İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gülen Hareketi ile mücadeleye ilişkin, "2017'de 48 bin 305 kişi tutuklanmıştır. Gözaltı sayısı bunun yaklaşık üç katıdır. Tek başına bu rakamlar bile konunun vehametini ortaya koymaya yeterlidir." dedi.
Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı'nın 3'üncüsü, İçişleri Bakanı Soylu başkanlığında Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Toplantıda, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Daha sonra konuşan Soylu, Ankara ve İzmir'in ardından üçüncüsü gerçekleştirilen toplantıyı diğer büyükşehirlerde de yapmayı planladıklarını ifade etti.
Soylu, bu toplantılar sayesinde hem şehirlerin güvenliğiyle ilgili tespitlerin yapılacağını, hem de hedef ve beklentileri, konunun taraflarıyla, yönetim ve uygulamadaki kişiler ile esasen kamuoyuyla istişare etme imkanı bulacaklarını vurguladı.
Bakan Soylu, içeride uzun yıllardır mücadele edilen PKK'nın gerek uyuşturucu ticareti gerek terör faaliyetlerinin söz konusu olduğuna değinerek, diğer yandan gelişen teknolojinin yarattığı yeni suç türleri ve mevcut suçların kapasitesinin artması tehlikesinin oluştuğunu belirtti.
Eskiden sadece haşhaş yapraklarıyla veya kenevirden yapılan uyuşturucu ile mücadele edildiğini aktaran Soylu, şimdi çok daha öldürücü olan sentetik uyuşturucuların çıktığını, bir başka suç sahası olan siber suçlarla da karşı karşıya olunduğunu dile getirdi.
Soylu, "Türkiye’de bana sorarsanız güvenlik konusunda bir milat olan 15 Temmuz hadisesini yaşadık. Devleti bir virüs gibi sarmış FETÖ terör örgütünün darbe girişimini 16 Temmuz sabahı bastırdık. Ancak, kamuda yarattığı ve özellikle bizlerin görev sahasında yarattığı tahribatı da inkar edemeyiz. 2017'de 48 bin 305 kişi tutuklanmıştır. Gözaltı sayısı bunun yaklaşık üç katıdır. Tek başına bu rakamlar bile konunun vehametini ortaya koymaya yeterlidir. Nitelikli personel gerektiren kadrolarda oluşan açık ve ülke güvenliğini tesis etme gerekliliği hepimizin omuzlarındaki yükü kat kat arttırmıştır. Yeniden bir yapılanmaya girdik. Ama sorun şu ki, bizim görevlerimiz kapımıza 'tadilat nedeniyle kapalıyız' yazacak görevler değil. Bu zorlukları hep beraber atlattık. Bir yandan bakanlık bünyesindeki rutin faaliyetlerimizde mücadelemize devam ederken öte yandan kendimizi yeniledik ve eksiklerimizi kapattık. Personel noktasında bütün birimlerimizde, jandarmamızda, emniyette, sahil güvenlikte ciddi alımlar gerçekleştirdik." diye konuştu.
"Sınır sisteminin yüzde 50'sini tamamladık"
İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul'un bölgenin en cazibeli şehri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ne kadar cazip olursa o kadar da kendini korumaya ve bizim muhafaza etmemize gerek duymaktadır. Sadece İstanbul'u korumak için adım atıyor değiliz, şimdi Ağrı ve Iğdır'da sınır duvarları yapıyoruz, yaklaşık 144 metre. Gerek kaçakçılığın gerek göçün gerek uyuşturucunun gerekse teröristin en çok sızdığı alanlar. Sınır sisteminin 8 ay içinde yüzde 50'sini tamamladık. Temmuz sonu ağustos başında önemli bir bölümünü bitireceğiz. Bu sınırla ilgili son üç ayda yüzde 70-75 arasında kaçakçılık ve göçü engelleyebilme fırsatına sahip olduk. Sınırın bir köşesinde askerimizi sadece Cenab-ı Allah ile başbaşa bırakmayacağız, gelişen teknolojiyle alacağımız önlemlerle onun oradaki varlığını tahkim etmemiz gerekir. Görevimiz budur. Eğer olayları yerinde engelleyebilme kabiliyetine sahip olursak, şehirlerin güvenliğini çok daha iyi bir noktaya getirebiliriz. Biraz yerimizden kımıldayacağız."
Soylu, Türkiye'de kaçakçılığın, teröristlerin geldiği rotalar olduğunu ve buralarda kontrollerle sorunları engellemeye çalıştıklarını belirterek, büyük şehirlerde, AVM'lerde ve caddelerde insanların rahat yürümesini temin etmek için çalışma arkadaşlarının 24 saat sorumluluk içinde olduğunu söyledi.
"Batı, Türkiye'yi Orta Doğu'nun ileri bir karakolu olarak gördü"
Türkiye'yi Orta Doğu'nun ileri bir karakolu olarak görmesinin, Batı'nın temel problemi olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Ama Batı, denizler konusunu ıskaladı. Irak'ın kuzeyinden Ağrı sınırı uzak gibi geliyor ama bir terörist için oradan oraya geçmek 24 saattir. Onun için Gürcistan, Ermenistan sınırımıza kadar oraları kontrol etmek ve bunun için ciddi bir çaba ortaya koymak zorundayız. Büyük şehirlerde güvenliği sağlamak için de bunu yapmalıyız. Bunu topyekun bir bakış ve perspektifle görmeliyiz ama yanı zamanda topyekun bir paydaşlık içinde sağlayabilmeliyiz. Fırsatı buldukları anda teröristinden uyuşturucu kaçakçısına, göçmenden dolandırıcısına kadar herkes boşluğu dolduruverir. Hele büyük şehirlerde kendilerini saklayabilme kabiliyetine çok rahat bir şekilde sahip olabilirler. Bu yıl, en önemli hedeflerimizden biri, büyük şehirlere sızmaya çalışan sözde terör örgütü üyeleridir. Yaklaşık bir yıldır sahanın her yerine basıyoruz. Dağda kendilerine alan bulamayan teröristlerin bir kısmı şehirlerde ve göç alan bölgelerde kendilerini gizleme arayışında. Bütün şehirlerimizde buna ait operasyonlarımız hız kesmeden devam ediyor. Şehirlerin güvenliğine yönelik bir anlayışı ortaya koymak için topyekun çalışmaya devam ediyoruz."
AA