Kutsal topraklara hac vazifesi için gelen Türkiye'den giden hacı adaylarını, Arafat'a çıkacakları günün heyecanı sardı.
Bazı hacı adayları ise duygularını saklayamayıp gözyaşı döktü.
Hac vazifesi için kutsal topraklara gelen Türk hacı adaylarını Arafat'a çıkma heyecanı sardı. Türk hacı adayları Arafat'a çıkacakları günü iple çekiyor. Hacı adaylarından bazıları gözyaşları içinde yaşadığı duyguları anlattı. Hacı adayları Arafat ve Mina'ya çıkmadan önce Kabe'de ibadetlerini sürdürüyor. Bir yandan Arafat ve Mina'da hacı adaylarını en iyi şekilde ağırlamak için hazırlıklar devam ediyor. Türk hacı adaylarından bazıları bu duyguları yaşamak için 9 yıl beklediklerini söylüyor.
"HAC ÇIKTIĞINDA BEN VE EŞİM KRİZ GEÇİRDİK"
Hac ibadetini yerine getirmek için Mekke'ye gelen hacı adayı İzmirli Nazmiye Aydemir, 8 yıldır haccın çıkması için beklediklerini söyledi ve sözlerine gözyaşları eşliğinde devam etti: "İnanın 8 senedir bekliyorum. Dede haccın çıktığını duyduğunda kriz geçirdi. Ben kriz geçirdim. Bundan daha güzel bir şey var mı? Allah bize bugünü nasip etti. Sanki ben rüya görüyorum. Acaba ben rüyada mıyım?"
"ANADAN DOĞMUŞ GİBİ OLACAĞIZ İNŞALLAH"
Almanya'dan gönüllü doktor olarak gelen Pakize Çayır ise Arafat gününe çok iyi hazırlandıklarını dile getiriyor. Kadın doğum uzmanı olarak Almanya'da çalıştığını belirten Çayır sözlerini şöyle sürdürüyor: "Allah nasip ederse Arafat'a çıkacağız. Çok büyük bir heyecanla Arafat'a çıkıyoruz. Anadan doğma günahsız bir şekilde yeniden cennete yaklaşmak için oraya gidiyoruz. Dualar ile ibadetlerle, tavaflarla hazırlanıyoruz. İnşallah güzel bir hazırlıkla gideceğiz."
"AYAĞIMDA PLATİN VAR; AMA ALLAH GÜCÜNÜ VERİYOR"
Belçika'dan hac vazifesini yapmak üzere Mekke'ye gelmiş olan bir başka hacı adayı Hatice Özkay duygularını anlatırken gözyaşlarını saklayamıyor. Ayağında platin takılı olan Özkay "Buralara geleceğim aklıma gelmezdi. Çok duyguluyum. Ayaklarımda platin var. Ama inanın Allah gücünü veriyor. Hamd olsun Rabbime.Tavafımızı da yaptık. Şükürler olsun. Allah güç kuvvet verirse Arafat'a da hazırız." ifadelerini kullandı.
"ARAFAT, MAHŞER GÜNÜNÜN PROVASI OLACAK"
İzmir'den genç yaşta hac vazifesini yapmak için gelen Muhammed Şen ise Arafat gününü heyecanla beklediğini ve o günün mahşer günü gibi olacağını dile getiriyor.
Hacı adaylarını elinden geldiğince eğitmeye ve hazırlamaya çalıştığını anlatan rehber Metin Keskin, inşaatların fazlalığına ve bu yıl yaşanan acı kazaya rağmen burada olmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirtirken sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bizler misafirlerimize seminer verdik, burada neler yapılmasıyla ilgili neler yapılmaması gerektiği ile ilgili. Elimizden geldiğince hacı adaylarımızı hazırlamaya çalışıyoruz. Bu yıl yaşanan acı kazaya rağmen ve inşaatların fazlalığına rağmen burada olmak insanlara bir güzellik katıyor. Bence cennetten önce dünya da gelinebilecek en son nokta olduğunu düşünüyorum."
Hac ile Umre vazifeleri arasındaki farklardan bahseden eski emekli Bursa Merkez Vaizi Mustafa Hacet, Hac vazifesinin neleri kapsadığını anlattı: "Hac ile Umre arasındaki fark Arafat, Müzdelife ve Mina'da yapılan ibadetlerdir. Bunun dışındakiler yani tavaf ve sa'y Umre ibadetleridir. Fakat hac da ayrıca yani bunlarla beraber Arafat, Müzdelife ve Mira'daki ibadetler vardır. Arafat'ta vakfe, Müzdelife'de vakfe Mina'da da şeytan taşlama vardır. Ancak bu operasyon 5 günlük bir operasyondur. Şerefe gününden hacı adayları çıkmaya başlarlar. Arefe günü bayramın birinci günü, bayramın ikinci günü, bayramın üçüncü günü dediğimiz 5 günlük bir operasyondur."