DESAM Başkanı Gürkan Avcı, gençlerin hayattan ve gelecekten umutsuz olduğuna dikkat çekerek “Gençlere demokrasiyi anlatmak gerekiyor” dedi.
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) Başkanı Gürkan Avcı’nın düzenlenen ‘DESAM Gençlik Konferansları’ toplantısında yaptığı konuşma da, “Gençlere demokrasiyi anlatmak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Avcı, “Aslında demokrasi ölçülebilir yaşayan bir kavram. İnsan hakları, yargı bağımsızlığı, basın hürriyeti, fırsat eşitliği, hukukun üstünlüğü ve kamuda şeffaflık, hesap verilebilirlik, hak ve adalet gibi dünyaca kabul gören normlar ve onlarca gösterge var. Eğer bu göstergelerde ülke olarak düzeyiniz iyi ise demokratik bir ülkesiniz, değilse zengin de olsanız Suudi Arabistan ve Çin gibi itibar görmezsiniz; gerilerde, diplerde konumlandırılıyor ve boğuluyorsunuz demektir” diye konuştu.
‘En demokrat ülke Türkiye’ söylemi gülünç
“En demokrat ülke Türkiye! Baksana Avrupa’da, falan ülkede falan Müslüman’a şöyle ayrımcılık yapmışlar” düşüncesinin gülünç ve riyakârlık olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, “Yüksek bir fazda evirilmiş demokrasilerde yaşanan istisnaî bir ihlâli feveran ederek kendinizi temize çıkarmaya ve hedef şaşırtarak kandırmaya çalışmayın. Öyle olsaydı siyasî ve ideolojik sebeplerle dünyanın farklı ülkelerinden ve Türkiye’den kaçan insanlar Avrupa’ya değil İran’a, Arabistan’a, Moskova’ya sığınırlardı. Sayıları 7 – 8 milyona varan vatandaşımız Avrupa’da yarım asrı geçkin süredir ev, bark ve istikbal kurmazdı. Fransa’da bugünde devam eden ve yıllardır süren OHAL var. Kaç kişi yargı kararı olmadan işten atıldı? Kaç kişi hakkında iddianame olmadan hapiste çürüyor? Kaç yayın kuruluşu tasfiye edildi? Paris olaylarında kaç kişi gözaltında kayboldu? Hangi yolsuzlukların üzeri örtüldü? Hangi hırsız ve uğursuzlar mahkemece serbest bırakıldı?” diye sordu.
Gençler gelecekten umutsuz
Gençlere demokrasinin anlatılması gerektiğinin altını çizen DESAM Başkanı Avcı, gençlerin hayattan ve gelecekten umutsuz olduğuna dikkat çekerek, “Gençler hayattan ve gelecekten umutsuz. Başta kendisine olmak üzere kimseye, devlete de güvenmiyor. Deizme, nihilizme veya değişik melez inançlara yöneliyor, dijital âlemlere yahut uyuşturuculara takılıyor. Son yıllarda ülke gençliğinin tanık olduğu şok edici sosyal/terör olayları, ekonomideki travmatik gelişmeler, sert siyasî gerginlikler ile küresel kaos ortamı hepimizi çok yordu. Bu topraklardan inovasyon, yüksek katma değer, bilgi, ahlâk ve teknoloji çıkarmamız için yüksek akıl, birikim, donanım ve vizyona sahip liyakatli demokrat bir kadro hareketine ihtiyaç var” dedi.
Liyakat olmadan Türkiye kalkınamaz
Türkiye’nin başta eğitim politikaları olmak üzere kültür ve gençlik politikalarında çok büyük hatalar yaptığını ve yapmaya devam ettiğini vurgulayan Avcı şunları söyledi: “Her alanda, ama özellikle bu üç alanda da objektif ve çağdaş kriterler yerine; partili, ideolojik, torpilli, liyakatsiz ve şaibeli kişiler iş başında oldukça Türkiye kalkınamaz. Kalkınmayan Türkiye büyüyemez de. Büyüyemeyen Türkiye rahatlayamaz. Rahatlayamayan Türkiye eşitlik, adalet ve demokrasi için yeterince ısrarcı da olmaz. Kasıtlı olarak eğitimsiz ve yoksul bırakılmış bu garibim halkın yarısı havuçla yarısı da sopayla idare edilmeye devam eder. Artık gerisini siz düşünün.”