Çin’in Doğu Türkistan zulmü bütün uluslar arası hukuk kurallarına aykırı bir şekilde artarak devam ediyor. İslÂm dünyası ise bu insanlık dışı zulmü görmezden gelerek, sessizliğini koruyor.
İHH İnsanî ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) tarafından “Doğu Türkistan’da Toplama Kampları: “Adım Adım Soykırım” raporu hazırlandı. İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Murat Yılmaz tarafından hazırlanan ve Çin’in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türklerine uyguladığı hak ihlâllerine yer veren 136 sayfalık rapor, İHH’nın Fatih’teki Genel Merkezi’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım Doğu Türkistan’da yaşanan hak ihlâllerine karşı Müslümanların daha fazla ses çıkarması ve medyanın konuya daha duyarlı olması çağrısında bulundu. Raporu hazırlayan ve sunan Murat Yılmaz ise birçok ülkenin, Çin’in ekonomik ve siyasi baskısı yüzünden Doğu Türkistan’da yaşananlara tepkisiz kaldığını ifade ederek, “Biz bu tepkileri artırmak ve orada yaşayan zulmü bütün dünyanın görmesi için uğraşıyoruz. Çin 2700 yıl öncesine giden ‘Li’ öğretisinin devamı niteliğinde bir asimilasyon politikası uyguluyor.
Her türlü fiziki ve psikolojik işkence uygulanıyor
Çin’in sözde “Meslekî Eğitim ve Öğretim Merkezi” ismiyle son yıllarda toplama kampı sayısını arttırdığına dikkati çeken Yılmaz, “Kamplar, Sovyet Gulaglarını hatırlatıyor. Kamplarda her türlü fizikî, psikolojik işkence yöntemi uygulanıyor. Keyfi güç kullanımı, özgürlüğün sistematik olarak kaldırılması, kültür ve inançların tahkiri, ideolojik baskılama, taciz ve işkence gibi tüm metodlar kullanılıyor. Bölgedeki 1200 civarı kampta 3 milyon kişinin olabileceği tahmin ediliyor. Çin’in gizlilik ve kapalılık politikaları yüzünden maalesef net bilgilere ulaşmak çok güç” şeklinde konuştu. Kamplarla ilgili görseller paylaşan Yılmaz, burdaki gündelik yaşama ilişkin, şunları ifade etti: “Erken saatte kalkılıyor ve ‘Ben Çinliyim ve Çinli olmaktan gurur duyuyorum. Yaşasın Çin Komünist Partisi’ gibi sloganları atılıyor. Sabah kahvaltısıyla aynı öğle yemeği veriliyor. Suçunu itiraf etmek oturumu yapılıyor. Akşam saatlerinde kollar yukarıda, yüz duvara dönük ‘hataları itiraf etme’ seansı yapılıyor. Yatarken ise sağ taraf üzerine uyumak zorunluluğu var. Bu arada birçok fiziksel ve psikolojik işkence de yapılıyor”
Müslüman ülkelerden tepki yok
Yılmaz, Çin’e yönelik uluslar arası tepkilerin yetersiz olduğunu dile getirerek, “Çin, insan hakları kuruluşlarının Doğu Türkistan’a girişlerini yasakladı. Göstermelik programlarla önceden hazırlanan merkezlere gidilebiliyor sadece. Birleşmiş Milletler’de 1115 görevli ile Çin, en çok istihdam edilen ülke ve Genel Kurul’daki veto yetkisi Çin’i her zaman güçlü kılıyor. Çin’e 8 Temmuz 2019’da 22 ülke tepki mektubu gönderdi. Bu ülkelerin içinde hiçbir Müslüman ülke maalesef yok. Tam tersi Çin’i destekleyen mektup gönderen 37 ülkenin arasında ise birçok Müslüman ülke var.” değerlendirmesinde bulundu. Murat Yılmaz, Çin’in bölgede işlediği hak ihlallerine ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Çin tüm uluslarası hukuk kurallarına aykırı bir şekilde asimilasyon ve soykırım politikalarına devam ediyor. Evrensel İnsan Hakları Bildirisi’nin maddelerine aykırı davranıyor. Yine BM tarafından kabul edilen Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin maddeleri arasında yer alan tüm soykırım fiilerini işliyor. Doğu Türkistan’da adım adım soykırım işliyor. Camileri yıkıyor, kültürel faaliyetleri yasaklıyor. İnsanlar dillerini konuşamıyor, ibadetlerini yapamıyor. Tüm bunlar hem şahitliklerle hem görüntülerle ortaya konduğu halde Çin’e yeterince tepki olmadığını görüyoruz”
AA