Bir mağazada satış danışmanı olarak çalışan kişi, iki bayan çalışanın dedikodusunu yaparak kişilik haklarını zedelediği iddiasıyla tazminatsız olarak işten kovuldu.
İş akdinin haksız olarak feshedildiğini öne süren işçi, yargıya müracaat ederek ihbar ve kıdem tazminatı ile ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili ile fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmedince devreye giren Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, dava konusu olan olayın işçiler arasında basit bir şakalaşmanın ötesine geçtiği ve iki bayan çalışanın kişilik haklarını zedeleyecek söz ve davranışların birbirleriyle ve başka işçilerle de paylaşıldığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu.
Adana'da bir mağazada 2004 ile 2012 arasında satış danışmanı olarak çalışan kişi, iddiaya göre; iki bayan personelin dedikodusunu yapıp, kişilik haklarına saldırıda bulundu. Personelin şikayetleri üzerine işveren, dedikodu yapan işçinin iş akdini feshetti. Adana 1. İş Mahkemesi'ne müracaat işten kovulan satış danışmanı, haksız olarak işine son verildiğini öne sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili ile fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etti. Davada savunma yapan işveren avukatı ise "Başka bir bayan çalışanla da ilgili olarak, uygunsuz beyanlarda bulundu. Mağdurların davacıyı şikâyet etmesiyle iş sözleşmesi işveren tarafından 25/II-d maddesi gereğince haklı nedenle feshedilmiştir. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.
Davalı işverenin 4 Haziran 2012 tarihli fesih yazısında belirtilen fesih sebebini ispat edemediği, fesih yazısında adı geçen ve işyerinde çalışan bayan personellerin ifadelerinde, davacının fesih yazısında belirtildiği gibi bir dedikodusunun olmadığını beyan ettiklerine dikkat çeken mahkeme, davacının duygusal ilişki içerisinde olduğu bayan arkadaşları ile hakaret ve dedikodu tarzında olmayacak şekilde şakalaşmasının haklı fesih sebebi oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi.
BASİT BİR SAKALAŞMA DEĞİL
İşveren avukatı tarafından temyiz edilen karar üzerine devreye giren Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "İşten atılan kişinin konuşmalarının işyerinde yayılması üzerine adı geçen bayan personel, davacıyı işverene şikayet etmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu 25/II-d maddesine göre; 'işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması haklı fesih sebebidir. İşçiler arasında basit bir şakalaşmanın ötesine geçen iki bayan personelin kişilik haklarını zedeleyecek söz ve davranışların birbirleriyle ve başka işçilerle de paylaşılması karşısında olayın kendisine iletildiği işveren tarafından işyerine de yansıyan eylem nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği dikkate alınmaksızın yargılama aşamasında arkadaşlar arasında şakalaşma şeklinde nitelendirilerek kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Temyiz olunan kararın, bozulmasına, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan bin 100 liralık avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine oy birliği ile karar verilmiştir."