Türkiye ekonomisindeki yüzde 28.72’lik kayıtdışılık OECD’nin 34 ülkesinin en yükseği. ABD sadece yüzde 7.95 olan kayıt dışı ekonomi oranıyla OECD’nin en iyisi oldu.
Türkiye, ekonomisindeki kayıtdışı oranıyla 34 OECD ülkesini geride bırakmayı başardı. Türkiye ekonomisinin yüzde 28.72’si kayıt dışı. İkincilik yüzde 28.70 ile Estonya ve yüzde 2810 ile Meksika’da. ABD yüzde 7.95, İsviçre ise yüzde 8.07’lik kayıt dışı ekonomi oranıyla son sıralarda yer alıyor. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Elgin’in araştırmasına göre Türkiye’de son 10 yılda kayıt dışı ekonomide hiçbir başarı sağlanamadı.
1950’lerde yüzde 50’yi aşan kayıt dışı ekonomi oranı 1990’ların sonlarına doğru yüzde 30 seviyelerine düşürüldü. Ancak bu yıllardan sonra yüzde 27-29 arasında kayıtdışı ekonomi kronikleşti. Elgin, ayrıca 2023 simülasyonu da yaptı. Buna göre Türkiye ekonomisinin 2023’e gelindiğinde yüzde 24’ü kayıt dışı olacak. Yine çok büyük bir değişiklik yaşanmayacağını söyleyen Elgin kayıt dışı ekonomiyi azaltmak için çarenin ekonomiyi büyütmekten geçtiğini vurguladı.
ÖDENMEYEN MESAİ
Elgin Türkiye’nin de aralarında olduğu 161 ülkede kayıt dışı ekonominin izini sürdü. Ölçülmesi çok zor olan ve nokta vuruşu yapılması pek mümkün olmayan kayıtdışında bu çalşımayla trend hakkında çok iyi bilgi sahibi olunabildiğini vurgularken Türkiye’de son 10 yılda kayıt dışı ekonomideki azalmama trendine dikkat çekti.
Elgin’in araştırmasına göre 1950’den 90’ların sonuna kadar kayıt dışı ekonomide düşüş trendi çok açık. Ancak son 10 yılda kayıt dışı ekonomi yerinde sayıyor. Kayıt dışı ekonominin sadece vergi kaçırma ve kayıt dışı istihdamdan oluşmadığını belirten Elgin teknolojinin gelişmesiyle kişilerin birbirleriyle yaptığı alışveriş, işporta tezgahları hatta ödenmeyen fazla mesai ücretlerinin de kayıtdışı ekonomiyi beslediğine işaret etti.
Elgin “Her ülkede değişmeyen tek gerçek var ki kayıtdışı maliyeti azaltmak için tercih ediliyor. 2007’den beri dolar bazında büyüme gösteremeyen Türkiye ekonomisinde kayıt dışındaki sabitlik de çok sürpriz değil” diye konuşuyor.
4 GÖSTERGE DÜZELMELİ
Elgin’in verdiği bilgiye göre Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyi azaltmak için dört göstergenin düzeltilmesi şart. Bunların başında kayıtlı ekonominin büyümesi geliyor.
Ekonomideki büyüme yeni ve kayıtlı iş alanları yaratımına da katkı sağladığı için kayıtdışı ekonomiye direkt darbe vuruyor. Siyasi istikrar ve düşük enflasyon da öngörülebilirliği arttırdığı için kayıtlı ekonominin tercihinde önemli rol oynuyor.
Ayrıca yolsuzluk algısında iyileşme sağlanması da kayıt dışını azaltan nedenler arasında. Türkiye dünya ortalamasının yüzde 22 seviyesinde olduğu kayıtdışı ekonomi konusunda OECD birincisi. Euro Birliği ülkeleri ve ABD, İsviçre gibi ülkelerde kayıt dışı ekonomi yüzde 10 seviyesinde eziyor. Hatta yüzde 7.95 ile ABD kayıtlı ekonominin en yüksek olduğu ülke.
İŞSİZLİKTE EN YÜKSEK SEKİZİNCİ ÜLKEYİZ
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) İşgücü Piyasası Bülteni’nde, “Türkiye işsizlik oranının yüksekliği bakımından dünyada 2014’ün ekim ayında 10’uncu sıradayken, 2015 Ekim itibarıyla 8’inci sıraya çıktı” denildi. TİSK açıklamasında, bültende TÜİK Ekim 2015 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması ve İŞKUR verilerinin yanı sıra kısa vadeli istihdam beklentilerine yönelik yapılan anketlerin sonuçlarından yararlanıldı.
Türkiye’nin işsizlik oranının yüksekliği bakımından dünyada bir önceki yılın aynı döneminde onuncu sıradayken, 2015 Ekim itibarıyla sekizinci sıraya çıktığının altı çizilen bültende, buna İrlanda ve Polonya’daki işsizliğin azalmasının neden olduğu kaydedildi. Çalışmada ayrıca, Suriyeli sığınmacılara ilişkin verilerin açıklanmamasının istihdam ve işsizlik fotoğrafının net biçimde görülmesini engellediğinin altı çizildi.