzun bir dönemi düzenliyorsa -ki gerekebilir orduyla ilgili durumda olduğu gibi- burada daha katılımcı davranmak lâzımdı. Ama davranılmıyor. KHK ile devlet kurumlarına yetki verildi. Devlet kurumları kendi içlerindeki Cemaatçileri bildirdiler ve bunları da ilgili kurum, bakanlık, üniversite neyse tasfiye etti. Şimdi bunun sorunlu olmadığı söylenebilir mi?” şeklinde konuştu.
Bu uygulamalar yalnızca öfkeli insan üretir
İktidarın takındığı tutumu ve izlediği yöntemi ‘toplumu ayrıştırmak’ olarak nitelendiren Bayramoğlu şunları dedi: “Haklarında hiçbir idari soruşturma olmayan, haklarında delil olmayan insanların bu şekilde açığa alınması sorundur. Hata payının yüksekliği kabul edilebilir. Ama bu rakamlar yüz bin, yüz elli binlere geldiği zaman burada sorunlar karşımıza çıkar. Bunların üreteceği yüzde 10’luk, yüzde 20’lik mağduriyetler 10 binleri, 20 binleri ilgilendirdiği andan itibaren işin rengi değişmeye başladı. Görevden alıyorsun şüphelendiğin için adamı, ama özlük haklarını sınırlama. Şirketleri tasfiye ediyorsun, etme tedbir koy. Mallara el koyma, tedbir koy. Ya suçsuzsa bu adamlar? Öte yandan OHAL kararnameleri üzerinden terörle mücadele nereden çıktı? 11 bin öğretmen neden görevden alınıyor. Bugün Güneydoğu’ya gittiğin zaman PKK’ya şiddetten dolayı kızgınlık, bu 11 bin öğretmenin görevden alınmasıyla tersine dönüyor. Bunlar toplumun bütünlüğünü, birliğini huzurunu, sanıldığı gibi pekiştirmiyor, bozuyor. Öfkeli insanlar üreyecek yarın. Mağdur insanlar üreyecek. Bunların hepsi bizim için olumlu gelişmeler olmaz.”
Bu nasıl temizlik?
Yaşanan tasfiyeleri de değerlendiren Bayramoğlu, “Türkiye’de aynı Stalin Rusya’sının 1936 döneminde olduğu gibi arka akaya, grupların birbirini tasfiye dönemi yaşanıyor. Dün Cemaatçiler, Ergenekoncuları tasfiye etti. Bugün Ergenekoncular, Balyozcular, Cemaatçileri tasfiye ediyor, neredeyse benzer yöntemlerle... Bu bir temizlik midir, bir iktidar kavgası mıdır sorusu karşımıza çıkıyor” açıklamalarında bulundu.
KHK’lar aceleye getirilmesin
KHK’ların aceleci bir tavırla meclisten geçirilmek istenmesi tepkilere neden oldu. Meclisi KHK’larla boğmayalım diyen AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, muhalefete seslenerek “grup önerileri verilmesin” dedi. Turan, “Meclis’i KHK’lara boğup, toplumun beklentilerini ötelemeyelim. OHAL’i görüşmek istiyorsak, bu talepte samimiysek, biz başta herkes sorumlu davransın, muhalefet grup önerileri vermesin, KHK’ların bir an önce görüşülmesini sağlayalım” ifadelerini kullandı.