RS FM'de Yavuz Oğhan'ın 'bidebunudinle' programına katılan Selçuk, "AYM kararları A'dan Z'ye herkesi bağlar. Yerel mahkemenin böyle bir şansı yoktur." dedi.

Sami Selçuk, "Anayasa önünde ant içmişseniz karara uymaya mecbursunuz. Bu sözler mahkemeyi etkilemeye yöneliktir ve ceza hukukuna göre suçtur" ifadelerini kullandı.

Eski Yargıtay Başkanı Selçuk şunları söyledi; "AYM'nin kararını okumadım henüz. En çok merak ettiğim karşı oyların ne olduğu. AYM tutuklamanın gereksiz olduğu yönünde bir karar vermişse düz insandan Cumhurbaşkanı'na kadar aynı sonucu doğuracaktır. Yargıçlar şu ve ya bu kişinin inancına ideolojisine göre karar vermezler. Yargıçlar hukuka, yazılı hukuka ve inceledikleri dosyaya göre karar verir. Duruşma yapan yargıçlar içinde artı bir öge daha vardır oda duruşmadaki elde ettikleri kanıtlar, dinledikleri, gördükleri elde ettikleri kanıtları ile karar verirler. AYM incelemesi dosya üzerinden olmuştur ve dosyada ne varsa ona göre karar verilmiştir. Dosyadaki var olan verilere göre hukuk kuralları içinde bu karar verilmiştir. Bu kadar basit ve herkesi bağlar. 

Bir mahkemenin kararını değerlendirirken onu eleştirebilirsiniz ama bırakın da onu hukukçular eleştirsin. Önüne gelen eleştirmesin. Diyelim ki birileri eleştirdi. Ama saygı duymuyorum demek hayır bu mümkün değil. Uymuyorum demek hiç mümkün değildir, uyacaktır, mecburdur. Anayasa üzerine ant içmişseniz buna mecbursunuz. Onun dışında bir milletvekili kalktı dedi ki, bu yetki gaspıdır. Ben o milletvekilinin 'yetki gaspı nedir' bildiğini hiç sanmıyorum. Bunun yetki gaspıyla uzaktan yatkından ilgisi yoktur. Esasa girmiyor AYM, Anayasa'nın hak normunu inceleyerek haber hakkının kullanılmasıdır diyor. Bu hukuka uygunluk nedenleridir. Bu konuda casusluk suçunun içine ne girer ne girmez tartışmalıdır bu olayda. Girdiğini kabul ederse suç unsuru vardır; ama haber hakkı kullanıldıysa bu hukuka uygunluk nedenidir. Dolayısıyla suç oluşmamıştır diye beraat vermek zorundadır. AYM bunun haber hakkı olduğunu büyük olasılıkla söylemiştir. Yetki gaspı ise yokluk yaptırımıdır. Bir de yetki aşımı vardır. Arasında büyük farklar var. Yetki aşımı yapılmış olan işlemi sakatlar ve bu sakat işlem bir yargı kararıyla o işlemi yapan organ tarafından kaldırılıncaya kadar herkesi bağlar. Yetki yağmasında, gaspında ise işlem hukuk açısından doğmamıştır. İki durumda burada yoktur. Her önüne gelen bu hukuk kavramlarını rastgele kullanmasın. Kullandıklarında saçmalıyorlar."

Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin yargıyı etkilemek olduğu görüşünü paylaşan Sami Selçuk, bunun ceza yasasına göre suç olduğunu kaydetti.

Selçuk; "Bir hukuk toplumunda bunlar olmaz. Bunların onda biri batı toplumunda olsun yer yerinde oynardı. İtalya'da ve Fransa'da bunların örnekleri var. Türkiye'de böyle bir bilinç olmadığı için siyasetçiler çok rahat" diye konuştu.

Türkiye'de hukuka olan güvenin sarsıldığını anlatan Selçuk, "Türkiye kötü bir dönemden geçiyor. Devlet kendi eliyle yargıya güveni azaltıyor. Bu hiç kimseye yararlı değil. Yazılı hukukun bir tarafa bırakılması son derece üzüntülü. Yargı bağımsızlığı bir değerin ifadesidir. Bu değerleri örselerseniz size de zarar veren sonuçlar doğurabilir. Bunların herkesin duyarlı olması gerekir. Türkiye'de hukuk bağımsızdır diyemiyorum. Bağımsızlık görüntüsü vermediği zaman bağımlıdır. Öğrenciliği de dahil ederseniz 60 yıldır bu mesleğin içindeyim böyle bir dönemi bizim kuşak hiç yaşamadık. Bizden öncekilerin de yaşadığına dair bir bilgi de yok" şeklinde konuştu.