İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Yıldırım, "Bunlar bugün camiye saldırıyorlar, yarın sokaktaki insanlara da evlere de saldırabilirler. Bu, bilinçli bir oyun" dedi.
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Müslümanlığa karşı hoşgörünün gittikçe arttığını belirterek, "Bundan rahatsız çevreler, İslam dünyasının aslında göründüğü gibi olmadığını, terörle, şiddetle ilintili olduğunu anlatabilmek için Avrupa'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde İslam'a ait olmayan görüntüleri kullanıyorlar" dedi.
Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ortadoğu'daki karmaşayı körükleyen ve bundan faydalanmak isteyenler olduğunu savundu.
İslam'ın dünyada hızla yayılmaya başladığına dikkati çeken Yıldırım, "İnsanlar düşündükçe dinler arasındaki bu kıyaslamayı yapıyor. Gittikçe hızlı şekilde Müslümanlığa karşı hoşgörü var. Bundan rahatsız çevreler, İslam dünyasının aslında göründüğü gibi olmadığını, terörle, şiddetle ilintili olduğunu anlatabilmek için Avrupa'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde İslam'a ait olmayan görüntüleri kullanıyorlar" şeklinde konuştu.
Yıldırım, insanların kafalarını kesmek ve tecavüz gibi kötü olayların birçoğunun arkasında istihbarat örgütlerinin bulunduğunu ileri sürerek, sokaktaki insanların bunun farkında olmadığını kaydetti.
Avrupa’da ırkçı gruplara sızan istihbarat örgütlerinin de İslam dünyasındaki Batılı veya yerli istihbarat örgütlerinin ortaya koyduğu negatif görüntüleri bahane ederek, güçlerini arttırdığını, sayılarının fazlalaştığına dikkati çeken Yıldırım, şunları ifade etti:
"Bunlar bugün camiye saldırıyorlar, yarın sokaktaki insanlara da evlere de saldırabilirler. Bu, bilinçli bir oyun, İslam dünyasının çok ciddi şekilde bir araya gelmesi, kafa yorması gerekiyor. İslam ülkelerinin ‘artık biz varız ve bütün olarak İslam dünyasının fertlerine yapılan saldırılara karşı tavır koyacağız’ demesi lazım, yoksa bu ırkçı saldırılar camilerimize ve benzeri yerlere yönelik artacaktır.”
"Dünyada 400 milyon civarında yetim var"
Yıldırım, dünyada 400 milyon civarında yetim bulunduğunun tahmin edildiğini, 210 milyonunun kayıt altında olduğuna dikkati çekti.
Yetimlerin risk grupları arasında en zayıf kesim olduğunu belirten Yıldırım, "Çünkü savaşta yardıma giden kuruluşların yanında misyoner teşkilatları da suç örgütleri de geliyor. Bu suç örgütlerinin içinde organ mafyası, kadın, çocuk, uyuşturucu ticareti yapanlar var ve bunlar gelip o savaş, doğal afet bölgelerinde sahipsiz çocukları alıyorlar, kendi alanlarına götürüyorlar" diye konuştu.
Yıldırım, bu durumu Bosna Savaşı'nda fark ettikleri için dünyanın her tarafında yetimler için çalıştıklarını ve yetimhaneler açtıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önemlisi yetimle ilgili farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz ve şu anda 51 bin yetimimiz var, inşallah bunu 100 bine çıkaracağız kısa süre içinde. Her ay dönemsel baktığımız yetim sayımız bir milyonu geçiyor aslında. Bizden örnek alan Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinde birçok kuruluş da bu yetim çalışmasına girdi. Yetimlere sahip çıkmak zorundayız. Mesela, geçenlerde 12 yaşında kız çocuğu bulduk, yetim, daha doğrusu öyle zannediyoruz, anne ve babasının nerede olduğunu bilmiyor, akıl hastası. Bu kız çocuğuna birçok insan kötülük yapmış. Kız çocuğunu ne yazık ki söylemekte bile insan zorlanıyor, bu hale getirmişler. Bu kız çocuğunu aldık, ilgileniyoruz, 12 yaşında, biz bunu bulabildik. Böyle bulabildiklerimiz oluyor, bulamadıklarımız? O nedenle herkesin titreyerek kimsesiz çocuklara sahip çıkması lazım.”