Türkiye’de hâkim ve savcılar başta olmak üzere yargı alanında çalışanlara eğitim verecek Türkiye Adalet Akademisi’nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden kurulması, yargı bağımsızlığı açısından bazı soru işaretleri oluşturdu.
Kamu tüzel kişiliğinde, bilimsel, idarî ve malî özerkliğe sahip akademinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulmuş olması hukukçular tarafından hem “anayasaya aykırı” bulunuyor, hem de “yargının bütünüyle cumhurbaşkanının eline teslim edilmesi” olarak görülüyor. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, akademinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulmuş olmasının anayasaya aykırılık oluşturduğu görüşünü dile getirenlerin başında geliyor. DW Türkçe’ye konuşan Kaboğlu, neden böyle düşündüğünü “Akademi yasa ile kurulmalıydı. Yetki sorunu ötesinde, böyle bir akademi, kendisine verilen görevlerin gereği olarak özerk bir yapıda bir kuruluş olarak öngörülmeliydi” sözleriyle dile getiriyor. Kaboğlu, sözlerini “Oysa akademinin, başkanlık merkezli, Adalet Bakanlığı’na bağlı bir idarî-siyasal birim olarak öngörüldüğünü anlıyoruz. Bu açıdan hukuk devletinin gerekleri doğrultusunda hâkim ve savcı adaylarına üst düzeyde hukukî ve bilimsel bir formasyon verme hedefini gölgeleyici zaafları beraberinde getiriyor” diye konuştu.