"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ali İsmail Korkmaz davası ertelendi

26 Kasım 2014, Çarşamba 16:55
Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın darbedilerek öldürüldüğü iddiasıyla açılan dava, sanıklara savunmalarını, müdafilerine de esas hakkındaki savunmalarını yapabilmeleri için süre verilerek ertelendi.

Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın, Eskişehir'deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın beşinci duruşması saat 09.35'te Kayseri'de başladı.

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, adliye binasının zemin katındaki konferans salonunda yapılıyor. Çeşitli illerden gelen ve müdahil olmak isteyen avukatlar salonu doldurdu.

Tutuksuz yargılanan polisler Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar ve Yalçın Akbulut, tutuklu sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan ile Muhammed Vatansever, Ebubekir Harlar, Ramazan ve İsmail Koyuncu, duruşmada hazır bulundu.

Duruşmayı, CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, İzmir Milletvekili Musa Çam, Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve Parti Meclis Üyesi Cemal Canpolat ile Uluslararası Af Örgütü Hollanda Şubesinden gözlemci Andrea De Rujiter de izledi.

Bu arada, Ali İsmail Korkmaz'ın saldırıya uğradığı iddia edilen yerin maketi, avukatlar tarafından duruşma salonuna getirildi. Maket, mahkeme heyetinin önüne kuruldu.

Öte yandan, polis ekipleri, duruşma nedeniyle sabah saatlerinden itibaren adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Kaldırım Caddesi, Bağdat Caddesi girişinden eski Veterinerlik Kavşağı arası, Erkilet Bulvarı, Çevreyol İstasyon Caddesi Kavşağı (Sümer Üst Geçit) ile eski Veterinerlik Kavşağı arasını saat 04.00'ten itibaren araç trafiğine kapatan polis, 3 farklı arama noktası oluşturdu.

Duruşmayı izlemek için farklı illerden gelenler, İstasyon Mahallesi'ndeki pazar yerinde toplandı. Buradan Kaldırım Caddesi'ni takip ederek, spor tesisleri önündeki arama noktasına kadar sloganlar atarak yürüyen yaklaşık 100 kişilik grup, kendileri için ayrılan bölüme geçti. 

Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel, babası Şahap ve ağabeyi Gürkan Korkmaz da CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Ayan ile adliyeye geldi. Korkmaz ailesi ve yakınları, adliye yerleşkesi önünde bariyerlerle oluşturulan koridorun ve adliye binasının girişindeki kontrolün ardından duruşma salonuna girdi.

Beraat talebi

Kayseri'de 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada cumhuriyet savcısı, polis memurlarından tutuklu sanık Mevlüt Saldoğan'ın "kasten adam öldürme" ve tutuksuz sanık Yalçın Akbulut'un "kasten yaralama" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin'in ise Ali İsmail Korkmaz'ı darbettiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verilmesini isteyen iddia makamı, tutuklu yargılanan sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar'ın eylemlerinin yaralama olduğunu belirterek, bu sanıkların "nitelikli yaralama" suçundan cezalandırılmalarını talep etti.

Savcının mütalaasının ardından mahkeme heyetinin söz verdiği baba Şahap Korkmaz, "Ali İsmail'in elinde yaralayıcı hiçbir cisim bulunmadan olay yerinden ve yanan ateşten kaçmaya çalışırken öldürüldüğünü" savundu.

Baba Korkmaz, "Bu şekilde vahşice saldırmaları hangi hak, hangi kanun, hangi insanlığa sığar. Onların hepsi de (Ali İsmail'in) ölümüne sebep olmuştur, bunun başka açıklaması yok. Raporlarda belirtildiği gibi her şey apaçık, hepsi de onu öldürmek için müdahale etmiş. Oğlumun her tarafı morluklar içindeydi. Adaletin düzgünce, adilce işlemesini istiyoruz" diye konuştu.

"İdam da edilseler Alişim geri gelmeyecek"

Anne Emel Korkmaz da oğlunu yaklaşık 18 ay önce yitirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:

"Ben, bu süre zarfında bu katillerle 5 defa yüz yüze geldim. Yavrumun ne sesini duyabildim ne yüzünü görebiliyor ne kokusunu içime çekebiliyorum. Buradaki sanıklardan birisi 'psikolojik sorun yaşıyorum' dedi çünkü Ali İsmail onu rahat bırakamadığı için. Ben çocuğumla gurur duyuyorum ve dimdik ayaktayım. Siz katil damgasıyla ömrünüz boyunca ayakta kalacaksınız. Bu insanlar evde çocuklarının yüzüne bakabiliyor mu? Ben çocuğumu 38 gün boyunca ayağa kalkacak umuduyla bekledim. Sadece dua dilendim ama olmadı. Bu katiller bize galip geldiler maalesef. İdam da edilseler Alişim geri gelmeyecek ama bu ülkede adalet varsa en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. İçim tir tir titriyor ama ayaktayım. Çocuğum cennette şu an ama onlar ömür boyu cehennem azabıyla yaşayacaklar. Allah evlat acısını hiçbir anne babaya yaşatmasın. Herkes elini vicdanına koyarak ceza versin."

Korkmaz ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan ise Ali İsmail'in saldırıya uğradığı iddia edilen yerin maketi üzerinden açıklamalar yaparak, savcının mütalaasındaki bazı hususlara itiraz etti.

"Vallahi billahi ben kimseyi öldürmedim"

"Kasten adam öldürme" suçundan cezalandırılması istenen polis memuru Mevlüt Saldoğan da gerek iddia makamının gerekse müdafi avukatlarının iddialarını kabul etmediğini söyledi.

Duruşma salonuna getirilen maketin kısmen doğru olmakla birlikte en kritik noktasında yanlışlık yapıldığını savunan Saldoğan, "Boş alana bina dikilmiş. Ben 16 aydır tutukluyum, bina yapıldı mı yapılmadı mı bilmiyorum. Müdahale ettiğim şahsın Ali İsmail Korkmaz olup olmadığı belirlenmeden iddia makamı iddiasını hazırladı. Ben hala o kişinin Ali İsmail olmadığını iddia ediyorum. Müdafi avukatlar, Ali İsmail'in 3-4 dakika geçici baygınlık geçirdiğini söylüyor, oradaki olay topu topu 57 saniye. Ben orada bulunduğumu, zor kullandığımı en başından itibaren söyledim. Namusum şerefim üzerine yemin ediyorum. Bugüne kadar hiç kimseyi yaralama, öldürme kastıyla davranmadım" diye konuştu.

Kendisi için en büyük acının böylesi ağır bir suçlamayla yargılanmak olduğunu ifade eden Saldoğan, "Görüntülerin silindiği söyleniyor. Kim sildiyse ben de merak ediyorum. Vicdanen rahatım" dedi. 

"Masum gösterilen ve demokratik haklarını kullandıkları söylenen grubun, taşlarla, sopalarla, 12'lik bilyelerle saldırdığını" öne süren Saldoğan, şunları söyledi:

"Benim ne ceza alacağım hiç önemli değil, bugüne kadar şerefimle namusumla çalıştım. Buraya, hırsızlıkla, rüşvet yemekle suçlanarak gelmedim ama daha kötüsü benim evladım yaşımdaki insanı öldürmekle suçlanıyorum. Vallahi billahi ben kimseyi öldürmedim. Müdafi avukatının getirdiği telsiz konuşmaları da beni doğruluyor. Bugün bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ısrarla 'Gezi Parkı eylemi darbe girişimidir' diyor. Bu darbe girişimiyse ben darbe girişimini bastırmak içingörevlendirilmişim. Bunu bastırmak için de ne yapmam gerekiyorsa onu yapmışım. İddia makamının kasten adam öldürme suçuyla yargılanmamı istemesi de benim için en büyük hakaretti. Güneydoğu'dan geldiğim için o gün silahımın namlusunda mermi vardı, istesem çeker vururdum. Tahliyemi talep ediyorum."

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak, tahliyelerini talep etti.

Sanıkların savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanık Mevlüt Saldoğan'ın avukatı Mutlu Karayılan, savunmasında, "Her türlü şüpheden uzak, kesin delile dayanmayan bir davada nasıl böyle bir mütalaa verildiğini anlayamadıklarını" söyledi.

Savcının mütalaasını kesinlikle kabul etmediklerini belirten Karayılan, "Maktulün orada şiddete uğrayıp uğramadığına dair kesin delillerle belirlenmiş kanıt yok. Biz kamera görüntülerinin ısrarla değerlendirilmesini istedik. Görüntüler, Hollanda'ya gönderilsin, darbedilen kişi Ali İsmail Korkmaz mı değil mi değerlendirilsin istiyoruz. Ali İsmail ise müvekkilimin eylemi ve diğer sanıkların eylemi ayrı ayrı değerlendirilsin dedik ama bunlar mahkemece gözardı edildi. Bu taleplerimizi yineliyoruz" şeklinde konuştu.

Maktulün kız arkadaşı Duygu Elibol'un "Ali İsmail Korkmaz'ın eşya taşırken düştüğü konusuyla ilgili samimi beyanları olmasına rağmen bunların hiç değerlendirilmediğini" savunan Karayılan, şunları kaydetti:

"Ali İsmail'in arkadaşının beyanında olduğu gibi eşya taşırken hayatını kaybettiği açıkça anlaşılmaktadır. Biz Duygu Elibol'un mahkemede dinlenmesini talep ediyoruz. Ayrıca Semih Berkay Yapıcı'nın ifadesine itibar ediliyor. Bu kişi, 5-6 farklı ifade vermiştir. Mahkeme sorduğunda ise hepsini kabul ettiğini söylemiştir. Önce, davayı her türlü şüpheden arındıralım. Şüphe henüz giderilmeden verilen mütalaanın bir geçerliliği olduğunu düşünmüyorum. İddianın ispatı için yalan söylediği belli olan, devlete ve polise karşı kin ve garezi ortada olan bir tanıktan başka bir şey yok. Müvekkilimin gerekirse nakdi kefaletle serbest bırakılmasını istiyoruz. Ortada hiçbir delil yokken müvekkilimin tutuklu bulunmasını da kabul etmiyoruz."

Diğer sanıkların avukatları da müvekkillerine yönelik suçlamaları ve mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, yazılı savunma vermek üzere mahkeme heyetinden ek süre istedi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, 10 dakika ara verdi.

Duruşma 26 Aralık'a ertelendi

Aranın ardından mahkeme heyeti, polis memuru Mevlüt Saldoğan ile diğer sanıklar Muhammed Vatansever, Ebubekir Harlar, Ramazan ve İsmail Koyuncu'nun tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut'un tutuklanması yönündeki talebin reddine karar verdi.

Sanıklar Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut'un savunma yapması için ek süre verilmesini, sanık müdafilerine talepleri doğrultusunda esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için süre verilmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı 26 Aralık Cuma gününe erteledi.

Okunma Sayısı: 1492
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı