Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya müdahil avukatları ve olayda ölenlerin yakınları katıldı.

Sanıklar hakkında çıkarılan yakalama emrinin infaz edilmediği tutanağa geçirilen duruşmada, önceki ara karar gereğince, Adalet Bakanlığına gönderilen yazıya verilen cevap özetlendi.

Cevapta, Suudi Arabistan'da bulunduğu belirtilen sanık Karataş'ın savunmasının sesli ve görüntülü alınıp alınamayacağına ilişkin, "Murat Karataş'ın bulunduğu bölgede video konferans sisteminin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından Türkiye'nin ilgili dış temsilciliği aracılığıyla öncelikle Suudi Arabistan'daki adresinin bakanlığa bildirilmesi gerektiği" kaydedildi.

Türk vatandaşlarının yurt dışı adreslerinin Konsolosluk-net sistemi aracılığıyla adli makamlarca UYAP'tan sağlanabildiği belirtilen yazıda, Karataş'ın adresinin sistem üzerinden temin edilememesi halinde, adres tespitine yönelik talebin bakanlık aracı kılınmaksızın, Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığına iletilmesi gerektiği bildirildi.

Yazıda, bunun haricinde, "Karataş'ın, Suudi Arabistan'da bulunduğunun tespiti halinde, uluslararası mütekabiliyet prensibi çerçevesinde Türkiye'ye iadesinin de talep edilebileceğinin düşünüldüğü" belirtildi.

Sanıklardan Eren Ceylan'ın iade evrakı konusundaki yazıda ise Bakanlığa muhtelif tarihlerde gönderilen evrakın incelenmesi sonucunda, öngörülen dava zaman aşımını tarihlerinin farklı bildirildiğine yer verilerek, varsa yeni tarihli yakalama emirlerinin, zaman aşımını kesen sebeplerin ve güncel zaman aşımı tarihlerinin bildirilmesi istendi ve bu suretle INTERPOL veritabanında gerekli güncellemelerin yapılabileceğinin düşünüldüğü kaydedildi.

Mahkemeden gönderilen yazılarda ise sanıklardan Murat Karataş ve Eren Ceylan hakkındaki zaman aşımı süresinin 2 Temmuz 2023 olacağının bildirildiği açıklandı.

Müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, sanıklar hakkındaki zaman aşımının 2 Temmuz 2023'te dolacak şekilde INTERPOL kayıtlarında güncelleme yapılmasını istedi. 

Dosyaya giren belgelerde, Karataş'ın ifadesinin alınması için Suudi Arabistan'daki adresinin sorulduğuna işaret eden Sarıhan, şunları söyledi:

"Bu konuda araştırma yapacak merci, Emniyet Genel Müdürlüğü olduğu halde, böyle bir beyanda bulunulmuş. Dosya içinde Jandarmanın yazısı var, kendisi Suudi Arabistan'da ikamet etmektedir. Daha önce bu konulardaki yazıların aslını istemiştik. Mahkeme başkanı, 'Güven bunalımı mı var' diye sormuştu. Ben de 'Kuşkularımız var' demiştim. Kuşkularımızın haklılığını gördük. Dosyada yazı asılları yok. Bizim düşüncemize göre, sanıklar kırmızı bültenle aranmaktan da vazgeçilmiş gibi görünmektedir. Bu konuda mahkemenin gerekli talimatları yazmasını istiyoruz."

Sarıhan, maktullerden Edibe Sulari'nin kızı Suzan Gülal adına mahkemeye müdahillik talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanıkların yokluğunda tutukluluk hallerinin devamına ve buna ilişkin yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar verdi.

Müdahillik talebini kabul eden mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğünden, sanıkların Suudi Arabistan ve Almanya'daki adreslerinin tespitinin istenmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.

İddianame ve yargı süreci

İddianamede, sanıkların ''terör örgütü üyesi olmak ve propagandasını yapmak'' suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sivas ana davasında Ankara 1 Nolu DGM'de tutuklu yargılanan sanıklardan Sonkur, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan ise ''Madımak Oteli'ni yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak'' ve ''45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye kalkışmak'' suçundan 15'er yıl hapse mahkum edildi.

Sanıkların tahliyelerine karar veren mahkeme, haklarındaki hükmün Yargıtayda bozulmasının ardından tekrar görülen davada, bulunamadıkları gerekçesiyle haklarındaki dosyayı ana dava dosyasından ayırdı.

Müdahil avukatının değerlendirmesi

Avukat Sarıhan, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, 2007 ve 2009'da Almanya'dan sanıklardan Eren Ceylan'ın iadesinin istendiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"İlkinde, askeri hakimin bulunduğu mahkemede yargılanmasını adil yargılanma hakkının ihlali saydıkları, ikincisinde ise sanığın Almanya'da olup olmadığının tespit edilemediği için iade işleminin yapılamadığı bildirilmişti. Dosyadaki evraklara göre, bakanlık, Eren Ceylan yönünden zaman aşımının dolup dolmadığı konusunda bilgi verilmesini istiyor. Aksi halde kırmızı bültenle aranmasından vazgeçilecekmiş. Murat Karataş ile ilgili de yazı göndermişler. INTERPOL'den gelen yazıya göre, Adalet Bakanlığı zaman aşımının dolup dolmadığını soruyor. Mahkeme, buna karşı güzel bir yazı yazmış ve zaman aşımının iç hukukumuza göre 2 Temmuz 2023 olduğunu belirtmiş. Kaldı ki insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı hiçbir şekilde işlememelidir."

Sarıhan, soru üzerine, sanıklardan Murat Sonkur hakkındaki zaman aşımının da iç hukuka göre, aynı tarihte dolacağını, ancak dosyaya onunla ilgili yeni evrak gelmediğini söyledi.