Türkiye’de ikinci yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ekonomi ağır kayıplar yaşıyor. İşsizlikteki yükseliş ve millÎ gelirdeki düşüş endişe veriyor. Kısacası ekonomi diplerde geziniyor.
Türkiye’de parlamenter sistemin yerine uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ikinci yılını doldurdu. Geçen iki yılda en ağır tahribat ekonomide kendini gösterdi. İşsizlik ve bütçe açığı tarihi seviyelere ulaştı. Milli gelirdeki kayıp ise 125 milyar doları aştı. DW Türkçe’nin haberine göre, ekonomistlere ekonominin tek bir merkezden yönetilmesi sorunları arttırdığına dikkat çekiyor. Ekonomide istikrar, büyüme ve yatırım vaat ederek uygulamaya konan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS), aradan geçen iki yılda beklentileri karşılamaktan çok uzak bir görüntü çiziyor. Ekonomide birbiri ardına yaşanan olumsuz gelişmeler, Türkiye’yi dünya liginde geriye düşürüyor. Rahip Brunson krizi, ABD-İran gerilimi, AB ile bozulan ilişkiler ve son olarak Covid-19 pandemisi gibi nedenlerin etkisi ile bozulan ekonomik görünüm, toplumda geleceğe dair endişeleri de artırıyor. Özel sektörün yüz milyarlarca dolara ulaşan dış borcu ise yeni yatırımların önünü kesiyor. Hükümet, ekonomiyi canlandırmak için son iki yılda sekiz ayrı destek paketi açıklasa da, hane halkı gelirlerindeki düşüş sürüyor.
REKORLAR VAR, AMA...
Dolar kurundan enflasyona, işsizlikten bütçe açığına kadar pek çok makro ve mikro göstergede oluşan olumsuz tablo dikkat çekiyor. Yeni sisteme geçilen Temmuz 2018’de ortalama 4,73 TL’den işlem gören dolar kuru, küresel gelişmeler ve Türkiye ekonomisindeki bozulmanın da etkisi ile bugün 6,85 seviyelerinde işlem görüyor.
Merkez Bankası’nın faizlerini hızla düşürmesi ile yüzde 24’ten yüzde 12’ye gerileyen enflasyon ise, yeniden yükselişte. Temmuz 2018’de yüzde 12,15 olan enflasyon, son verilere göre yüzde 12,6 seviyesinde. Milyonlarca insanı etkileyen işsizlik ise tarihi seviyelere çıkmış durumda. Temmuz 2018’de yüzde 10,1 olan işsizlik oranı, yüzde 13’e çıktı ve işsiz sayısı 4 milyona dayandı. Yükselişin süreceği öngörülüyor.
Geçim sıkıntısı artıyor
Yeditepe Üniversitesi Ticaret Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a göre, son birkaç yılda millî gelirde yaşanan erime ailelerin geçim sıkıntısını arttırırken, yaşama şartlarını da zorlaştırmış durumda. Türkiye’nin parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişin maliyetini yaşadığını ifade eden Ulusoy, “Ekonomide uygulanan politikaların ve denetimsizliğin etkileri de bu tabloda var” diyor. Prof. Ulusoy, özellikle son dönemdeki genç işsiz sayısındaki artışa dikkat çekiyor.
Ekonomi kurumlarına güven zayıfladı
Bu dönemde yalnızca ekonomik veriler değil, ekonomiyi düzenleyen kurumlarda da bozulma gözlemleniyor. Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Sayıştay, BDDK gibi ekonomiyi düzenleyen kurumların bağımsızlığı başkanlık sisteminde “tartışmalı” hale gelmiş durumda. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Öner Günçavdı’ya göre, iktidarın hedefleri ile toplumun beklentilerinin farklı olması, ekonomi yönetimini zorlaştırıyor. Başkanlık sisteminin şu anda çok ciddi bir ekonomik problemle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Prof. Günçavdı, “Ekonomideki birçok rakama baktığımızda, söylendiği gibi ekonominin uçuşa geçtiğini değil, inişe geçtiğini görüyoruz” diyor.