Mısır’ın serbest seçimlerle seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursî, 17 Haziran Pazartesi günü mahkeme salonunda ruhunu Rahman’a teslim etti. Mursî’nın kızı Şeyma Mursî, yakın zamanda çektiği bir videoda babasının içerisinde bulunduğu sağlık şartlarına dikkat çekmişti. Babasının duruşmada baygınlık geçirdiğini anlatan Şeyma Mursî, “Babam maalesef bugünkü duruşmada baygınlık geçirdi. Henüz duruşmanın başındayken bayıldı ve sonrasında onun için doktor getirdiler. Duruşma boyunca gözlerini bile açamayacak halde hareketsiz bir şekilde baygın yatıyordu. Hâkim babamın bayılmasını suç olarak görüyor. ‘69 yaşında olduğu halde nasıl bayılır?’ diye soruyor. Daha önce babamın sağlık durumunun kötü olduğunu doktora bildirmiştim. Doktora daha önce defalarca babamın tedavi edilmesi talebinde bulunduğumuzu söyledim. 23 Kasım 2018 tarihinde son videomu çektikten sonra babamı hastaneye getirdiler. Bakar mısınız şu hâle, babamı en son ne zaman getirmişler! Hastaneye getirdiklerinde yürümekte güçlük çekiyordu. Onu yerde sürükleyerek getiriyorlardı. Öyle ki biraz olsun şefkatten, merhametten ve vicdandan nasibini almayan polislerin arasına düşüyordu” dedi.

Onunla görüşmemizi engellediler

Babasının mahkeme salonunda baygınlık geçirmesi üzerine mahkeme heyeti ve basının duruşmada uyuduğunu iddia etmesine tepki gösteren Şeyma Mursî, “Hayır babam uyumuyordu. Babam hastaydı, böbrek hastasıydı. Yani böbreklerinden biri iflas etmişti. Diğer böbreğiyse yüzde 80’den fazlası iflas etmiş durumdaydı. Allah bilir böbrekleri ne hâle gelecek. Bugün mahkemede bayıldığı haberini aldıktan sonra onu tedavi eden doktorda ne merhamet ne şefkat ne de vicdan vardı. Doktor babamın sadece omuz ve dirsek ağrısı olduğunu iddia ediyordu. Biz babamın ne gibi hastalıkları olduğunu biliyoruz. O, yaşlılığından dolayı felç geçirmedi. Evet, o felç geçirdi çünkü üstüne örtecek bir şeyi olmadan yerde uyuyordu. O felç geçirdi, çünkü kışın giyeceği kalın bir giysi bulamadı. O felç oldu çünkü yedikleri sağlıklı yiyecekler değildi. Çünkü ona içmesi için pis su veriyorlardı. Dedik ki o felç tedavisi görüyor, o böbrek tedavisi görüyor. Onlara, alanında uzman doktorlara gösterilmesi gerekiyor dedik. Bir taraftan cezaevi idaresi onun doktora götürülmesini yasaklarken öte yandan bizim onla görüşmemizi de engellediler. Aradan 2 ya da 3 ay geçtikten sonra hastaneye götürülmesine ancak izin verdiler. Şimdiyse hâkim babamı yargı sürecini geçiştirmekle suçluyor.  ‘Anayasanın gerektirdiği kanun üzere seni cezalandıracağım’ diyor. Senin vicdanın bu mu ey hâkim? Bu vicdanla mı hükmedeceksin?” ifadelerini kullandı. 

Bu vicdanın öldüğüne işarettir

Hâkimlerin babasının hastalığını dikkate almayıp tedavisini engellediklerini anlatan Şeyma Mursî, “7 sene sözde tıp eğitimi almış sayın doktor. Babamın böbreklerinden biri tamamen diğeri yüzde 80 iflâs etmiş durumda. Babamın prostat hastalığı var. Babamda boyun şişmesi var. Babamda felç, tansiyon ve şeker hastalığı var. Cezaevi idaresi babamın aylarca şeker ve tansiyon ilâçlarını kullanmasına izin vermedi. Bu birkaç gün önce oldu. Duruşma başında ‘Ben hastayım, bana doktor getirin’ dediğinde ona inanmadınız. Bayılıp düştüğü zaman mahkemede hâkim ona seslendi. Mahkûm baygın iken hâkim nasıl hâlâ mahkemeye devam eder? Bununla da yetinmeyip ‘Ona anayasa maddesi gereği ceza vereceğiz’ diyorlar. Sizin adaletiniz bu mu? İnsanlığınız bu mu? “İnsanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmedin” adaletiniz bu mu? Bunun uydurulmuş bir dâvâ olduğunu sen benden daha iyi biliyorsun. Nasıl böyle bir şey yaparsınız? Bu vicdanın öldüğüne işarettir. Size karşı Allah bize yeter. Babama karşı birleşenlere Allah yeter, o ne güzel vekildir. Onun baygın ve hasta olduğunu görüp ona yardım etmeyenlere karşı Allah bize yeter. Allah’ım bize bir çıkış yolu göster. Allah’ım sen ona şifa ver ki rahatlayalım. Kalksın ve hakkı savunsun. Hepimizin hakkını alsın bunlardan. Yaşadığımız zulmü ortadan kaldırsın. Allah siz zalimlerden intikamımızı alsın” şeklinde konuştu. 

HABER: NURSEZA OKUR

Haber Merkezi