Hem İç, Hem Dünya Kamuoyunda

Adalet yürüyüşü ve mitingi ile, adalet sorununun vahim boyutlara ulaştığı gerçeği, hem iç, hem de dünya kamuoyunun gündemine gelmiş oldu. İktidarın yapması gereken şey bu yürüyüşü ve mesajlarını çok doğru bir şekilde okumak.

OHAL Sürecinde İhlaller Arttı

Özellikle OHAL ilanından sonra yoğunlaşan hak ihlalleriyle, geçmişte görülmemiş mağduriyetler yaşanıyor. Bu durum devam etmemeli. Aklı, sağduyusu, vicdanı olan bunun gereğini yapar. Yapmazsa ülkeye de, kendine de yazık eder.

***

Adalet Talebi Doğru Okunmalı

‘Adalet Yürüyüşü ve Maltepe Mitingi’ni değerlendiren Kâzım Güleçyüz, “Adres saptırarak bu işin içinden çıkmak mümkün değil. İktidarın yapması gereken şey bu yürüyüşü çok doğru bir şekilde okumaktır” dedi.

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, ‘Adalet Yürüyüşü ve Maltepe Mitingi’ni değerlendirdiği scope yayınında, “Adalet sorununun Türkiye’de vahim boyutlarda yaşandığı gerçeği, hem iç kamuoyunun, hem de dünya kamuoyunun gündemine bu yürüyüşle gelmiş oldu. Adres saptırarak bu işin içinden çıkmak mümkün değil. İktidarın yapması gereken şey bu yürüyüşü çok doğru bir şekilde okumaktır” dedi.

Yargı üzerindeki baskılar kalkmalı

“Türkiye’nin sağduyu ve vicdanla, hukuk eksenli bir yaklaşımla bu konuyu masaya yatırması lâzım” diyen Güleçyüz, sözlerine şöyle devam etti: “Mahkemeler nasıl bir baskı altında ve bunun ne kadar vahim mağduriyetlere sebebiyet verdiği ortada. Türkiye bu dönemi kapatmalı. Yargı üzerindeki baskıları kaldırmalı” dedi.

Güleçyüz, “Kılıçdaroğlu 10 maddelik bildiri okudu orada. Özellikle öne çıkan şeylerden biri: OHAL kalksın. Milyonlarca insanın katılımı ve desteğiyle söylenen bir taleptir bu. Adalet talebidir. Adalet özleminin dile getirilmesidir. Adaletsizliğe kaynaklık eden en önemli çıkış noktalarından biri OHAL’dir. OHAL hukukunu dahi çiğneyen OHAL düzenidir. Bir yıldır Türkiye normal değil. OHAL sürecinde ve bu Türkiye’nin tüm işleyişini sakatlıyor. Hem adaletsizlik üretiyor, hem de devleti kilitliyor. Birçok kurumda vatandaşa verilen cevap: OHAL var, birşey yapamayız. Türkiye bu şekilde nereye kadar gidebilir?” dedi.

Baskı altında verilen kararlar her zaman tartışılır

Güleçyüz, “Kılıçdaroğlu mağduriyetler bitsin diyor. Bu kadar mağduriyet var. 249 şehidin acısı hepimizin yüreğinde. Siz bunu kendi inhisarınıza alamazsınız ve o 249 şehidin acısını niye milyonlarca masumdan çıkarıyorsunuz? Her gün doğumhane kapılarında polis bekliyor yeni doğum yapmış anneleri gözaltına almak için. Böyle birşey olur mu? Artık bu mağduriyetlerin sona erdirilmesi lâzım. Cumhurbaşkanı ‘FETÖ dâvâları sonuçlansın, elimiz güçlensin. Mahkemelerden çıkan bir karar olmadığı müddetçe dış dünyada talepte bulunduğumuz ülkeler istediğimiz karşılığı vermiyorlar, belge istiyorlar’ diyor. Şimdi siz mahkemeleri bu yolla hızlandırmaya çalışıyorsunuz, ama mahkemelerin sağlıklı karar verebileceği bir ortam da yok orta yerde. Hoşunuza gitmeyen karar veren hâkimleri hemen sürüyorsunuz, vazifeden alıyorsunuz. Evet, mahkemeler sonuçlansın. Ama bağımsız yargı hüviyeti ile sonuçlandırsın bunları. Baskı altında verilmiş olan mahkeme kararları da her zaman tartışılır” diye konuştu.

Milyonlar adalet talep ediyor

Güleçyüz, “Bu konuların mutlaka normalleşen bir yargı sürecinde soğukkanlılıkla hukukun ve vicdanın gereklerine uygun bir şekilde ele alınması lâzım. İnsanları yok yere mağdur ediyorsunuz. Aylardır iddianamesi hazırlanmayan insanlar var. İçerde can verenler var, bunların sayısını bilmiyoruz hâlâ. Ergenekon, Balyoz süreçlerinde de benzer şeyler olmuştu. Toplum vicdanında azap kaynağı olarak yer etti. Şimdi çok daha fazla ölümler var. Yakınlarından, dışarıdaki insanlardan, ailelerinden intihar edenler de var. Bunlardan biri de Tire’deki Tuğçe kızımız; Boğaziçi Üniversitesi son sınıfa gelmiş, ama öyle bir bunalıma girmiş ki kendini balkondan atmış Ramazan günü. Böyle acılar yaşanıyor. Ondan sonra siz tutup herşey normalmiş, hukuk içinde yürüyormuş gibi mavallarla yola devam ediyorsunuz, ama devam edemezsiniz artık. Burada milyonların adalet talebi var, ifade edilenler bu talebin bir kısmıdır” diye konuşmasına devam etti.

OHAL kalksın, mağduriyetler sona erdirilsin

“OHAL kalksın, mağduriyetler sona erdirilsin, tutuklu gazeteciler bırakılsın ve herkes âdil yargılanma hakkından istifade etsin” diyen Güleçyüz, “Âdil yargılanma diye birşey yok şu an Türkiye’de. Halbuki en temel hak o, onun olmadığı yerde hiçbir haktan bahsedilemez. KHK ile atılanlar, ne ile suçlandıklarını dahi bilmiyor. Sorgusuz sualsiz, hakkında bir soruşturma bile açılmadan ihraç ediliyor. Ondan sonra bütün ailesi perişan oluyor. Maaşını kesiyorsun, emeklilik, sosyal güvenlik, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını elinden alıyorsun. Ondan sonra utanmadan bir il başkanı da diyor ki ağaç kökü yesinler. Bu nasıl bir insanlıktır?” şeklinde konuştu.  

Biz zulme ve haksızlığa düşmanız

KÂzım Güleçyüz, konuşmasını şöyle tamamladı: “Adalet yürüyüşünü ve 9 Temmuz Maltepe Mitingini CHP’nin organize etmiş olmasından yola çıkarak CHP’nin eski zulümlerle dolu sicilini hatırlatıp burada dile getirilen talepleri gölgeleme gayreti bir işe yaramaz. Bugünün reel gerçeği şu: AKP iktidarında özellikle OHAL ilânından sonra artan, yoğunlaşan hak ihlâlleriyle inanılmaz mağduriyetler yaşanıyor. Geçmişte görülmemiş mağduriyetler yaşanıyor. Bu durum artık devam etmemeli. İktidar bu mesajı doğru okumayı başarabilirse Türkiye rahatlar. Aksi halde hem ülke, hem de kendisi kaybeder. Bizim ikazlarımız dost ikazıdır. Biz kimseye düşman değiliz. Biz zulme, haksızlığa düşmanız ve bunların bitmesini istiyoruz. Aklı, sağduyusu, vicdanı olan bunun gereğini yapar. Yapmazsa ülkeye de, kendine de yazık eder.” 

HABER: NETİCE KÜBRA GÖRENTAŞ