AB’nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini, “Uçurum o kadar derinleşti ve büyüdü ki artık bunu sadece boş lÂflarla değil de
gerçekten de somut adımlarla kapatılabileceğini düşünmek çok zor” dedi.
AB rotasına demokrasiyle dönülür
Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinde kritik bir dönemece girilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB ile gerilimi düşürmeye yönelik mesajları, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı son ziyaretleri ve temasları, diplomasi gündemini hareketlendirdi.
Ankara’nın, AB nezdinde başlattığı girişimlerle, kopma noktasına gelen ilişkileri ve diyaloğu onarmaya çalışması, Avrupa’da ihtiyatlı bir şekilde karşılanırken, aynı zamanda Erdoğan’ın izlediği politikasında bir “U dönüşü” olarak nitelendiriliyor.
AB-Türkiye ilişkilerini çok yakından takip eden isimlerden olan, AB’nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Türk liderliğinin ‘AB ile yeni sayfa açma’ ve Fransa ile ilişkileri ‘normalleştirme’ yönündeki son niyet beyanları, son aylarda izledikleri politikada tümüyle istikamet değişikliği, bir U dönüşü anlamına geliyor” dedi. Düşünce kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda görev yapan Pierini, Erdoğan’ın son yıllarda özellikle de son aylarda gerginliği tırmandıran açıklamaları ve hamlelerinin ardından böyle bir manevra yapmasının gerisinde, farklı nedenler olduğu görüşünde.
AB ile yeni sayfa mümkün mü?
Marc Pierini, Avrupalı liderleri “kaprisli” olmakla suçlayan, liderlerin “akıl sağlığını sorgulayan”, “Nazi” gibi ağır ithamlarla hedef alan Türk siyasî liderliğinin, “ilişkilerde yeni bir sayfa açma” niyetinde ne kadar samimî olduğunu öngörebilmenin çok güç olduğunu kaydetti. Pierini, Türkiye’nin Avrupa Konseyi ve NATO üyeliği ile bağlı kalmayı taahhüt ettiği hukuk devletinden, AB’nin temsil ettiği ilkeler ve değerlerden çok uzaklaştığını, hatta tezat içinde bulunduğuna dikkat çekerken, “Uçurum o kadar derinleşti ve büyüdü ki artık bunu sadece boş laflarla değil de gerçekten de somut adımlarla kapatılabileceğini düşünmek çok zor” dedi.
Süreç çöküşün eşiğinde
Barselona Uluslararası İlişkiler Merkezi’nden (CIDOB) kıdemli araştırmacı ve Türkiye uzmanı Eduard Soler i Lecha’ya göre ise artık öncelikli hedef, AB ile Türkiye arasında olası bir tren kazasını önlemek.
2019 yılı sonunda kaleme aldığı makalede, Türkiye- AB ilişkilerini “mayın tarlasına” benzeten Soler i Lecha, “mayınların her iki tarafa da çok büyük zarar verecek şekilde patlamaması için bu mayınların nerede olduklarının tesbit edilerek, etkisiz hale getirilmesi için çalışılması gerektiği” uyarısında bulunmuştu.
“Kanımca Aralık zirvesi ile birlikte ilişkilerde bir çöküşün eşiğine gelindiği uyarısı yapıldı ve taraflar birbirlerine bir kaç hafta süre tanıdı. Şimdi de birbirlerine bir çöküşün önlenmesi için fırsat tanıyacaklar” diyen İspanyol uzman, “Mart’a kadar daha süre var, nasıl bir sürecin yaşanacağını bekleyip görmemiz lâzım” dedi.