Hükümetin 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası yargıya yönelik bazı düzenlemelere karşı çıkan ve AKP'ye yakın çevrelerce eleştirilen eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, görevden ayrılmasının ardından ilk kez bir konferansta konuşma yaptı.
Özgürlük Araştırmaları Derneği’nin düzenlediği "Hukuk Devleti Konferansı"nda konuşan Haşim Kılıç,"Eskiden CMK 312 gibi maddelerle yapılan zalimliklerin yerine bugün başka maddeler kullanılarak insanlarımızı susturulmaya çalışıyor"dedi.
Haşim Kılıç, konuşmasında "Sessiz kalmak utancını yaşamamak için bir kez daha sesleniyorum" dedi.
İki günlük konferansın konuşmacıları arasında 2007’de sivil anayasa taslağı hazırladıkları AKP’yi son dönemdeki politikaları nedeniyle eleştiren Prof. Ergun Özbudun, Prof. Serap Yazıcı ile Prof. Mehmet Turhan, Prof. Levent Köker ve Prof. Mustafa Erdoğan da bulunuyor.
Haşim Kılıç'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Yaşatılan korku ve hukuksuzluğu iç dünyalarını tolere etmeye çalışmak insanlık onuruyla bağdaşmaz. Adalet vicdan dilinden korkanların diliyle gerçekleşir. Kimi aydınlarımızın tepkisizlik ve suskunluğun arkasına gizlenmesi ürkütücü ve utanç vericidir. Adil insan odur ki dışlanmayı ve yalnız kalmayı göze alabilendir.
Toplumdaki farklı düşünce ve görüş sahiplerinin bunları ifade konusunda endişeleri artmaktadır. Söyleyecek bir şey kalmadı. Sessiz kalmak utancını yaşamamak için, çoğulcu ve katılımcı sistemlerde farklı düşünce sahiplerinin yaşaması genel kuraldır.Şiddet, terör bu esasın dışındadır. İnsanı insan kılan düşünceleri olduğuna göre bu değerleri hukuk devletinin kuralları altında yaşanması en doğal insan hakkıdır.
Evrensel ilkelerle örtüşmeyen bu uygulamalar çağdaş dünyayla bağlarımızın kopmasına yol açmaktadır. Bu düşünceler basında da yaşanmaktadır. Gazeteciler, kamu görevini yaparken düşüncelerini ifade ederken cezalandırma korkusuyla yaşıyor.
Başta AYM olmak üzere bütün yargımızın ifade özgürlüğü konusunda AİHM'in anlayış ve uygulamaları seslerini duyurmalıdır. İnanıyorum ki bu sesler ulaştığında en yüksek onur yargıçların olacaktır. Yaşanan olumsuzluklara rağmen umutlarımızı yitirmeyeceğiz. Hukuk güvenliğinin sağlandığı insan onurunun yükseldiği farklı düşüncelerin yalandığı bir aydınlık geleceği diliyorum.