"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elif Çakır'ın avukatı Fidel Okan: Kabataş olayı kurgu ve düzmece

28 Şubat 2015, Cumartesi 11:40
Gezi Parkı protestoları sırasında Kabataş'ta başörtülü bir kadının darp ve taciz edildiği yönündeki iddiaların asılsız olduğuna ilişkin bir açıklama da, bu iddianın en önemli sahiplerinden Elif Çakır'ın avukatından geldi.

Star gazetesinin eski yazarlarından Elif Çakır’ın, Gezi Parkı protestoları döneminde avukatlığını yapan Fidel Okan, bir belediye başkanının da gelini olan başörtülü bir kadının, bebeğiyle birlikte Kabataş’ta eşini beklerken bir grup gösterici tarafından darp ve taciz edildiği yönündeki iddiaların gerçek dışı ve kurmaca olduğunu söyledi.

Avukat Fidel Okan, sosyal medyadan yayınladığı mesajında Kabataş olayının düzmece olduğunu söyleyerek, bu iddiayı sürdürenlere; “Verdiğiniz zararın farkında mısınız” diye sordu.

Avukat Fidel Okan'ın kişisel Facebook hesabı üzerinden paylaştığı açıklama şöyle:

Verdiğiniz zararın farkında mısınız? Kötü şeyler oluyor... Nahoş... Bunları yazmak bile bana zul geliyor... Biliyorum ki az sonra okuyacaklarınız bazı çevreleri çok rahatsız edecek bunların arasında dostlarım da var... Ama gördüğüm ve inandığım gerçekleri yazmazsam, susarak hem inandığım değerlere ihanet etmiş olacağım hem de bu mücadelede birlikte hareket ettiğim dostlarıma onları uyarmayarak kötülük yapmış olacağım... Gelelim Sadede...

Kabataş Meselesi…

Ne oldu Kabataş Olayı'nda hatırlayalım... Gezi Olaylarının yaşandığı bir zamanda kamuoyu korkunç bir haberle uyandı bir sabah. Haberde anlatılanlara göre İstanbul 'da ki Kabataş İskelesi önünde ellerinde deri eldiven ve kafalarında bandana olan yarı çıplak 70 kadar erkek yanında küçücük bebeği olan başörtülü anneyi itip, kakıp tartaklamış, bebek arabasını alaşağı edip bebeği fırlatmış ve dahası kadın ve bebeğin üzerine idrarlarını boşaltarak inanılması güç bir olaya sebep olmuş. Bir gazetenin manşetinden verilen ancak tüm Türkiye kamuoyunu şaşkına çeviren olayın o günlerde bir görüntüsü ortaya çıkmamıştı... Görüntüler ortaya çıktığında aslında bir gerçekle karşı karşıya kaldık; Ortada büyük bir kandırmaca vardı. Peki olayın aslı neydi? Şöyleydi; Genç kadın Kabataş İskelesi'nde bebeği ile birlikte eşini bekliyordu. O sırada Gezi'ye destek veren bir grup, genç kadının yanından geçerken aralarında bir kaç saniyelik sözlü sataşma olur... Kadın ürker... Bu arada beklediği kocası gecikir. Geldiğinde de kadın, kendisini bekleten sorumsuz kocasına, öfkesini kusarken yaşadığı olayı da bire bin katarak anlatır. Kadının belki de amacı kocasına sorumluluğunu hatırlatmaktır. Olayı duyan koca panik ve tabii ki suçluluk duygusu ile konuyu İlçe Belediye Başkanı olan babasına hikayeyi daha da abartarak anlatır. Ak Partili Belediye Başkanı, kendisine anlatılan ve iki kez abartılmış olan hikayeyi daha da abartarak durumu parti yöneticilerine bildirir. Gezi’nin sıkıntılı döneminde parti yöneticilerine gerçekmiş gibi aktarılan hikaye basına bildirilir. Hemen kadınla röportaj yapılır. Birbirinden bağımsız olarak üç kez abartılmış bu olay gazete manşetine daha da vurucu cümlelerle geçirilir. Şu gerçek ki; o ana kadar olaya herkes inanmıştır. Olayın gerçek olmadığını sadece gelin bilmektedir. Olayı ilk abartan yalanlarla süsleyen gelindir. Diğerleri ise yalanlara ekleme yapmıştır. Kabataş’ta, Gezicilerle gelin arasındaki sözlü tartışma, tacize, darba, aşağılamaya, insanlık dışı muameleye dönüşmüştür. Hiç kuşku yok ki; Sn. Başbakan da olayın gerçekten bu haliyle yaşandığına inandırılmıştır. Sonradan görüntüler ortaya çıkınca bu olaya inanan herkes, dile getirmeseler de büyük bir şaşkınlık yaşamıştır. Bu olaya inandırılan ve tepkisini ortaya koyan dindar muhafazakar kesim toplumun bir bölümü tarafından yalancılıkla hala da suçlanmaktadır. İslami değerler bu olay yüzünden tartışma konusu olmuştur. Öyle ki son zamanlarda görüldüğü gibi bu olay tartışma programlarında muhafazakar kesime karşı kullanılan bir silah haline dönüşmüş, sözde mağdur ama yalancı olan bir gelin yüzünden İslamiyet, dindarlık, muhafazakarlık, İslami değerler aralarında kötü niyetlilerin de olduğu insanların bile ağzına pelesenk olmuştur. Bundan toplum olarak gördüğümüz zararın haddi hesabı yoktur...Ve Maalesef halen de görmeye devam ediyoruz...

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 2682
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı