Bugün 28 Şubat 2018... Yakın tarihimizin utanç tabloları arasında yer alan 28 Şubat post-modern darbesinin 21. yılı...
Ne yazık ki yakın tarihimiz, “darbeler tarihi” olarak da adlandırılabilir. Askerî darbe denildiğinde ilk olarak akla 27 Mayıs 1960 kanlı darbesi gelmiş olsa da, hem bu tarihin öncesinde hem de sonrasında başka darbeler de yaşamış bir ülkeyiz.
28 Şubat 1997 tarihinde siyasete yapılan müdahale, neticeleri bakımından darbeden daha zararlı olmuştur.28 Şubat post-modern darbesinin ülkemize verdiği maddî ve manevî zararlar tam olarak ortaya konulabilmiş değil.
***
28 Şubat'ta ağır bedel ödedik
Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biri olan 28 Şubat sürecinin bugün 21. yıldönümü.
Telafisi imkansız birçok mağduriyete yol açan ve aradan 21 yıl geçmesine rağmen etkisi hissedilen 28 Şubat’ın Yeni Asya açısından unutulmayacak 2 önemli olayı: Kutlular’ın hapsi ve gazetemizin kapatılmasıydı.
Devamını okumak için tıklayınız:
28 Şubat'ta ağır bedel ödedik
Zulümleri hukukla aştık
28 Şubat süreci ve Yeni Asya'nın ödediği ağır bedeller
***
Maddî zararları bir şekilde telâfi etmek mümkün olsa da, akıllarda, kalplerde ve vicdanlarda açtığı yaraların tedavisi kolay olmamaktadır.
Medya dünyasından, akademisyenlere, sivil toplum kuruluşlarından siyasetçilere kadar her kesim büyük bir sınavla karşı karşıya kalmıştı.
Yeni Asya da bu zorlu sürece çok yakından muhatap oldu.
Her hal ve şartta hakkın, hukukun ve demokrasinin yanında yer alıp, haksızlıklara ve darbelere karşı çıkmak, en belirgin özelliklerinden biri olan Yeni Asya; 40 yıl öncesinde 12 Mart müdahalesine karşı çıktı, 30 yıl önce 12 Eylül’le mücadele etti, 19 yıl önce gerçekleşen 28 Şubat'ın karşısında durdu, 2007'deki 27 Nisan E-Muhtırası'nı da en ağır şekilde eleştirdi ve bedelini de çok ağır şekilde ödedi.
15 Temmuz ve Yeni Asya
47 yıllık yayın hayatı boyunca ağır bedeller ödeyerek bütün darbelerle mücadele eden Yeni Asya, menhus ve kanlı 15 Temmuz darbe girişimine de aynı kararlı duruş ve tavırla karşı çıktı.
Yeni Asya’nın her zamanki gibi hukuk ve demokrasi ekseninde ortaya koyduğu bu duruşu örnekleriyle görmek ve göstermek için, bu broşürü mutlaka okuyun ve okutun.
Okumak içn tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/15-temmuz-ve-yeni-asya_408393
Yeni Asya yazar ve çizerleri de bu konu üzerinde hassasiyetle durdu. Hemen hemen her fırsatta 28 Şubat'ın hukuksuzluklarını, sebep olduğu mağduriyetleri ve 28 Şubat'ın sembolü haline gelen başörtüsü yasağını ulusal ve uluslararası kamuoyunun gündemine taşımaya çalıştı.
İbrahim Özdabak'ın 28 Şubat zulmü ile ilgili çizdiği "Kırmızı başlıklı kız" karikatürü de büyük infial uyandırmış ve eylemlerde pankart olarak kullanılmıştı.
İşte Yeni Asya Gazetesi İbrahim Özdabak'ın 28 Şubat ve Başörtüsü ile ilgili karikatürlerinden bazıları...
28 Şubat’a karşı çetin bir mücadele verdik
28 Şubat sürecini değerlendiren gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, “Yeni Asya’nın o dönemde maruz kaldığı baskılar, davalar, soruşturmalar AB’nin ilerleme raporlarına girdi” dedi.
28 Şubat sürecini değerlendiren gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, “Yeni Asya’nın o dönemde maruz kaldığı baskılar, dâvâlar, soruşturmalar AB’nin ilerleme raporlarına girdi. Yapılan baskılar dünya gündeminde yer tuttu” dedi.
Genç Yorum dergisinden Şulenur Yıldırım’a konuşan Güleçyüz, başörtüsü yasağının adım adım yaygınlaştırılmak istendiği, dindarlara, cemaatlere yönelik saldırıların arttığı 28 Şubat sürecinde Yeni Asya’nın yayınlarıyla ve yürüttüğü kampanyalarla buna karşı çıktığını ifade etti. “Bu yayınlarımızdan dolayı, o zaman mevcut bulunan DGM’lerince (Devlet Güvenlik Mahkemesi) gazetemizin çeşitli sayıları toplatıldı. Özellikle başörtüsü yasağını eleştiren yayınlarımızdan dolayı… İlerleyen süreçte DGM’lerde davalar açıldı, defalarca gidip savcılara ifade verdik, hâkimlerin önünde savunma yaptık” dedi.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/28-subat-a-karsi-cetin-bir-mucadele-verdik_387406
28 Şubat’lar bitsin
Aradan yıllar geçti, ama 28 Şubat 1997’de başlayan sürecin tesirleri belli ölçede devam ediyor. Bu sürecin bir yönüyle bittiğine hükmedilse de, bazı yönleriyle tekrarlandığı da söylenebilir.
Yeni Asya da o dönemde ağır bedeller ödedi. Neredeyse mahkeme önüne çıkmayan çalışanı kalmadı. Susturma ve yıldırmayı hedefleyen bu müdahaleler ibretlikti. O günlerde meşhur olan kanun maddeleri vardı. 201, 312, 186 gibi maddeler bahane edilerek sürekli dâvâlar açılıyordu.
Yargılamalar da çoğunlukla Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yapılıyordu. Beşiktaş’taki mahkeme binasında asılan ‘yargılanma listesi’nde uyuşturucu kaçakçılarıyla birlikte haber ve yazı yazanlar da yargılanıyordu. 28 Şubat sürecinde “İrtica sendromu sona ersin” anlamına gelecek ifadeler bile mahkemeye çıkmak için yeterli sebep oluyordu.
Faruk Çakır'ın yazısının devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/faruk-cakir/28-subat-lar-bitsin_387405
28 Şubat sürecinde Kemalizmi eleştirdik, resmî ilanımız da kesildi
Hukukun ve basın özgürlüğünün canına okunduğu 28 Şubat döneminde, Kemalizmi eleştiren bir yazıdan dolayı üç gün “resmî ilan kesme” cezası da almıştık . Olayın detayları, Emine Dolmacı′nın Pozitif Yayınları′ndan çıkan “28 Şubat′ın Haber Dükkanı / Yalanlar Üstüne” isimli kitabında geniş şekilde anlatılıyor.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/28-subat-surecinde-kemalizmi-elestirdik-resmi-ilanimiz-da-kesildi_170615
Haber Merkezi