TEMA Vakfı, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yayınladığı açıklamada, tarım alanları ve tarımdaki istihdam azalmasının gıda güvencesini etkilediğine dikkat çekti.
TEMA Vakfı, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla bir açıklama yayınlayarak tarım alanları ve tarımdaki istihdam azalmasının gıda güvencesini etkilediğine dikkat çekti.
Gıda güvencesi kavramına değinerek sözlerine başlayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Gıda güvencesi bütün insanların aktif ve sağlıklı bir yaşam için ihtiyaç duyduğu gıdaya her zaman erişebilmesini ifade eder” dedi ve ekledi: “Her bireyin yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fizikî ve ekonomik bakımdan ulaşabilmesi gerekiyor. Bugün dünya açlık ve yoksulluk kıskacındayken karşı karşıya kalınan savaşların ve göçlerin temelinde gıdaya erişimin olduğunu söyleyebiliriz. Aldığımız her lokmanın küresel sonuçları var. Bütün dünya nüfusu gelişmiş ülkelerdeki tüketim alışkanlıkları ile hareket ederse bir dünyadan fazlasına ihtiyacımız olacak. Bu da demektir ki bugün aslında sürekli başka insanların tabağından yiyoruz. Süpermarket raflarını hep dolu görüyoruz ve hiç boşalmayacağını düşünüyoruz. Fakat unutmayalım ki gıda tükenmez değil. Aldığımız her lokmanın küresel sonuçları var.’’
Her gece 1 milyar insan yatağa aç giriyor
Açıklamada 1 milyar insanın yatağa aç girdiği belirtirilerek, ‘’Bütün bu adaletsiz paylaşım ve gıdaya erişimin önündeki engeller dünyayı yaşanamaz hale getiriyor. Hızla artan nüfusla birlikte azalan tarım alanlarının gıda üretiminde yetersizliğe yol açabileceğini söyleyen Deniz Ataç, “Verilere göre tarım alanları 2001 yılında 26.4 milyon hektar iken 2016 yılında 23.7 milyon hektara geriledi. Türkiye’de 1989-2010 yılları arasında yaklaşık 2,4 milyon hektar arazinin tarım dışına çıkarılmasına yönelik talepte bulunuldu.
Bu kapsamda 827 bin hektar alanın tarım dışı faaliyet için kullanımına izin verildi. Buna göre amaç dışı kullanım taleplerinde her üç talepten birine izin verildiği görülüyor. Türkiye’de tarım arazilerinin tarım dışı kullanımının en yaygın görüldüğü alanlar sırasıyla sanayi, şehirleşme, turizm, madencilik ve ulaştırma şeklinde sıralanıyor. Bu sebeple öncelikle tarımsal üretim kapasitesi yüksek verimli alanların amaç dışı kullanımlarının önüne geçilmesi gerekiyor.’’ ifadelerine yer verildi.