Türkiye’nin son başbakanı Binali Yıldırım, “Türkiye borçlanarak büyüyen bir ülke, bu bir sır değil. Borçlanmaya da devam edeceğiz” dedi.
BORÇ DALGASI GELİYOR
Başbakan Binali Yıldırım şöyle konuştu: “Çünkü bizim açığımız var. Bu açığı başka türlü kapatamayız. Bundan sonra akıl terinin, teknolojinin daha fazla olduğu işlere, daha çok destek vereceğiz. Katma değeri yüksek alanlarda eğer ihracatımızı geliştirirsek aradaki farkı çok daha kolay kapatabiliriz.”
ÖZEL SEKTÖR BORCU DA ARTTI
AKP’nin göreve geldiği 2002 yılında 86,5 milyar dolar kamu ve Merkez Bankası, 43 milyar dolar da özel sektör borcu olan Türkiye, 2017 yılını 438 milyar dolar borçla kapadı. Özel sektör payı aynı dönemde büyük bir artış göstererek yüzde 33’ten yüzde 70’e yükseldi. Uzmanlar ‘finansal kriz’ uyarısı yapıyor.
***
Borçlanmaya Devam
Türkiye’nin borçlanarak büyüdüğünü belirten Türkiye’nin son Başbakanı Binali Yıldırım bu durumun normal olduğunu söyledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Kurulu’nda konuşan Yıldırım, “Borçlanmaya da devam edeceğiz” dedi.
24 Haziran Seçimleri’nden sonra cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devreye girdiği Türkiye’nin son başbakanı Binali Yıldırım, son 16 yılda iktidarda olan AKP hükümetlerinin ekonomiyi seleflerinden çok daha iyi yönettiğini söyledi. Türkiye’nin bu dönemde borçlanarak büyüdüğünü ve bunun da normal olduğunu söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, bunda sonra katma değer sağlayan sektörlere daha fazla ağırlık verileceğinin altını çizdi.
Açığı borçla kapatacaklarmış
İçinde bulunulan durumun ‘yanlış olmadığını’ iddia eden Yıldırım şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye borçlanarak büyüyen bir ülke, bu bir sır değil. Borçlanmaya da devam edeceğiz. Bunda da yanlış bir şey yok. Çünkü bizim açığımız var. Bu açığı başka türlü kapatamayız. Bundan sonra akıl terinin, teknolojinin daha fazla olduğu işlere, daha çok destek vereceğiz. Katma değeri yüksek alanlarda eğer ihracatımızı geliştirirsek aradaki farkı çok daha kolay kapatabiliriz. Onun için akıl terine daha çok yatırım yapacağız. Diğer yandan istihdama yönelik bölgesel farkları ortadan kaldıracak teşviklerimiz devam edecek.”
Özel sektör de dertli
AKP’nin göreve geldiği 2002 yılında 86,5 milyar Dolar kamu ve Merkez Bankası, 43 milyar Dolar da özel sektör borcu olan Türkiye, 2017 yılını 438 milyar Dolar borçla kapadı. Toplam dış borçta Merkez Bankası payı neredeyse sıfırlanırken kamu payı da yüzde 50’den yüzde 29’a kadar düştü. Özel sektör payı ise aynı dönemde büyük bir artış göstererek yüzde 33’ten yüzde 70’e yükseldi.
***
Prof. Boratav: Dış dengeler bozuldu
Türkiye’nin finansal krizin eşiğinde olduğunu belirten bir çok ekonomistte durumun vahim olduğu belirtti. Geçtiğimiz günlerde bir haber sitesinde yazı kaleme alan Prof. Korkut Boratav da finansal kriz ihtimaline dikkat çekti. Prof. Boratav, “Türkiye’nin cari işlem açığı büyük ‘yükselen piyasa ekonomileri’ içinde rekor düzeydedir. Dış borç stokunun millî gelire oranı kritik yüzde 50 eşiğini aşmıştır. Borçların bileşiminde özel sektörün (bankaların, şirketlerin) ve kısa vadeli dış borçların payı tırmanmaktadır. Şirketlerin döviz varlıkları ile döviz yükümlülükleri arasındaki makas kesintisiz açılmaktadır. 12 ayın dış finansman gereksinimi, mutlak ve göreli olarak ağırlaşmaktadır. Kamu dengesi de bozulmaktadır; ama dış dengelerdeki bozulma öne çıkmaktadır” dedi.