Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Silahın değil yüreğin güçlü olduğunu ispatlayarak barışı ve esenliği pekiştirelim. Evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın akan kanlarına dur diyelim" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, içerisinde pek çok güzellikleri ve hikmetleri barındıran Kurban Bayramı'na bir kez daha ulaşmanın huzurunun, sevincinin ve bereketinin yaşandığını ifade etti.
Hac nedeniyle Arafat'ı dolduran Müslümanların Allah ile misaklarını yenilerken, bütün dünya Müslümanlarının kurbanlarını sadece Allah'ın adıyla keserek ubudiyetlerini tahkim ettiklerini vurgulayan Görmez, "Arafat'ta ihrama bürünen Müslümanlar artık Allah'tan başka sığınılacak bir melcein olmadığına, farklılıkların birer rahmet olduğuna, tutku ve isteklerin geçici olduğuna; buna karşılık asıl emek verilmesi gerekenin takva olduğuna bilfiil şehadet etmektedirler" değerlendirmesinde bulundu.
"Bizi birbirimize düşürmek için hain oyunlar sergilenmekte"
Görmez, bayramların Müslümanlar için sevinç günleri olması gerekirken, İslam aleminin son zamanlarda yaşadığı acılar sebebiyle hep buruk bir şekilde geçirildiğine dikkati çekerek, mesajını şöyle sürdürdü:
"İslam ve Müslümanlar zorlu bir süreçten, ağır bir imtihandan geçmekte ve derin hüzünler yaşamaktadırlar. Millet olarak bizi birbirimize düşürmek, gücümüzü zayıflatmak, kardeşi kardeşe kırdırmak için nice dahili ve harici oyunlar sergilenmektedir. Annelerinin bağrından kızlarımız kaçırılmakta, babalarının dizinden oğullarımız koparılmakta, eli kalem tutması gereken gençlerimizin eline silah tutuşturulmakta, evlatlarımız hain emellere alet edilmekte ve barış topraklarına nefret tohumları ekilmeye çalışılmaktadır. Nice askerimiz, nice polisimiz, nice masum evladımız şehadet mertebesine ulaşmaktadır. Bu vesileyle ebediyete uğurladığımız aziz şehitlerimize Yüce Rabbim rahmet eylesin. Ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve metanet ihsan eylesin. Aziz milletimize güç ve kuvvet bahşeylesin. Unutulmamalıdır ki çatışmayı körüklemekten, insanları katletmekten ve insanların kalplerine korku salmaktan medet umanların başarı elde etmeleri mümkün değildir."
Kurban Bayramı'nı mahzun şekilde geçirmelerinin ikinci nedeninin ise Mescid-i Aksa'nın İsrail tarafından saldırıya maruz kalması olduğunu aktaran Görmez, "Mescid-i Aksa'ya yönelik müdahaleler, ihlaller, işgaller, İslam'ın ilk kıblesi ve üçüncü mukaddes mescidinin zamansal ve mekansal taksimi planları asla kabul edilemez. Şiddetle kınadığımız bu meşum saldırıda aralarında kadınların da bulunduğu yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum" ifadesine yer verdi.
İslam beldelerinin selam ve eman yurdu vasfını kaybetmesi nedeniyle Müslümanların çocuklarıyla canlarını kurtarmak adına başka dünyalara sığınmaya çalıştıklarının altını çizen Görmez, "Unutulmamalıdır ki Akdeniz sadece bir mülteci mezarlığına değil bir vicdan ve merhamet mezarlığa dönüşmüş, Akdeniz’e vuran çocuk cesetleri de vicdanlarımızın cesetlerine dönüşmüştür" değerlendirmesinde bulundu.
Kabe'de ibadet güvenliği acilen sağlanmalı
Müslümanların Kurban Bayramı'nı mahzun bir şekilde geçirmelerinin bir diğer sebebinin de Kabe'de yaşanan vinç kazası olduğunu vurgulayan Görmez, "Vefat eden hacı adaylarımıza Yüce Allah'tan rahmet, yaralı olanlara acil şifalar niyaz ediyorum. Bu elim kaza göstermiştir ki yıllardır Mescid-i Haram'da, Kabe'de devam eden inşaat bir an önce tamamlanmalı, ibadet güvenliği acilen sağlanmalıdır" ifadesine yer verdi.
Müslümanların yaşadıkları zor günleri aşması için üzerilerine düşen vazifeler olduğunu hatırlatan Görmez, şu önerilerde bulundu:
"Daha ağır bedeller ödememek için her türlü hile ve tuzağın farkında olmalı, mümine yakışır bir şekilde basiret ve feraseti elden bırakmamalıyız. Allah’ın yardımıyla yaşadığımız acıların üstesinden gelecek, huzura ve sükuna yeniden kavuşacağız. Müslümanlar, merhametin ve adaletin olduğu bir dünyayı tüm insanlığa göstermelidirler.
Bizler, silahın değil yüreğin, kılıcın değil kalemin daha güçlü olduğunu ispatlayarak barışı ve esenliği pekiştirelim. Evlatlarımızın, kardeşlerimizin, canlarımızın akan kanlarına dur diyelim. Ümitsizlik vadilerinde yuvarlanan insanlığa ümit olalım. Bayram sevincini evlerinden, yurtlarından, topraklarından ayrılmak zorunda bırakılarak ülkemize sığınan Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimizden esirgemeyelim. Haccın birliğini, Arafat'ın bilincini, bir olma birlik olma kıvancını ülkemize taşıyalım."
Görmez, tüm Müslümanların bayramını şu ifadelerle kutladı:
"Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurtdışında yaşayan millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve alem-i İslam'ın Kurban Bayramlarını tebrik ediyorum. Kurban Bayramı'nın hemen ardından başlayacak olan yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı ve başarılı geçmesi; terör, vahşet ve ölümlerin değil barış, huzur, güven ve kardeşliğin doyasıya yaşandığı, insanların mutlu olduğu bir dünyayı yeniden inşa edebilmek için Yüce Rabbime dua ve niyaz ediyorum.
AA