Danıştay iptal etmişti

Danıştay’ın Bakanlar Kurulunun 24 Kasım 1934 tarihli müze kararını iptalinden sonra 10 Temmuz 2020 tarihli CB kararnamesiyle ibadete açılan Ayasofya’nın üst katını tekrar müzeye çevirme kararını kimin verdiği merak konusu.

O firma tartışılıyor

Kısmî müze kararının,  fetihten sonra Ayasofya’yı camiye çeviren Fatih’in vakfiyesine uygunluğu tartışılırken, müze işletmeciliğinin verildiği firmanın AKP ve Kültür-Turizm Bakanıyla ilişkisi de sorgulanıyor.

Tartışma büyüyor

“Ayasofya sanat galerisi mi, müze mi, cami mi?”

***

Ayasofya tartışması büyüyor

Ayasofya bilet paraları kime gidiyor?

Nevşin Mengü: “Ayasofya’nın yabancı turistlere açılan üst katının işletmesini alan firmanın ortaklarından biri Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un karısının kız kardeşinin eşi.”

Ayasofya-i Kebir Camii’ne ibadet için gelenler ile kültürel amaçla ziyaret gerçekleştirenlerin ayrılması ve girişlerde oluşan yoğunlukların da önlenmesi gerekçesiyle başlatılan uygulama ile yabancı turistlerin tarihi yapıya gerçekleştirecekleri ziyaretin bedeli 25 euro oldu. 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Unesco’nun önerisi doğrultusunda 15 Ocak 2024’ten itibaren ziyaretçi yönetim planının hayata geçirileceğini ve bu tarihten sonra yabancı turistlerin Ayasofya’ya girmek için ücret ödeyeceklerini açıklamıştı.

15 Ocak itibariyle hayata geçirilen düzenleme ile Türkler 5 gün boyunca ücretini verseler dahi yukarı kata alınmazken, 5 gün sonunda turistler gibi 25 euro vererek yukarı çıkmaya başladılar.

Uygulama tepkilere neden oldu:

24. ve 28. Dönem Milletvekili Mustafa Bilici: 

“Yabancı para cinsinden ücret duyurmak yasak olmasına rağmen bir devlet kurumu bunu nasıl yapabiliyor? 825 lira giriş ücreti mi olur? Bu akıl dışı uygulamadan derhal vazgeçin!”

Dr. Avukat Mehmet Akif Can: 

“Ayasofya Camii’nin üst katına 25 euro karşılığında çıkabildiğine sevinen bir Siyasal İslamcı koyalım şuraya! Bir kısmına parayla girilen cami ancak Türkiye yüzyılında olurdu! Durmak yok, yola devam!”

27. Dönem Milletvekili Gürsel Tekin:

 “25 euro bilet parası ödeyip girilen başka cami var mı? İnsanımızı kandırmak için her yola başvuran bir iktidar var.”

Gazeteci Nevşin Mengü: 

“Ayasofya işletmeciliğini alan Dem Müzecilik yeni kurulmuş ve enteresan bir firma. Firma olarak hem Ayasofya’yı almışlar, hem Efes’te bir proje almışlar, hem de Kapadokya’da alacaklarmış. Bunlar nereden çıktı diyeceksiniz? AK Partili bir akrabalık ilişkileri var. Yoksa normal bir adama Ayasofya işletmeciliği verilir mi? Ayasofya’nın yabancı turistlere açılan üst katının işletmesini alan firmanın ortaklarından biri Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un karısının kız kardeşinin eşi.”

Talha Uğurluel: 

“Ayasofya Camii, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı. Kültür Turizm Bakanlığı ona müdahil oluyor. İşi bilen insanlar devreye girmeli. Üst kata halılar serin. Yabancılardan yine para alın. Yabancılar 2,5 yıldır alt kata bir yere kadar girebiliyorlardı. Girsin, izlesinler. İbadetlerimize ortak olsunlar. Ben imamlarla konuşuyorum. Ayasofya cami olduğundan beri yüzlerce insan Müslüman oldu diyorlar. Kültür Turizm Bakanlığı bunu bilmiyorsa Diyanet’e sorsun. Vakıflar Genel Müdürlüğüne sorsun. Oldu bittiye getirmesinler. Üst kata halı serilsin ve benim vatandaşım ücretsiz girsin.”

HABER : SÜMEYYE IŞIKÇI

***

“Ayasofya sanat galerisi mi, müze mi; cami mi?”

24 Kasım 1934 tarihinde müzeye dönüştürülmesinden 86 sene sonra, 24 Temmuz 2020 tarihinde aslî hüviyetine bürünerek camiye çevrilen Ayasofya, yeniden tartışmaların odak noktasında. 

15 Ocak 2024 tarihinden itibaren Ayasofya’nın üst galerilerine Türkiye vatandaşları harici turistlerin biletle girebilmeleri kamuoyunda istifhamlara yol açtı.

AYASOFYA SANAT GALERİSİ Mi, MÜZE Mİ, CAMİ Mİ?

Sözcü TV’ye konuşan ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen konu ile ilgili şunları ifade etti: “Ayasofya sanat galerisi mi, müze mi, cami mi? Bir karar verilim? Ayasofya’da bulunan bir pano var. Panonun altında Vakıflar Genel Müdürlüğü yazıyor. Ben de buradan söylüyorum; Fatih Sultan Mehmet Vakıfnamesinde bu caminin para karşılığı gezdirilmesi kayda geçmiş mi? 1453 vakıfnamesinde böyle bir kayıt var mı? Yok! Nasıl paralı yaparsınız? Siz müze haline gelmesine itiraz ediyordunuz, buranın tamamı ibadethane olacaktı. Gayr-i müslim de gelsin, tanısın. Aynen Sultan Ahmet’te olduğu gibi. Sultan Ahmet’te para mı alıyorsun? Oraya da turist kafileleri gidiyor, geziyor. Millet namazını da kılıyor. 

“Bir de Türkiye Cumhuriyeti’nde, 25 euro yazıyor orada. Türk lirasının esamesi okunmuyor. Sanki millî, yerli paramız tedavülden kalktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin para birimi Türk lirası. Bu müzede euro tarifesi var. Bu skandal ya! Burası Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir yer, devletin yeri. 

Sayın Cumhurbaşkanı Temmuz 2020’de Fatih’in vakfiyesinden bir pasaj okuyarak, ‘Bugün alınan karar, aynı zamanda Fatih'in işte bu ağır bedduasından kurtulmamızı sağlamıştır' diyor. Şimdi biz vakfiyeden alınan bu pasajın peşinden gidiyorsak: Paralı olması ne demek? Burası galeri mi, müze mi, cami mi? Buna karar verin. Üst katı başka, alt katı başka mı? Fatih Sultan Mehmet zamanında böyle ayırım mı yapılmış?”

Öte yandan, paralı kısmın yabancı bir şirkete ihale edildiği, aynı şirketin bazı müzelerin de işletme hakkını elinde bulundurduğu da iddia ediliyor.

HABER: Emine Sultan Çakır