Vicdan Hareketi, Suriye hapishanelerinde bulunan kadın ve çocukların özgürlüklerine kavuşmaları için çağrı yaptı.
İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez, “Suriyeli mahpus kadın ve çocukların hiçbir pazarlık konusu yapılmadan koşulsuz bir şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz. Başta Birleşmiş Milletler ve İslâm İşbirliği Teşkilâtı olmak üzere tüm uluslar arası mekanizmaları, Türkiye, Rusya ve İran başta olmak üzere gücü ve inisiyatifi olan tüm devlet liderlerini bu konuda çaba sarf etmeye dâvet ediyoruz.” dedi.
Vicdan Hareketi, Suriye hapishanelerindeki kadın ve çocukların özgürlüklerine kavuşmaları için 105 ülkeden aktivist ve aydının desteği, Türkiye ve dünyadan yaklaşık 2 bin STK’nın katkısıyla Haliç Kongre Merkezi’nde, “Suriye’deki Kadın ve Çocuk Mahpuslar Pazarlıksız, Koşulsuz Derhal Serbest Bırakılsın” başlıklı basın açıklaması yaptı.
Arapça, İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanan basın açıklamasını İHAK Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez okudu.
Sönmez, dinî ve ahlâkî metinlerde savaş şartlarında insanî ve hukukî kurallara uyulması gerektiğini vurguladı.
13 bin 500’ün üzerinde kadın hapsedilmiş
İki Dünya Savaşı’ndan milyonlarca insanın öldüğü ve sayısız savaş suçu işlendiğini hatırlatan Sönmez, şöyle konuştu: “Bir daha asla bu acılar yaşanmasın diye neredeyse yeryüzündeki her evden, her sokaktan, her camiden, her kiliseden, her sinagogdan duâlar göğe yükseldi. Birleşmiş Milletler kuruldu, nice uluslar arası anlaşmalar ve insan hakları belgeleri imzalandı. Ama ne savaşlar bitti ne de çekilen acılar. Yeryüzünün gördüğü bir başka acımasız savaş da Mart 2011’de Suriye’de başladı. 2011 yılından beri devam eden savaş, 450 binden fazla insanın vefat ettiği, daha fazlasının kayıp ve yaralı olduğu, 11 milyon insanın iç ve dış göçe maruz kaldığı bir savaştır. On binlerce insan hapishanelere ve aynı amaçla kullanılan hangarlara, okullara, depolara doldurularak sınırları zorlayan zulümlere maruz kalmışlar ve hâlâ kalmaktadırlar. Maalesef bu savaşta sivillerin korunması mümkün olmamış, kadın ve çocuklar da vefat etmiş veya hapsedilmiştir. Çok sayıda kurumun doğrulamasına göre bugüne kadar 13 bin 500’ün üzerinde kadın hapsedilmiş ve 7 binin üzerinde kadın hâlâ bu hapishanelerde tutulmaktadır. 13 bin kadından bazı kardeşlerimiz, özgürlüğüne kavuşmuş ve bugün burada bu salondalar. Suriye rejimi kadınlara tecavüzü bir silâh olarak kullandı, kullanmaya devam ediyor. Hapishane gibi kullanılan boş fabrika, hangar ve benzeri binalarda tutulanların sayısı ise bilinmiyor. Bazı kadınlar hamileyken alındı ve tutuldukları yerlerde doğum yaptı, bazı kadınlar evlerinden çocuklarıyla birlikte alınarak hapsedildi.”
KİMLER VARDI?
-Basın açıklamasına Azerbaycanlı Sanatçı Azerin, Güney Afrika’nın ırkçı rejime karşı savaşan lideri Nelson Mandela’nın torunu Nkosi Mandela, Srebrenitsa Anneleri, İngiltere Parlamentosunun İlk Müslüman Milletvekili Hon Baroness Pola Manzila Uddin, Ekvador Milletvekili Ana Belen Marin Aguirre ve Ukraynalı Milletvekili Olga Bogomolets da katıldı.
AA