"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erken seçim bir fırsat

20 Nisan 2018, Cuma 00:18
Artı Tv’ye konuşan Genel Yayın Yönetmenimiz KAzım Güleçyüz, ‘baskın seçim’i değerlendirdi. Güleçyüz, “Erken seçim,demokrasi, hukuk devleti, hak ve özgürlükler için bir fırsat. Önemli olan bu fırsatı değerlendirebilme becerisini gösterebilmek” dedi.

Artı Tv’de yayınlanan ana haber bültenine telefon bağlantısıyla katılan Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından tarihi 24 Haziran 2018 olarak ilân edilen ‘baskın seçimi’ değerlendirdi.  Güleçyüz, “İktidar açısından baskın bir seçim gibi görülse de bu aynı zamanda bir fırsat. Demokrasi için bir fırsat, hukuk devleti için bir fırsat, hak ve özgürlükler için bir fırsat. Önemli olan bu fırsatı değerlendirebilme becerisini gösterebilmek. Bütün engellemelere rağmen, OHAL ortamına rağmen, baskılara rağmen, ekonomik korkulara rağmen, adaletsizliklere rağmen, YSK’ya rağmen. Bu zor görünüyor, ama bu zoru başarabilmek lâzım. Bu fırsatın kaçırılmaması lâzım” diye konuştu.

Yerel seçimlere güvenemiyorlar

OHAL’in uzatıldığı günde bu seçim kararının çıkmış olmasının ilginç olduğunu söyleyen Güleçyüz, “Seçim OHAL ortamında OHAL kısıtlamalarıyla yapılacak, bu ilâve bir zorluk getiriyor. Öbür taraftan da iktidarın bütün devlet gücünü ve tek taraflı propaganda imkânlarını sonuna kadar kullanmasına rağmen geçen yıl 16 Nisan referandumunda istediği neticeyi alamamış olması, özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde yüzde 50’nin altında kalması bir işaret. İktidar için de alarm zili çaldıran bir şey aynı zamanda. Bu erken seçim kararının alınmasına zorlayan nedenlerin bir tanesi de zannediyorum, yerel seçimden önce bunu yapmak ki; yerel seçimlere güvenemiyorlar. Yerel seçimde yeterli neticeyi alamamaktan endişe ediyorlar. Bu yüzden böyle bir ihtiyaç duydular. Toplumdaki huzursuzluk, adaletsizlik, hukuksuzluklar, mağduriyetlerin meydana getirdiği rahatsızlık ciddî anlamda kitlelere mal olmuş vaziyette. Ekonomi sıkıntılı. İktidarın pembe tablo çizmesine rağmen. Kendileri açısından son bir atraksiyon olarak, mecbur kaldıkları için böyle bir baskın seçim ihtiyacı duydular. Başta da söylediğim gibi bunu Türkiye’nin bir fırsat olarak değerlendirebilmesi lâzım” ifadelerini kullandı.

Mağduriyetler geniş kesimlere uzandı

“Mağduriyetler muhafazakâr kesimde de artık rahatsızlık oluşturuyor mu?” şeklindeki soruyu Güleçyüz şöyle cevapladı; “Maalesef kimsenin kimsenin derdiyle ilgilenmediği bir topluma dönüştük. Özellikle tarafgirliğin iyice körelttiği insanlarda böyle bir hassasiyetin veya duyarlılığın olduğunu söylemek mümkün değil, ama neticede ne olursa olsun herkesin bir vicdanı var. Bu mağduriyetlerin daha çok kesime dokunmuş olması da önemli. Yakın zamanlara kadar, iş kendisine dokununcaya kadar duyarlılık göstermeyenler artık kendilerine de iş dokunur hale gelince dışardan baktıkları gibi olmadığını görüyorlar, benzer şeyleri onlar da yaşamaya başlıyorlar ve bunun gittikçe yaygınlaştığını, iktidar çevrelerinde de milletvekilleri dahil konuşulduğunu duyuyoruz. Dolayısıyla bunların bir yansımasının olması lâzım. Bu rahatsızlığın bir şekilde ifade edilmesi lâzım.

Yeter ki seçmen, iradesine sahip çıksın

Türkiye’nin bir tek adam rejimine gidiyor olması ve bunun parti içerisinde meydana getirdiği tasfiyeler, birlikte yol arkadaşlığı yapmış bazı insanların elimine olması; bütün bunların da bir birikim meydana getirdiğini düşünüyorum. Bu birikimin sandığa yansıması lâzım. Bunu sandıkta görmemiz gerekiyor. 1946 seçiminde nasıl usûlsüzlüklerle seçmen iradesi saptırılmaya çalışıldıysa, yanlış bir netice ortaya çıkarıldıysa, ki ben 16 Nisan referandumunu da ona benzetiyorum. Bütün baskılara rağmen genel kanaat aslında açıklanan sonucun tersi bir sonucun çıktığı. Ama mühürsüz oy meselesi, YSK’nın bir takım tasarrufları ve gerçek sonucun tersine çevrilerek ortaya çıkarılması şeklinde bir tablo oluştu. Ama 1946’dan sonra bir de 1950 seçimi var, 46’daki tablo 1950 seçimleriyle düzeltildi. Şimdi de buna benzer bir sonucun çıkmaması için hiçbir neden yoktur. Yeter ki seçmen iradesine sahip çıksın.

Haber: ÜLKER YILMAZ CABA

[email protected]

Fotoğraf: MURAT SAYAN

 

 

Okunma Sayısı: 6160
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kubilay

    20.4.2018 07:19:10

    inşaallah hırsızları zalimleri sandığa gömeceğiz.Milleti kamplara bölen kendinden olmayana terörist diyen alçakları sandığa gömeceğiz.Dini ikballeri ve makamları için su i istimal eden hainleri sandığa gömeceğiz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı