Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisinde ve konutunda ‘böcek’ tabir edilen dinleme cihazı konulması ile ilgili olarak 13 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması sona erdi.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanıklar Mehmet Yüksel, Zeki Bulut, Hasan Palaz, Hurşit Gölbaşı, Seyit Saydam, İbrahim Sarı, Harun Yavuz ve Ahmet Türer katılırken hakkında yakalama kararı verilen sanıklar Ali Özdoğan, Serhat Demir, Sedat Zavar, İlker Usta ve Enes Çığcı ise katılmadı. Duruşmaya katılanları kayıt yapılamaması ve görüntü alınmaması konusunda uyaran mahkeme başkanı, duruşmaya herkesin yeni yılını kutlayarak başladı. Mahkeme, böcek bulunduğu sırada işlem yapan Mustafa Varank ve MİT mensuplarının dinlenmesine karar verdi.
“NE SAYIN BAŞBAKANI NE DE BİZDEN SORUMLU KİŞİLERİ UTANDIRACAK İŞLEMLERDE BULUNMADIK”
Savunmasını veren dönemin Başbakanlık Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel, göreve başladıklarında Başbakanlık Koruma Birimi'nin son derece ilkel şartlarda çalıştığını söyledi. Yaklaşık 4,5 yıl görev yaptığını hatırlatan Yüksel, “Daha önceden Başbakanlık'taki görevliler dinlemeleri gözle kontrol ederken, biz cihazlar aldık. Bununla ilgili, personel planlaması yaptık. Biz Sayın Başbakan'ın gittiği her yeri arıyorduk. Biz bunlarda, hiçbir şekilde taviz vermezken aradık. Bizde eksik olan bazı cihazları, almak için teklifte bulundu. Bu teklifi üstlerimize bulunduk. Ne Sayın Başbakan'ı ne de bizden sorumlu kişileri utandıracak işlemlerde bulunmadık.” dedi.
“HİÇBİR SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM”
Öncelikli görevlerinin başbakanın kullandığı yerleri aramak olduğunu kaydeden Yüksel, “İkametle ilgili yerlerde düzenli arama yapılmadığını soruşturma aşamasında fark ettim. Böcek bulunduktan sonra sayın müsteşar beni odasına çağırdı. MİT’e giderek soruşturma yapmasını istedi. Ayda iki kere arama talimatı veriyoruz. Tutanak tutulması, talimatı veriyorduk. Böceğin bulunduğunun iddia edildiği tarihte başbakanın ameliyat olduğu tarih, arkadaşlarımız ağırlıklı olarak İstanbul’daydı. Başbakanlık Ofisi'nin kapısında sürekli polis bulunuyordu. İçeri girme yetkisi olan 5 kişi bulunuyordu. İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 2011’de yaptığı arama konusunda haberim yoktu. İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli hiçbir personeli tanımıyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.
“BAŞBAKAN ÇAĞIRDI ÇOCUKLARIMIN VE HANIMIMIN HAKKINI HELAL ETMESİNİ İSTEDİ”
Başbakanlık Koruma Dairesi Başkan Yardımcısı ve Yakın Koruma Müdürü Zeki Bulut ise şu şekilde savunma yaptı: Bu işi yapmanız işin beyefendiyi sevmeniz gerekiyor. Şuanda 'hain' ilan ediliyoruz. Bu kadar büyük sevginin karşılığı, bu olmaması gerekiyor. Teknik olarak hiçbir konuya vakıf değilim, sadece sistemi bilirim. Böcek bulunduğunda Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan aradı. Böcek bulunduktan sonra yaklaşık 10 ay daha çalıştık. Başbakan bizzat, odasına çağırdı, memnuniyetini iletti. Çocuklarımın ve hanımımın, hakkını helal etmesini istedi. Anlamadığım bir nedenle Şubat 2014’te görevden alındım. Serhat Demir’in, Ankara’ya gidiş ve geliş tarihinden haberim yok. Böcek araması için Serhat Demir’e emir vermedim. İstihbarat Daire Başkanlığı’na böcek araması konusunda talimat vermedim.” Zeki Bulut’un avukatı ise müvekkilinin gazetede haberlerine dayanak gösterilerek sanık yapıldığını belirtti.
Göreve ilk başladığında güvenlik sistemleri görevini yaptığını vurgulayan Ahmet Türer, fiili olarak arama yapmadığını ve İstihbarat Dairesi’nde hiç kimseyi tanımadığını ifade etti. Türer ayrıca, “Sinan Dursun’u tanırım. Orada yaşayan Türklerden birisi. Eski emniyetçi olduğum için görüştüm. Fazla hukukumuz yok. Fethullah Gülen’in yardımcısı olduğu konusunda haberim yok. Fethullah Gülen ile de hiç görüşmedim.” şeklinde konuştu. Türer ayrıca ilk böceğin bulunduğu iddia edildiği günde Serhat Demir ile telefon görüşmesi yapmadığını kaydetti.
Asli görevinin kamera izlemek olduğu bilgisini veren sanık Seyit Saydam, böcek aramalarına katıldığını fakat hangi cihazların ne zaman alındığını bilmediğini ifade etti. 25 Kasım’da yapılan böcek aramasını anlatan Saydam şunları söyledi: “Söğütözü’nde 3 kişi arabaya bindi. Cuma vakti diye hatırlıyorum. İkamete gittik. Nizamiyeden bir polis memuru yanımıza geldi. Ben 1 numaralı odayı gittim. Çalışmam bitti, dışarı çıktım.” Saydam fotoğraf gösterilmesinin ardından arabaya binenlerin Sedat Zavar, İlker Usta ve Enes Çığcı olduğu bilgisini verdi.
Sanık Hurşit Gölbaşı ise tarama işlemine katıldığını, teknik bilgisi olmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini dile getirdi. Sanık Harun Yavuz da suçlamaları kabul etmedi. Sanık İbrahim Sarı ise işi öğrenmek amacı ile Serhat Demir tarafından böcek taramasına gönderildiğini ama daha sonra hiçbir tarama faaliyetlerine katılmadığını ifade etti.
“MİT’İN İŞİ BU YA BÖCEK KOYAR YA DA BULUR”
TÜBİTAK eski yöneticisi Hasan Palaz ise şu şekilde savunma yaptı: “MİT’ten kişiye özel bilgi geldi. Yazıyı açtım, bir dinleme cihazı bulunmuş. Bunun menşei nedir, ne zaman kullanıma girmiş diye sorular soruyordu. 2012 Ocak ayında MİT’ten yazı geldi. Yazıyı alınca hem gizli hem hızlı davranmamız gerekiyordu. Çok da merak etmedik. MİT’in işi bu, ya böcek koyar ya da bulur. Bu konuda Gökhan Mıcır diye arkadaş var, onu görevlendirdik. 2012 Nisan başında yanıtı gönderdik. Haziran ayında teftiş kurulu başbakanlıktan aradılar. ‘Bu böceğin nerede bulunduğunu biliyor musun?’ diye sordular. Bilmiyorum, dedim. 2013 Kasım ayında tekrar başbakanlık teftiş kurulunda çağırdılar. Müfettiş arkadaş arabama kadar uğurladı. ‘Takvimin biraz daha geriye doğru gelmesi lazım. Senin için hoş olmaz. Görevinden alınırsın.’ dedi.
MUSTAFA VARANK VE MİT MENSUPLARI DİNLENECEK
Avukat Mehmet Sürer, Serhat Demir’in 1,5-2 ay ne görevli ve kime refakat ettiğinin sorulmasını istedi. Mahkeme başkanı Serhat Demir’in refakat ettiği kişinin kim olduğunun dosya ile alakası olmadığı ve devletin gizli bilgisi olabileceği gerekçesi ile sorulmamasını istedi. Ara kararını veren mahkeme Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Başbakanlığın davaya katılımına karar verdi. Haklarında yakalama kararı olan sanıklar hakkında kararının devamına hükmeden mahkeme, sanıkların duruşmalardan vareste tutulma taleplerinin reddine ve böcek bulunduğu sırada işlem yapan Mustafa Varank ve MİT mensuplarının dinlenmesine karar verdi.