DESAM Başkanı Gürkan Avcı, “Ehil ve liyakat sahibi şahıslar yerine torpilli, fanatik partili-ideolojik kişileri iş başına getirdiğimiz için eğitimde ciddi miktarda vakit ve kan kaybettik” dedi.
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM), “Türkiye’nin Muasır Medeniyet Seviyesinin Üzerine Çıkma Hedefinde Millî Eğitimin Eleştirisi” gündem ana temasıyla toplantı yaptı. Toplantının ardından açıklama yapan DESAM Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye’nin eğitimde büyük hüsran ve başarısızlıklar yaşadığını ifade etti. Avcı, “İlkel, kaba ve yapboz bir millî eğitim vizyonumuz olduğu için büyük devlet ve muasır millet olma parametrelerini bir türlü yakalayamadık. Ehil ve liyakat sahibi şahıslar yerine torpilli, fanatik partili-ideolojik kişileri iş başına getirdiğimiz için eğitimde ciddî miktarda vakit ve kan kaybettik. Türkiye’nin eğitimde deneme yanılma politikası gütme lüksü artık kalmadı. Yapılacak her hatalı reformun yüz yıla bedel etkisi olacak ve vahim sonuçlar doğuracaktır. Önümüzdeki iki-üç yılda atacağımız adımlar Türkiye’nin yüzyılın kalanında nerede olacağını belirleyecektir” dedi.
Eşit ve âdil eğitim sağlanmalı
Avcı, okullarımızın eğitim kalite standardını eşitleyip bir iş adamının çocuğu ile bir işçinin çocuğunu aynı sınıfta yan yana okur hale getirmesi gerektiğini belirterek, “Herkes için eşit ve adil eğitim fırsatları oluşturmalıyız. Ayağı yere basan yenilikçi reformlar yaparak gençliğin değişim ruhunu güçlendirerek başarıya hedeflemeliyiz” dedi. Her okulda birer uzman hemşire/doktor/pedagog/psikolog dönüşümlü olarak istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayan Avcı, “Her türlü sağlık sorunlarına, ruhsal, zihinsel ve bedensel gelişim geriliklerine yönelik ciddî bir takip ve rehberlik hizmeti verilmelidir. Çünkü okullarda çocuklar arasında yaşanan sosyal yoksulluk/yoksunluk, imkânlara ulaşmada eşitsizlik ve temel hizmetlerin yetersizliği eğitim sisteminin verim ve başarısını çökerten en güçlü etkenlerdir” ifadelerini kullandı.
Millî Eğitim Şûrâsı devreye sokulmalı
“Türkiye derhal geleneksel şûrâ geleneğini devreye sokmalıdır. Millî Eğitim Şûrâsı çözümün ana kilididir” diye konuşmasını sürdüren Avcı, “Bizim tarihi şûrâ geleneğimizde kapıyı herkese, her paydaşa, her fikre açmak vardır. İlgili herkes gelir ve sorun bütün boyutlarıyla demokratik bir şekilde masaya yatırılır ve herkes çözüm önerisini ortaya koyar. O şûrâda benimsenen çözümler ve yol haritaları pilot uygulama ile hayata geçirilir ve akabinde rehabilite edilerek modellenir ve tüm ülkeye uygulanır. Şûrâda herkese kapılar açılmalı, bunu başarabilirsek eğitimdeki bütün sorunların çözümünün kendi birikimimizde zaten mevcut olduğunu görürüz” şeklinde konuştu.
HABER: FATİH KARAGÖZ- ANKARA
Haber Merkezi