"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bilânçolar incelendi: Sıkıntı büyüyebilir

11 Eylül 2018, Salı 20:50
JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, kur krizinin, firmaların bütün fonksiyonları üzerinde ciddî etkiler bırakmaya başladığını ve karlılık değişkenlerinin negatif yönde değişmekte olduğunu söyledi.

Kur çıkışının ve artan durgunluk risklerinin şirket bilançoları üzerinde oluşturduğu değişimleri izlemek için en önemli kaynaklardan biri JCR Eurasia Rating’in bulguları. Çünkü bine yakın kurumsal, 200’e yakın banka ve diğer finansal kuruluşlar ve 10 bini aşkın irili ufaklı KOBİ’ye ait olmak üzere toplam 11 bin 200 civarında işletme ve kurumun sayısal olan olmayan, sistematik ve standardize edilmiş güncel istatistiki veri setine hakim. Dünya gazetesinde “11 bin 200 firmanın bilânçosuna göre ‘son durum’ analizi: Sıkıntı büyüyebilir” başlığıyla yayımlanan habere göre Ökmen, kur krizinin, firmaların tüm fonksiyonları üzerinde ciddî etkiler bırakmaya başladığını, likidite, malî yapı, faaliyet etkinliği ve kârlılık değişkenlerinin negatif yönde değişmekte olduğunu söyledi.

Kapasite daralmaları başladı

“Elbette sektör, faaliyet, ölçek, yönetim, finansman teknikleri, pazarlama, varlık ve yükümlülük dengelenmesi bakımlarından farklı olan işletmeler bu krizden farklı ölçülerde etkileniyor” diyen Ökmen, Genel olarak finansman maliyetleri ve işletme riskleri arttı, likidite ve kârlılık seviyeleri ile piyasa değerleri düştü. Ancak artan maliyetleri ürün fiyatlarına tam yansıtmada zorluk yaşadıklarını görüyoruz. Aşırı maliyet farkları dolayısıyla ithalata bağımlı imalat sektörlerinde ortalama olarak yüzde 20 civarında üretim ve kapasite daralmaları başladı. Tahsilat süreleri bazı sektörlerde 1 yıla çıktı: Alacak tahsil süreleri 2018’in 2. yarısından itibaren uzamaya başladı, ortalama 90 gün civarına ulaştı. Tekstil, kimya, elektronik, makine ve inşaat sektörlerinde bir yıla kadar çıktı. Perakende ile ulaşımda bu süre 40 gün civarında. Bir önceki yıl yüzde 20 daha düşüktü.’’ dedi.

Genel talep seviyesinin zayıflamaya başlaması, tüketici kredisi maliyetinin artması dolayısıyla, firmaların satış seviyeleri özellikle yılın ikinci yarısından itibaren reel olarak azalmaya başladığını belirten Ökmen, ‘’Hemen hemen her sektörü etkilendi. Ancak, yoğun ithal girdi ve yüksek enerji kullananlar, daha çok iç pazara hitap edenler ile yurtdışı orjinli firmalarının distribütörü, bayisi firmalar daha fazla etkilendi.

Krizlerin maliyetlerinde son yüklenicinin her zaman hane halkı olduğu düşünülürse, bütün sektörler bir şekilde transfer etmenin yolunu bulacaktır. Ancak ani maliyet transferleri toplumsal şok ve sosyal huzursuzluğa, kademeli maliyet transferleri ise uzun süreli ekonomik durgunluğa sebep olur. Ekonominin bu ikilem içerisine girmemesi için uluslar arası finansman kanallarına erişiminin önündeki her türlü yapısal, hukuksal engellerin vakit kaybetmeden kaldırılması gerekir. Döviz krizinin orta ve uzun vadeli pozitif çıktısı, yerli girdi kullanan sanayiyi koruyucu ve teşvik edici cazip bir etki oluşturması olur.’’ ifadelerini kullandı.

‘Şirketlerin kredi durumu kaygı verici’

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlerin artan kredi maliyetlerine karşı uyarıda bulundu. Moody’s, özellikle Arjantin ve Türkiye’deki şirketlere dikkat çekti. DW’nin haberine göre uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, bugün yaptığı açıklamada, Arjantin ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlerin kredi durumunun kaygı verici olduğunu açıkladı. Moody’s’in açıklamasına göre, özellikle Arjantin ve Türkiye’deki şirketler yükselen kredi maliyetlerinden ötürü hassas bir dönemden geçiyor. Kuruluş, Çin’in de zor bir dönemden geçtiğine ancak yeterli rezervinin olduğuna dikkat çekti.

En savunmasız Türk şirketlerini

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, artan belirsizliklere rağmen derecelendirmeye giren Türk şirketlerinin çoğunun, refinansman riskleriyle başa çıkabileceğini bildirdi. T24’te yer alan habere göre Moody’s, Doğuş Holding ve Yaşar Holding’in değer kaybeden TL karşısında en savunmasız şirketler olduğunu bildirdi. Moody’s Türkiye’ye ilişkin olarak bugün yayınladığı raporunda, yurtiçi GSYH büyümesinin yavaşlaması, finansal koşulların sıkılaşması ve TL’nin değer kaybetmesi sürerken, sağlıklı likidite profillerinin ve iyi dengelenen borç vadelerinin derecelendirmeye tabi ve malî olmayan Türk şirketlerinin çoğunun kredi kalitesini, önümüzdeki 12-18 ay boyunca potansiyel refinansman risklerinden koruyabileceğini belirtti.

AA

Etiketler: döviz, kur, kriz, piyasa
Okunma Sayısı: 2619
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı